ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            
 

 
   
- Babanı “Türkü” öldürdü çocuğum! - Türkü adı sigaradan yasaklanmalıdır.

*Doç.Dr. Celal KARLIKAYA
 

    Varoluştan başlayarak insanoğlunun en değerli saydığı şey hayatıdır; sağlığıdır. Halkın sağlık ve sağlamlığı konusunda Cumhuriyeti bize emanet eden büyük önder Atatürk şöyle diyor:
“Cumhuriyet; bedensel, düşünsel ve zihinsel yönden güçlü koruyucular ister."
"Devlet olma savındaki siyasal kuruluşların en birinci ödevi, halkın sağlığı ve sağlamlığıdır.“
Ben bir Türkiye Cumhuriyeti devleti kurumu (görevlisi) olarak çocuklarımıza – Baban “Türkü”den öldü çocuğum! – demek istemiyorum.

Sigara ulusal bir felaket halini almıştır. Gölcük Depremi’nde yaklaşık 35,000 kişi, 20 yıllık PKK/Kongragel teröründen 30,000 kişi ölmüştür. Oysa sigara, ülkemizde, tek başına, her yıl, 70,000-100,000 kişiyi öldürmektedir. Bu doğal olmayan bir felakettir. Bu ölümlerin yaklaşık yarısı prematüre ölüm, yani genç yaş ölümüdür. Bu sayıdan kat kat fazla insan da her yıl sigaraya bağlı hastalıklara yakalanmaktadır.

Bizler, doktorlar olarak sigara yüzünden hastalanan insanların tanı ve tedavisi için çalışıyoruz; daha üzücü bir şekilde bu hastaların çoğunda elimizden maalesef pek de bir şey gelmiyor. Sigara 50’den fazla hastalığa yol açar. Bu hastalıklardan yaklaşık 20 tanesi ise öldürücüdür. İçenlerin yarısının ölümüne neden olan sigara, vücutta başta akciğerler, kalp ve dolaşım sistemi olmak üzere hemen her sistem ve organı etkilemektedir. Amfizem, kronik bronşit, akciğer kanseri, damar sertliği, kalp krizi, gırtlak, yemek borusu, pankreas, mesane, rahim kanserleri bunlardan sadece bir kaçıdır. Akciğer kanseri biz göğüs hastalıkları ile uğraşan hekimlerin neredeyse gündelik hayatıdır. Her bir akciğer kanseri hastasının yaşamı ortalama 1 yıl uzatılabilmektedir ve bunun için ülkemiz hasta başına ortalama 18,000 ABD doları bedel olarak ödemektedir.1 Ülkemizde her yıl yaklaşık 25,000 akciğer kanseri hastası ortaya çıkmaktadır.

Sigara ülkemiz için başta bir numaralı insan katili; bir numaralı sağlık düşmanı ve başlıca ekonomi zararlısıdır. ABD’de tütünün yaptığı hastalıklara ödenen bedelin yıllık 150 Milyar Doları aştığı bildirilmektedir.2 Bu yüzden gelişmiş ülkeler yoğun bir şekilde sigara ile mücadele etmektedir. Sigaranın ülkemize ekonomik zararını bilim adamları yılda 15 Milyar Dolar olarak hesaplıyor. Oysa bizim henüz ulusal bir kontrol programımız yoktur.

Sigaranın zararları ve ödenen bedeller uzayıp gitmektedir. Peki hiç mi bir şeyler yapan yok. Tabii ki var. Bu ülke halkının sağlığı ve refahı için çalışan hükümetimiz, bankalıklarımız, tabip odalarımız, üniversitelerimiz, eğitim hastanelerimiz, bilim adamlarımız, uzman doktorlarımız var. Bu kişilerin kurdukları sivil toplum örgütleri var. Bunlardan birisi de Toraks Derneği. Bu yıl derneğimiz önderliğinde 31 Mayıs 2004 “Sigarasız bir dünya” etkinlikleri yaptık. Bu günden amaç öncelikle “Sigara ve Yoksulluk” temasını vurgulamaktı. Ayrıca ülkemizde sigara tüketimini azaltmak ve sigaranın zararlarını anlatabilmekti. 31 Mayıs günü ve haftasında, tüm ülkede Toraks Derneği öncülüğünde (Dünya Sağlığı Örgütü ile eş güdümlü olarak, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Pratisyen Hekimlik Derneği, Türk-İş ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumların da katılımı ile) “Sigarasız bir dünya günü” etkinlikleri yaptık.

Bu karşılıksız çaba ve çalışmaların içsel huzurunu yaşarken hemen ertesi gün medyada bir habere rastladım: “Philsa, Türkü ile rakip olacak”

Evet anlaşılıyor ki bu sigaranın 3 çeşidi ve bütün alt yapısıyla birlikte hazırlanması epeyce uzun sürmüş de neden bizden hemen sonraki gün, bu haber ortaya çıkmıştı. Anlaşılıyor ki çok uluslu şirketler bir taşla çok kuş vurmasını çok iyi biliyorlar: Benim saptadığım vurulan kuşlar şunlardır:

1. Bizler ve medya halk sağlığı eğitimi ile meşgulken onlar da kendi işlerine bakabilirlerdi.
2. Böylece bizim halka verdiğimiz mesajı zayıflatmak mümkündür: Zira birçok devlet görevlisi halka sigaranın zararlarını anlatırken diğer yandan yine Devlet yeni sigara markalarının piyasaya verilmesine onay veriyordu: Piyasaya verilen sigara bizim hedef grubumuz olan daha ekonomik durumu zayıf olanlardı. Halk sigarası çıkarıyorlardı, adı da “Türkü”.

Bu yıl ki 31 Mayıs etkinliklerinde DSÖ’nün belirlediği ana tema “Sigara ve Yoksulluk”tu. Evet ekonomik krizler ülkemizi, halkımızı epeyce yoksullaştırmıştı. İnsanlar artık pahalı marka sigaraları kolayca alamıyorlardı. Onları kaybetmemek, bir şekilde sigara almalarının devamını sağlamak gerekiyordu. Tütün ve yoksullukla ilgili bilgilerimize baktığımızda şunlar dikkatimizi çekiyor :3

Tütün endüstrisi her ne kadar tütün ürünlerini lüks yaşamın bir sembolü olarak gösterse de, bu ürünlerin kullanımı daha çok yoksullukla ilişkilidir. Bireyler, aileler ve uluslar tütünle ilişkili bir çok nedenden dolayı para kaybetmektedirler, zengin olanlar sadece azınlıklardır.
Sigara satışlarından elde edilen karın büyük bölümü çok küçük bir kesimin elinde birikirken, tütün üretiminde çalışanların çoğunluğu aşırı yoksuldur.

Sigara üretimi yüksek oranda makinalaşmış olduğundan çok fazla iş imkanı sağlamamaktadır. Tütün işçileri çoğunlukla düşük ücretle çalışan kadın ve çocuklar ile aşiret kökenli kişilerden oluşmaktadır. Bir çok tütün üreticisi çok az para kazanmaktadır. Tütün aynı zamanda çevreye zarar vererek de yoksulluğa neden olmaktadır. Tütün üretiminde kullanılan kimyasallar, suyu ve havayı kirletmektedir. Tütün yetiştirmek için ağaçların kesilerek arazilerin açılması, ormanların kaybına neden olmaktadır. Tütün üreten ülkelerde tütünün kurutulması için her yıl orman alanlarının %5’inin tahrip edildiği ortaya konmuştur.

Bir çok ülkede tüm gelir grupları arasında en fazla, en fakir olanlar sigara içmektedir. Sigara bağımlılık yapıcı olduğundan bir seçim olarak başlar ve zamanla pahalı bir ihtiyaç haline gelir.

Evet gerçek budur: Sigara şirketleri Türk Halkını hedef almaktadır. Sigaranın adı “Türkü”. Halk sigarası olacak. “Türkü” demek halk demektir.

Sigara şirketleri düşük gelirli Türk Halkını hedef almaktadır. Bu saptama aynı zamanda DSÖ’ne bir suç duyurusudur. DSÖ çok uluslu sigara şirketlerinin, DSÖ’nün yıllardır sigaraya karşı yaptığı aktivitelerin altını oyduğunu saptamıştır.4 Bu da ülkemizde sıcağı sıcağına bu tür aktiviteleri yürüttüklerinin bir kanıtıdır. Zira çok uluslu şirketler DSÖ’ye altını oyma değil, iş birliği yapacakları sözünü vermişlerdir.

3. Sigara şirketleri sanat, moda, film ve sporu kendi reklamları için kullanmaktadır:
2003 Dünya Sigarasız Günü sanat, moda, film üzerine idi. “Türkü” sanatsal, kültürel yönüyle bunun yeni bir versiyonudur.

4. Kültürel Soykırım: Neden “Türkü”?. “Türkler Türkü dinler” Türkü halk demektir. “Türkü” kelimesini duyup da hoş duygular hissetmeyen insanımız yoktur herhalde.
http://www.habersaglik.com/’dan, 25.6.2004 tarihli bir haber (asıl haber Zaman Gazetesinde) :

“Sanatçılar sigaraya ‘Türkü’ adı verilmesine tepkili”
Bir grup Türk halk müziği (THM) sanatçısı, ‘Türkü’ adıyla piyasaya sunulan sigaranın toplatılmasını istedi.

THM sanatçıları, yeni üretilen bir tütün mamulünün Türkü adıyla piyasaya sunulmasını Anadolu halkına saygısızlık olarak nitelerken, bir toplumun kültürel mirasını sigara markası yapmanın o toplumla alay etmek olduğunu öne sürdüler.”


Sümer Ezgü yazısında “Bütün sigaraların üzerinde «Sigara sağlığa zararlıdır» yazar. Sigaradan zarar görene çok rastladım ama, türküden zarar görene bugüne dek hiç rastlamadım! Sağlığa zararlı bir ürünün adının «Türkü» konması bu toprakların folklor müziğine hakarettir, aşağılayıcıdır. Sanki kasıtlı yapılmış gibi! Yani içilen sigaranın dumanlarında Aşık Veysel, Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Dadaloğlu, Mahzuni Şerif, Yunus Emre, Mevlana, Özay Gönlüm, Neşet Ertaş, Muharrem Ertaş tüketiliyor gibi. Ne hazin.” Diyor ve “Düşünün ki okullarda edebiyat ve müzik derslerinde öğrencilere türkü anlatılırken, çocuklar «Aa öğretmenim «Türkü» sigara değil mi?» diyecekler!” diye uyarıyor. “Bir sigaranın adı Opera, Türk Sanat Müziği, Pop müziği, ya da Amerikan Country Müziği olsa saçma olmaz mı? Kültürel isimler rakı, viski, şarap, sigara gibi ürünlere verilir mi hiç? Doğrusu bu ismin «Türküleri Araştırma ve Geliştirme Merkezi» gibi bir yere verilmesini beklerdik.” Ben, yüzyıllar öncesinden günümüze gelen ve yaşanmış olaylar sonunda yakılmış kültür değerimiz «Türkü» isminin zararlı bir madde olan sigaraya isimlendirilmesini protesto ediyorum ve türküleri seven ve değer veren herkesi bu hatanın düzeltilmesi için duyarlı olmaya ve tepki göstermeye, Kültür Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türk Patent Enstitüsünü de göreve çağırıyorum!” diyor haklı olarak sayın Ezgü.

Evet sanatçılarımız haklı, bu bir toplumla alay etmektir. Bu ülkenin bilim adamları, hekimleri, işçileri, aydınları vs. ile alay ediliyor. Bizler bu ülkenin bakanlıkları, kurum ve kuruluşları, hekimleri, sağlıkçıları, işçileri, din adamları, aydınları vs. olarak bir yandan sigara ile mücadele ediyoruz; bir yandan da yeni sigara markaları çoğalıyor. Hem de 31 Mayıs’ın ertesinde. Hem de “Türkü”.

Neden “Türkü”?. Haber sağlık sitesinde başka bir haber: Bu türküler 'damar açar'. Biz 31 Mayıs’ta her yerde diğer sağlık zararları içinde haykırıyoruz: “Sigara damarları tıkar, kalp damar hastalığı, kalp krizi, beyin damar vs. hastalığı yapar dedik ya” Gerçekten “Türkü”lerimiz insanımızı tedavi eder ya; insanımızın acısını dindirir ya; alsana bizim dediğimizin tam tersi, “Türkü” sigarası. Sigara her yıl 70-100 bin Türkü öldürüyorken şimdi de “Türkler Türküden ölüyor” veya “Türküden Öldü” mü diyeceğiz. Evet bu kadar alay etmek gerçekten başımıza bir çuval daha geçirmek gibi. Sigarayı bırakma gününün ertesine bari bu izin verilmeyebilir.

Biz hekimler şimdi hangi çocuğumuza baban “Türkü”den öldü çocuğum diyeceğim. Sırada kimin annesi, babası, oğlu, eşi-dostu var!

Bize – çocuklarımıza öz değerlerimize de nefret ettirilmeye çalışılıyor? Müziği zehirle, kanla, para hırsı ile kimsenin kirletmeye hakkı yok. Bu bir kültür soykırımı değil midir?
Türkü’ler de bizim stratejik ürünlerimiz.5 Artık gerisini müzikle uğraşan bilim adamlarına sormalı:

Toroslar'dan Balkanlar'a, yukarı illerden Cezayir'e. Topyekûn macerasıdır bir milletin tarihe akan yüzünde Türküler. Türkü dolar dudaklara saf ve berrak...” O dudaklara şimdi zehiri mi koyacaksın ey “Türk” evladı, Türkü adlı zehiri.

Sevdiğini canından aziz bilenler “öldürücü Türkü” olduğuna inanabilirler artık. Kendini “Türkü” diye pazarlayan bir zehir olduğuna. Efe, zeybek, Karadeniz, Rumeli, Yemen, Anadolu … Türküleri yanında bir zehir “Türkü” de var, artık. Şimdi soruyorum: İçinde nikotin, karbon monoksit, siyanür, böcek ilacı, roket yakıtı, oje sökücü, tüp gaz, insanda kanser yaptığı kanıtlanmış onlarca kimyasal madde olan bir zehire “Türkü” isimi yakışır mı? Türkü sigarasını yapanlar “Türkü”nün içindeki zehirleri paketinin üzerine yazabilirler mi tek tek.

Türk halkı “Türkü”ye kanacak kadar saf mı?
Başka vurulan kuşları bilemiyorum; ama bir vuruşta çok kuş vuruyorlar. Bu ülkenin canlarını.

Bir yerde yanlışlık var. Ya bizim çabalarımızın hiçbir etkisi olmuyor; üstelik de buna inat sigara şirketleri alay edercesine yeni marka çıkarıyorlar; yada bizler bir etki yapıyoruz da o yüzden yeni bir marka. Burada elbette büyük, çok uluslu şirketlerin sırf alay etmek amacıyla bir iş yapacakları olasılığı fazla değil. Çünkü bir markanın ortaya çıkarılması, fabrikasyonu, pazarlaması vs. gerçekten büyük bir yatırım olsa gerek. Biz bir şeyler yaptık, yapıyoruz: İnsanlarımız artık daha çok uyanıyor, fark ediyor; sigaranın gerçek yüzünü tanıyor. DSÖ, Toraks Derneği, Tabipler Birliği, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, kamu ve sivil kurum ve kuruluşları, bu işe karşılıksız emeğini katan herkes kendisi ile gurur duyabilir; sigara ve yoksulluk ana tema olarak işlediğimiz “Dünya Sigarasız Günü” işe yarıyor.


SONUÇ
Sağlıklı bir topluma ulaşmak için sigara ile mücadele etmek gereklidir. Bu mücadelede en önemli aşamalardan birisi sigaraya başlamanın önlenmesidir. Sigaraya başlamanın önlenmesi başlıca sigara vergilerinin arttırılması, sigara reklam ve promosyonlarının yasaklanması ve ciddi halk eğitim uygulamaları ile başarılabilir. Hükümetler vergileri düzenli olarak artırarak ve kaçakçılığı kontrol ederek, tütünden elde ettikleri yıllık vergi gelirini artırmaya devam edebilirler. Sigara ile mücadelenin diğer yolu, bırakılmasına yardımcı olmaktır. Günümüz tıbbı, tütün bağımlılığını tedavi edebilmektedir. Sigaranın bırakılmasında da sigara fiyatları özellikle yoksul kesimler için önemlidir. Sigara ile mücadelede diğer yöntem etraftaki sigara dumanına maruziyetin önlenmesidir. Yani içmeyenler de hastalık ve ölüm tehdidi altındadır. İçmeyenler içenlerin hastalıkları tedavisi için vergi ödemektedir. Ülke sanayisi, iş yerleri sigara yüzünden büyük oranda iş gücü ve para kaybetmektedir.

Türkü ismi sigaradan yasaklanmalıdır; Kültür bakanlığımız böyle kendi öz markalarımızı tescil ettirmelidir. Amacına uymayan metalara bu kutsal isimler verilmemelidir.

Türküleri baş tacımız yapmaya devam edelim; onlar bizi iyileştirici, genlerimize yazılmış özlerdir; Türkü, türkün sırrıdır...

Halkımıza “Türkü” sigarasını boykota çağıralım. Damarlarımız tıkanmasın, kanserler, nefes darlıkları olmasın, insanlarımız ölmesin.

Gelin yoksulumuz da ölmesin, zenginimiz de ölmesin sigaradan, tütün mamullerinden…

Gelin sigarasız bir Türkiye’yi birlikte kuralım.
 


'Türkü', 1 milyon 250 bin liradan satışa sunuluyor.

Tütüne karşı dünya çapında artan savaşa destek olalım. Uluslararası tütün anlaşmasının biran önce ülkemizde de devreye girmesi için destek olalım.

Gelin çocukların babaları “Türkü”den ölmesin!

Türkümüzün saflığını, temiz adını kirletmeyelim. Gelin çocuklarımız Türkü’leri sevmeye, Türkülerle büyümeye devam etsin, efendiler!

Türkülerimize hep beraber sahip çıkalım!


*Doç.Dr. Celal KARLIKAYA
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ
e-posta: celalkrk@ttnet.net.tr


1-E Çakır, C Karlıkaya. Akciğer Kanserinin Maliyeti. Tıpta Uzman Tezi, Edirne, 2004.
2-Anonymous. Annual smoking-attributable mortality, years of potential life lost, and economic costs—United States, 1995-1999. MMWR Morb Mortal Wkly Rep 2002;51:300-3.
3-Tütün ve yoksulluk Uluslararası Sorun. PATH Kanada tarafından yapılan bir sunum ve daha iyi bir Bangladeş için çalışmak. Çeviri: Dr. Gökhan Telatar, Dr. Nazmi Bilir.
4-Y Saloojee, E Dagli. Tobacco industry tactics for resisting public policy on health. Bulletin of the World Health Organization, 2000, 78 (7): 902-910.
5-Ahmet Turan Aklan. Aksiyon Dergisi, Sayı:449.



 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com