Kadem bastı gönül tahtı a sultanım sefa geldin
Dili pür rengi tabu derde dermanım sefa geldin
Yukarıdaki şekliyle musammat gazel formunda görülen bu şiir, her
satır ikiye bölündüğünde dört dizeden oluşan bir nazım şeklini
alacaktır. Ayrıca ikinci dizedeki “tabu derde” sözleri de
bir anlam ifade etmemektedir. Oysa doğrusunun aşağıdaki biçimde
olması gerektiği kanısındayım:
Kadem bastı gönül tahtı
A sultanım sefa geldin
Dili pür rengi tab u ter
De dermanım sefa geldin
Gel ey dilber-i alişan
Çün sensin hüsrevi devran
Sana ben hep olam hayran
Benim canım sefa geldin
Gel ey dilberlerin şahı
Melahat burcunun mahı
Geda’nın hali nigahı
Sorup şahım sefa geldin.
Dili pür rengi tab u ter : Gönlü zengin, rengi parlak ve
canlı
Ayrıca son dörtlükteki Geda’ya gelince:
Bir mahlas olacağından yola çıkıp yaptığım literatür taramasında
Geda, Gedai veya Gedayi olarak bilinen şu kişilerin varlığını
tesbit ettim:
1) GEDAİ, Çağatay şairi (1404-1405 ?) Hayatı hakkında çok
az bilgi vardır.
2)GEDA MUSLU, Türk saz şairi (17.yy) Hayatı kesin olarak
bilinmiyor.
3)GEDAÎ, Tokat doğumlu olup Beşiktaş’lı Gedaî olarak da
bilinir (1826-1887/89)Şiirleri Sadeddin Nüzhet Ergun tarafından
yayımlanmıştır.
4)GEDA,(ERZURUM/Alvar’lı Muhammet Lütfi Efendi’nin babası
Hace Hüseyin Efendi’nin mahlası)
Bunlardan Gedai ve Geda Muslu ile ilgili olarak Milli Kütüphane
arşivinde bulunan cönklerde; Beşiktaş’lı Gedai ile ilgili olarak
S.Nüzhet Ergun’ün kitabında (1933) Alvar’lı Muhammet Lütfi
Efendi’nin babası GEDA ile ilgili olarak da adı geçenin HÜLASATU’L
–HAKAYIK ve MEKTUBAT-I HACE MUHAMMED LUTFİ adlı eserinde “Kadem
bastı gönül tahtı” dizesinin yer aldığı hiçbir şiire
rastlamadım.
|