ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            
 

 
  
 EMİRDAĞLI ÂŞIK YOKSUL DERVİŞ

Dr. Ömer Faruk YALDIZKAYA

       
   Âşıklık, yüzlerce yıllık geleneğe dayalı bir halk sanatıdır. Özellikle, Türk milletine özgü olan bu gelenek Türk Dünyası coğrafyasında bütün canlılığı ile yaşatılmaktadır.

Anadolu Türkleri arasında; "Âşık, Halk Ozanı, Halk Şairi, Hakk Âşığı ve Saz Şairi" adları verilen bu halk sanatçılarına günümüz Türk dünyasında verilen başlıca isimler ise şunlardır: Azerbaycan Türkleri "Aşıg, Şair", Uygur Türkleri "Halk Şairi, Aşuk", Kazak Türkleri "Bagsı, Jırav, Akın", Kırgız Türkleri "Jomokçu, Manasçı", Özbek Türkleri "Bahşi, Şair", Başkurt Türkleri "Säsän", Tatar Türkleri "Çäçän veya Şeşen", Türkmenistan Türkleri "Bahşı", Altay Türkleri "Gaycı veya Kaycı" adını vermekle birlikte, Dede Korkut Kitabında bu kişilere verilen ad "Ozan" dır. Aynı şekilde bu halk sanatçılarının Eski Türkçe'deki adları ise "Irçı, Yırçı ve Koşukçu / Goşukçu" olarak geçmektedir.1

Aşık Yoksul DervişYurdumuzun âşıkları dün olduğu gibi bugün de Kars, Erzurum, Artvin, Sivas, Tokat, Malatya illerinden çıkmıştır. Âşıklık geleneğinin yoğun olarak yaşatıldığı bir başka yöremiz ise Çukurova' dır. Ancak, Anadolu'nun pek çok yöresinden de âşıklık geleneğini sürdüren âşıkların az da olsa çıktığını belirtmeliyiz. Anadolu'da yetişen âşıklarımızın bir kısmı kendilerini bizlere kolayca tanıtırken ve hatta kabul ettirirken, bazıları bunda pek başarılı olamamıştır. Bugün, âşıklık geleneğini sürdürmesine ve yayınlanmış on kitabına karşın; varlığından geniş bir biçimde haberdar olunamamış Âşık Yoksul Derviş de bunlardan birisidir. Tebliğimizle, Âşık Yoksul Derviş tanıtılmaya çalışılacak, şiirlerinden örnekler verilecektir. Asıl adı Şemsettin KUBAT olan Âşık Yoksul Derviş; 1943 yılında, Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesinin, Karacalar köyünde doğmuştur. Kubatoğulları sülâlesinden olan âşığın babasının adı Seydi, annesinin adı Hatice'dir. Beş çocuğu olup; oğlu Talip ile kızı Şehriban da saz çalıp, söylemektedir. Sülâlesine mensup; şâir Muharrem Kubat şiir şölenlerinde, halk müziği sanatçısı Kubat (Ramazan Kubat) ise okuduğu yanık türkülerle adlarını duyurmuşlardır. Hiç okula gitmeden Osmanlıca, Arapça ve Lâtin alfabeli Türkçe'yi okuyup, yazmayı öğrenen âşık; ilk şiirlerini 11-12 yaşlarında iken, çevresinde âlim olarak tanınan ve Kurtuluş Savaşı'nda Yunanlılarca kurşuna dizilerek şehit edilen dedesi Hacı Mustafa Efendi'den, babasına intikal eden eski harfli "Yunus Emre" kitabını okuduktan sonra yazmaya başlamıştır. Saz çalmaya başlaması ise, 1966 yılında askerlik dönüşünden sonradır.2

Mutasavvıf bir şâir olan Âşık Yoksul Derviş, Kadirî tarikatına mensuptur. Aynı tarikata mensup Eşrefoğlu Rûmi'nin, tarikatının piri Abdül-kadir Geylani'ye sevgi ve bağlılığını anlatan şu medhiyye'sine;

Devlet istersen devlet
İzzet istersen izzet
İşiğinde kıl himmet
Sultan Abdü'l-kadirün

Geylan'dan durur aslı
Ebu' l-kâsımdur nesli
Allah, Muhammed dostı
Sultan Abdü'l-kadirün.3

Yoksul Derviş de nazire olarak; yazdığı şu şiirinde aynı duyguları ifade eder:

Aslı Muhammed'dir, nesli Ali'dir,
Hemi serçeşmedir, ulu veli'dir,
İsmi şerifleri Hak Halili'dir,
Seyit Abdülkadir yolumuz bizim.4

Âşık Yoksul Derviş'in şiirlerini incelersek büyük bir çoğunluğunun dini ağırlıklı olduğunu görürüz. Şiirlerinin beslendiği kaynak ise inançlarıdır. Bu nedenle; birçok şiirinin temasını dini inançları, Allah'a, Peygamber'e ve din ulularına olan muhabbeti oluşturur. Bunları bir kaç örnekle gösterecek olursak:

Hz. Muhammed'i överken,

Ramazan ayında Kâdir gecesi,
Nazil oldu Kur'an, ayet hecesi,
Bilinmeye yücelerin yücesi,
Kâinatın sultanıdır Muhammed.

Miraç gecesinde hâkk'a kavuştu,
Aynel yakın hâkk'ı gördü kavuştu,
Doksanbin kelâmı anda danıştı,
Yaradılmış sultanıdır Muhammed.5

Hz. Ali'ye bağlılığını,

Allah'ın aşkına geldim kapına,
Muhammed aşkına durdum tapına,
Yüzüm sürdüm eşiğine yapına,
Derdimin dermanı sensin ya Ali.

Senin aşkın ile yanası gönlüm,
Çarh vurup pervane dönesi gönlüm,
Aşkımın meyine yanası gönlüm,
Derdimin dermanı sensin ya Ali.6


Âşık Yoksul Derviş, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Pir Sultan Abdal'a duyduğu sevgiyi şiirlerinde mükemmel bir şekilde anlatır. Sırasıyla bunları da birer örnekle gösterelim:

Hacı Bektaş-ı Veli sevgisini;

Sümbül, çiğdem çiçek açan,
Kokusun âleme saçan,
Kırklar meclisini aşan,
Hünkâr Hacı Bektaş Veli.

Sevgi verdi, umut verdi,
İnsanlara kanat gerdi,
Kayayı taşı yoğurdu,
Hünkâr Hacı Bektaş Veli.7


Yunus Emre Sevgisini;

Yetmişiki dil içinde,
Çağırıyor Âşık Yunus,
Yedinci yüzyıl içinde,
Çağırıyor Âşık Yunus.

Sanma yatar mezarında,
Gönüllerin pazarında,
Gül, gülistan gülzârında,
Çağırıyor Âşık Yunus. 8

Pir Sultan Abdal sevgisini;

Böyle bir ummana daldı,
Çekip kapıları yoldu,
Bütün gönüllere doldu,
Pir Sultan Abdal dediler.

Cümle âlem buna şaştı,
Ata binip yola düştü,
Kızılırmak'ı da aştı,
Pir Sultan Abdal dediler. 9

mısralarıyla ifâde eder.
Âşık Yoksul Derviş'in "Yetmiş iki millet" kavramına bakış açısı; Yunus Emre' nin,

Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan, Halka müderris olsa hakikatte asidür.

sözündeki yüceliktedir. Eşrefoğlu Rûmî'ye aşağıdaki şiiri yazan Bektaşi Şâir Gazi Âşık Hasan Dede' nin (XVII.y.y.);

Eşrefoğlu al haberi,
Bahçe biziz gül bizdedir,
Biz de Mevlâ'nın kuluyuz,
Yetmişiki dil bizdedir. 10

mısralarına âdeta cevap vermeye çalışırcasına,

Yetmişiki millet dahi gerçektir,
Seyreyle gör her birisi çiçektir,
Çünkü cümlesini yaradan Hâk'tır,
Allem-el Kur'an'da beyan insandır. 11

mısralarını kaleme aldığını görürüz.

Eşrefoğlu Rûmî'nin;

Eşrefoğlu Rûmî ikilik defterin yakdı oda
Bir olup birlik bulup berkitdi birle birliğe

(Eşrefoğlu Rûmî ikilik defterini ateşte yaktı,
Bir olup, birlik bulup, birle birliği sağlamlaştırdı.) 12

Âşık Veysel'in;

Kürt'ü, Türk'ü ve Çerkez'i
Hep Adem' in oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi ?

Yezit nedir, ne Kızılbaş ?
Değil miyiz hep bir kardeş ?
Bizi yakar bizim ateş,
Söndürmektir tek çaresi. 13

dizelerinde en güzel şekliyle ifâde edilen birlik ve bütünlük temalarını, şiirlerinde elinden geldiğince işlemeye çalışan Âşık Yoksul Derviş;

Birbirinden ayırmayız,
Şu Kürt, şu da Türk demeyiz,
Kimseyi ayrı görmeyiz,
Cümlemiz bir can içinde. 14

Senlik, benlik ne gerek,
Her dem birliğe erek,
Gönül şehrine girek,
Sevmek, sevilmek ile. 15

dizeleriyle ifâde ederken, hâlâ ikilik peşinde koşanlara dostluk elini uzatmaktan geri durmadığını şu dörtlükte ifâde eder:

İkilik yeliyle estin,
Sanki kardeşliğe küstün,
Diyorum ki sana dostum,
Ne zaman dost olacağız ? 16

Ancak; inatla kötülükten yana olanlara, çaresizlik içinde kahreder:

Eğri yolu izleyip de,
Kötülüğü gözleyip de,
Hakikati gizleyip de,
Örtenlere yazık olsun. 17

Tabiat unsurları, Divan şiirinde olduğu gibi, halk şiirinde de çok fazla kullanılır. Bu unsurlardan yaygın olarak kullanılan gül - bülbül ilişkisi halk şiirinde de önemli bir motiftir. Anlatıldığına göre; bülbül güle âşık olduğu için akşamdan sabaha kadar ötermiş. Gülün kırmızı olmasının sebebi de, daha gonca iken ona konmak isteyen bülbüle dikenlerinin batması ve göğsünden akan kandan dolayı da gülün o rengi almasıdır. Âşık Ferrahi'nin bir şiirinde;

Yabancı değilim kardeşim sana,
Açıla güllerin bülbüller kona,
Ağzını açtın mı diyorsun bana,
Bülbülün figânı güldür Duran'ım. 18

şeklinde gördüğümüz, gül-bülbül ilişkisine telmih'e, Âşık Yoksul Derviş'in aşağıdaki şiirinde de rastlıyoruz.

Güle karşı öter bülbül,
Birisinin adı sümbül,
Onun ismi ne sende bil,
Göz yaşını dökende gül. 19

Değişik pek çok konuda yazıp söyleyen âşığımız toplum olaylarıyla da yakından ilgilidir, Yoksul Derviş; İstiklâl Savaşı, 30 Ağustos, Kıbrıs Barış Harekâtıyla ilgili, Türk'ün gücü ve vatan sevgisini işleyen, milli duyguları coşturan şiirler de söylemiştir.
"İstiklâl Savaşı" şiirinde;

Çanakkale Zaferi'nde ünü var,
Sinop, Erzurum'da bayram günü var,
Sakarya'da şehitlerin kanı var,
Tarif edilmeyen erdi Atatürk. 20

"Zafer Bayramı" şiirinde;

Ayak yalın koşar o Kara Fatma,
Türk ulusu yılmaz Türklere çatma,
Seslendi düşmana "varıyom gitme !",
Kükredi geliyor Mustafa Kemal. 21

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" başlığını taşıyan şiirinde, Cumhuriyeti coşkuyla karşılar;

Egemenlik milletime, Türk'üme,
Canlar feda vatanıma, ırkıma,
Yer eyledi destanıma, şarkıma,
Kuzey Kıbrıs Türk'ün Cumhuriyeti.

Çekilsin bayraklar, açılsın sancak,
Amacımız birlik, barıştır ancak,
Sevgiye, saygıya açmışız kucak,
Kuzey Kıbrıs Türk'ün Cumhuriyeti. 22

"Yetmişbeş yıl önce" adlı şiirinde ise, vatan sevgisinin doruğa çıktığını görürüz.

Vatan benim imanımdır, dinimdir,
Bir karış toprağı benim canımdır,
Ayyıldızlı bayrak akan kanımdır,
Türküler, destanlar yaktık da geldik. 23


Âşık Yoksul Derviş, çağımız usta âşıklar zincirinin önemli halkalarından birisidir. Başta Konya Âşıklar Bayramı olmak üzere, yurdumuzun değişik illerinde düzenlenen şölenlerde aldığı çeşitli ödüller; âşığımızın gücünü ve halk şiiri geleneğini çok iyi bildiğini göstermektedir.

Emirdağlı Âşık Yoksul Derviş, inanıyorum ki tanındıkça daha çok sevilecek ve beğenilecektir. Sözlerimi âşığımızın aşağıdaki şiiriyle bitirmek istiyorum.

Yine bugün coştu elde sazımız,
Türlü seda veren teller bizdedir,
Kaynayıp kükredi dertli özümüz,
Binbir kelam söyler diller bizdedir.

Halk ozanı milletinin dilidir,
Düşüncesi, felsefesi yoludur,
Durmadan çağlayan sevgi selidir,
Birlik olan her gönüller bizdedir.

Yoksul Derviş selâm gönül bağından,
Afyonkarahisar Emirdağ'ından,
Mevlâna dergâhı dost ocağından,
Hakikate giden yollar bizdedir. 24




[1] Karl Reichl. Turkıc Epic Poetry; Traditrons, Forms and Structures. s. 306 – 317.
[2] Ömer Faruk Yaldızkaya. “Emirdağlı Âşık Yoksul Derviş ile Bir Sohbet.” Milli İrade Gazetesi,
30 Ocak 1986. Eskişehir.
[3] Mustafa Güneş. Eşrefoğlu Rûmî. s. 116
[4] Yoksul Derviş. Deyişlerin Dilinden. s. 118
[5] Yoksul Derviş. Deyişlerin Dilinden. s. 177
[6] Âşık Yoksul Derviş. Dost Eline Götür Beni. s. 44
[7] Yoksul Derviş. Güzelleme. s. 43
[8] Âşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 95
[9] Yoksul Derviş. Deyişlerin Dilinden. s. 183
[10] Mustafa Güneş. Eşrefoğlu Rûmî. s. 125
[11] Âşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 1
[12] Mustafa Güneş. Eşrefoğlu Rûmî. s. 128 – 129
[13] Kutlu Özen. Âşık Veysel. s. 116
[14] Âşık Yoksul Derviş, Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 12
[15] Yoksul Derviş. Deyişlerin Dilinden. s. 164
[16] Âşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 61
[17] Âşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 89
[18] Halil Atılgan. Ceylanlı Âşık Ferrahi. s. 211.
[19] Âşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 15.
[20] Âşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 54
[21] Âşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 32
[22] Âşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s. 105
[23] Yoksul Derviş. Deyişlerin Dilinden. s. 137
[24] Aşık Yoksul Derviş. Gönülden Sesler (Haz. Ömer Faruk Yaldızkaya). s.92



BİBLİYOĞRAFYA

1. Atılgan, Halil. Ceyhanlı Âşık Ferrahi, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayını, 1997.
2. Kubat, Şemsettin. Kerbelâ Çölünde Kanlı Şühedanın Gülşeni.
3. Kubat, Şemsettin (Yoksul Derviş). Gönülden Sesler (Haz.Ömer Faruk Yaldızkaya). Eskişehir: Uğur Ofset. 1986
4. Kubat, Şemsettin (Âşık Yoksul Derviş). Aşkın Dizileri. Ankara: Öztürk Matbaası. 1987.
5. Kubat, Şemsettin (Âşık Yoksul Derviş). Yüzbin Oldu Yâreleri. Ankara: Öztürk Matbaası. 1989.
6. Kubat, Şemsettin (Âşık Yoksul Derviş). Dost Eline Götür Beni. Ankara: Öztürk Matbaası.1989.
7. Kubat, Şemsettin (Aşık Yoksul Derviş). Nefeslenin Özü (Deyişler). Ankara: Ufuk Ofset. 1993.
8. Kubat, Şemsettin (Yoksul Derviş). Yunusca. Emirdağ Kaymakamlığı, Köylere Hizmet Götürme Birliği Yayınları. 1996.
9. Kubat, Şemsettin (Yoksul Derviş). Güzelleme. Ankara: Gürler Ofset.
10. Kubat, Şemsettin (Yoksul Derviş). Deyişlerin Dilinden. Ankara: Gürler Ofset. 1997.
11. Kubat, Şemsettin.Duygularla Nefeslerle Evrensel Şiirlerimiz. Afyon Valilik Yayınları. 1999.
12. Reichl, Karl. Turkic Epic Poetry; Traditrons, Forms and Structures. New York and London : Garland Publishing Inc., 1992. (Bu eser arkadaşımız Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Ekici tarafından tercüme edilmiş olup, basım aşamasındadır.)
13. Yaldızkaya, Ömer Faruk. "Emirdağlı Âşık Yoksul Derviş ile Bir Sohbet" Milli İrade Gazetesi, 30 Ocak 1986. Eskişehir.


 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com