Türküler genellikle bir olay, bir arzu ve bir heyecan üzerine
doğarlar ve başlangıçta sahibi belli ürünlerdir. Ancak zamanla,
türkünün asıl sahipleri unutulur ve sonraki nesiller tarafından
halkın dilinde dolaşa dolaşa farklı coğrafyalara yayılır; böylelikle
anonimleşirler. Önceleri mahallî hüviyet gösterirken, zamanla millî
hüviyete bürünürler. Türkülerin anonimleşmesinde, daha ziyade
göçler, kervanlar, askerî sevkler, gurbete iş için gidişler, gezgin
halk şairlerinin faaliyetleri, yakın zamanlarda basın ve yayın
organları rol oynar.
Türküler genellikle yedi, sekiz ve on bir hece ile söylenmişlerdir.
Ancak az sayıda da olsa beş on beş hece ile söylenmiş olanları da
vardır.
Türküler gösterdikleri çeşitlilik bakımından yapı, konu ve
ezgilerine göre tasnif edilebilir. Biz de Muğla türküleri
üzerine çalışırken konuya bu çerçevede yaklaştık.
Çalışmamızı yaparken TRT Repertuarında bulunan 68 Muğla türküsünden
metinlerine ulaşabildiğimiz 53 türküyü baz aldık ve bu türkülerden
hareketle değerlendirmemizi ortaya koymaya çalıştık. Çünkü bu
kadarını temin etme imkânı bulabildik. Şüphesiz daha fazla örneğin
varlığı bizi daha objektif bir sonuca götürecekti, lâkin elde
ettiğimiz bu kadar örneği, yöre türküleri hakkında hüküm
verebilmemiz için yeterli gördük.
YAPILARINA GÖRE MUĞLA TÜRKÜLERİ
Türkülerin belirli bir şekli yoktur. İki dizeli türküler olabildiği
gibi koşma, mani tarzında veya üçlüklerle kurulmuş türküler de
vardır. Koşma yahut mani olarak bildiğimiz şekiller türkü nağmesiyle
söylendiğinde adı geçen şiirlerden ayrılır. Çünkü halk, ezgi ile
söylediği parçaları türkü olarak niteler.
Türkülerin bentlerine çoğu zaman dize sayıları farklı olan
bağlantılar getirilir. Ancak bentlerde bağlantıların hece sayıları
eşit olmayabilir. Bağlantılar genel olarak anlamlı sözlerden ibaret
olmakla beraber, çeşitli ünlemleri de ihtiva eder.
Muğla türkülerini, yapılarına göre şöyle gruplandırabiliriz.
1. Bentleri ve bağlantıları bir dize olan türküler
Bu tarzda söylenmiş elimizde bir türkü bulunmaktadır. Gargı
Deresi adılı türkü bir dizelik bende sahiptir ve her bir bende
aynen tekrarlanan yine bir dizelik bağlantı sözü getirilmiştir ki,
türkü repertuarımızda bu tip örneklere nadir rastlanılır.
2. Bentleri iki dize olan türküler
a. Sadece iki dizeden oluşan türküler
Türkülerin bentleri on bir heceli ve birbiriyle kafiyeli dizelerden
oluşmaktadır. Ancak bu türkülerden Yardan Ayrılan Birgün Kavuşur
adlı türkünün hece sayıları arasında birlik yoktur ve 9-11
arasında değişmektedir. Bent/beyit sayıları 2-3 kadardır.
b. Bağlantıları bir dize olan türküler
Her dize kendi arasında kafiyeli beyitlere, aynen tekrarlanan bir
dizelik bağlantı sözü getirilmesiyle oluşturulmuş türkülerdir.
Türküler on bir hecelidir.
c. Bağlantıları iki dize olan türküler
İki dizeden oluşan bende, iki dizelik bağlantı sözlerinin
getirildiği türkülerdir. Bentler kendi aralarında kafiyelidir.
Bunlardan Uzun Selvi Ne Uzarsın on bir, Zeytin Dalı Çürük Olur
adlı türkü de on dört hecelidir. Her iki türküde de bağlantılar
aynen tekrarlanan sözlerden oluşmaktadır.
d. Bağlantıları üç dize olan türküler
İki dizelik bentlere üç dizelik bağlantı sözü eklenerek meydana
getirilmiş türkülerdir. Elimizdeki iki örnek farklı özellikler
göstermektedir. Biri yedi, diğeri on hecedir. Bağlantılar üç
dizelidir ve her bentten sonra aynen tekrarlanmaktadır. Ancak,
bağlantı dizeleri birinci türküde sırasıyla 7, 10, 12 hece, ikinci
türküde 7, 13 hecelidir.
3. Bentleri üç dize olan türküler
a. Bağlantıları iki dize olan türküler
Üç dizeli bentlere aynen tekrarlanan iki dizelik bağlantıların
eklenmesiyle meydana getiren türkülerdir. Bentler ve bağlantılar
kendi aralarında kafiyelidir. Bu şekilde ortaya konulmuş altı Muğla
türküsünün hece sayıları 8-13 arasında değişmektedir. Yani hece
bakımından türküde bir bütünlük göremeyiz.
b. Bağlantıları üç dize olan türküler
Bağlantı sözleri, her bentten sonra aynen tekrarlanan ve üç dize
olan türkülerdir. Elimizdeki iki türkü hece sayıları bakımından
farlılık göstermektedir. Kına Türküsü’nün bentleri beşer
hecelidir. Bağlantıların heceleri ise 11-13 arasında değişmektedir.
c. Bağlantıları sekiz dize olan türküler
İki bent olarak söylenen Getirin Kınayı Yakalım adlı kına
türküsünün sekiz dizelik bağlantısı vardır. (bbccddee)
şeklinde kafiye düzenine sahip bağlantıda dizelerin hece sayıları
7-11 arasında değişmektedir.
d. Bağlantıları farklı yapıda olan türküler
Yapı ve kafiye itibariyle oldukça ilgi çekici bir örnek olarak
gördüğümüz Yüce Dağ Başında Bir Goyun Meler sözleriyle
başlayan türkü dört bentten oluşmaktadır. I. Bent xxy kafiye
düzeninde üç dizeli, II. Bent (zz) kafiye düzeninde iki dize, III.
ve IV. Bentle ise birer dize bağlantı sözü almaktadır. Türkü on bir
hecelidir. Bentlerdeki dize ortalarında ve dize sonlarında tekrar
sözleri bulunmaktadır.
4. Bentleri dört dize olan türküler
a. Sadece dörtlüklerden kurulu türküler
Bu türküleri iki grupta ele alabiliriz. Bir kısmı sadece
dörtlüklerin artarda sıralanmasıyla, bir kısmı da muhtelif dizelere
“aman, bre, yar yar aman, a canım, haydendi, imanım vs...”
tarzında nida sözlerinin ilavesiyle meydana getirilmiştir. Bentleri
manilerden yahut koşma tipinde kafiyelenen on bir heceli manzum
bölümler oluşturur.
Birinci gruptaki türkülerin bazıları şunlardır: başlıcası;
Çekirgenin Kanadı, Hüseyin’im Geliyor, Denize Dalacağım, Ortaca’da
Evimiz.
b. Bağlantıları iki dize olan türküler
Dört dizelik bentlere aynen tekrarlanan iki dizelik bağlantı
sözlerinin eklenmesiyle meydana getirilmiş türkülerdir. Bentlerin
hece sayısı 7, 11 ve 12-13 arasında değişmektedir.
Bendi yedi heceli olanlar, mani-türkülerdir. Diğer taraftan yine bu
bölümde inceleyeceğimiz bazı mani-türkülerin muhtelif mısralarında
“suna boylum vay”, “imanım” gibi nida sözleri yer alır. Bu grupta
adlarını zikredeceğimiz türküleri şöyle sıralayabiliriz: Al Yazmanın
Oyası, Bağlamam Var Üç Telli, Ben Susadım Sular İstedim.
c. Bağlantıları üç dize olan türküler
Zerdali Çöreklendi adlı türkü bu tarzda ortaya konulmuş bir
eserdir. Bentler manilerden ibarettir. Bağlantı dizeleri aynen
tekrar olup (xyx) şeklinde kafiyelenmiştir. Türkü iki benttir.
d. Bağlantıları dört dize olan türküler
Gerek kafiye gerekse bent ve hece sayısı bakımından oldukça değişik
yapı arz eden türkülerdir.
Bağlantıların kafiye düzeninde de farklılıklar görülür. Sözgelişi
bir türküde (abab) iken başka bir türküde (aaba)
şeklinde bir kafiye sistemi görülür. Bunları ayrı ayrı şöyle
özetleyebiliriz.
Bahçalarda Kum Darı Cavır Asarın Yolları, Gemiler Posta Posta, Şu
Köyehiz Yolları gibi türküler bu grupta zikredebileceğimiz
türkülerdir.
KONULARINA GÖRE TÜRKÜLER
Türküler, doğumdan ölüme kadar insanı ilgilendiren ayrılık, aşk,
düğün, deprem, kıtlık, sel vs. gibi felâketler, öldürme, eşkıyalık,
savaş hülasa hemen her konuda ortaya konulmuş manzum ve ezgili
eserlerdir. Konuların çok çeşitli olması farklı farklı tasniflerin
de yapılmasına yol açmıştır. Ancak biz burada genellemeye gitmeden
Muğla türkülerini konularına göre gruplandırmak istiyoruz.
1. Aşk türküleri
İncelediğimiz yöre türküleri içinde en fazla örnek, coşkun lirizmin
hakim olduğu aşk türkülerine aittir. Daha ziyade sevgiliye duyulan
özlem, kıskançlık, ayrılık, kavuşma gibi konular işlendiği bu
türküler pek çoğu manilerden yararlanılarak ortaya konulmuşlardır.
İncelediğimiz Muğla türkülerinden aşk konulu olanların bazıları
şunlardır: Kestaneyi Kavurdum, Kiraz Dalı Eymeli, Koca Kavak
Yarıldı, Köprünün Altı Testi
2. Kına türküleri
Türkülerde düğün geleneğinin en fazla önem verildiği safhalardan
birisi kına gecesidir. Kız evinde kına yakılacağı zaman, geceye
iştirak edenlerin duyguları doruğa ulaşır. Zira, bu sırada yanık
ezgi ile kına türküsü söylenir. Yöre neresi olursa olsun, kına
türkülerinin özelliği hepsinin de lirizm yüklü olması ve yanık ezgi
ile söylenmesidir. Kına türkülerinin, insanın duygulanmasına sebep
olan bir başka yönü de türkü metnindeki sözlerin orijinalliğidir. Bu
türkülerde, keder ve baht konusu ön planda tutularak, geçmiş ve
gelecekle ilgili düşünceler ve duygular ele alınır.
Muğla yöresi kına türküleri şunlardır: Atlayıp Gemine Binemedin
mi, Getirin Kına Yakalım, Kına Havası.
3. Ağıtlar
Ağıtlar, dar mânâda ölüm üzerine yazılmış şiirler olmakla beraber,
geniş mânâda ise acı ihtiva eden her konuda ortaya konulmuş şiirler
olarak görülürler. Kişilerin hastalanması, evden gelinin çıkması,
delikanlının askere gitmesi, ülke toprağının düşmanın eline geçmesi
veya düşman tarafından tarumar edilmesi, kaza, hasret, tabii afet,
sevilen hayvanların kaybı veya ölümü üzerine söylenen şiirler ve
nağmeler de ağıt türünden eserlerdir.
Bu babda ele alacağımız Muğla ağıtlarının bazıları şunlardır: Adem
Gardaş Dedim Geldim Yanına, Alıverin Sandığımdan Kürkümü.
4. Oyun türküleri
Kültürümüzde oyun ve müzik iç içedir. Oyunlar, yörelere göre çeşitli
adlar alırlar. Halay, bar, horon, zeybek bunlardan
bazılarıdır. Oyuncular yan yana yahut karşı karşıya geçerek türkü
söyleyip, müziğin yapısına göre çeşitli figürlerle oyunlarını
sergilerler. Ayrıca bir olay sonrası ortaya çıkmış oyun ve türkü
sözlerinin de var olduğunu da unutmamak gerekir. Oyun türkülerinin
çoğu., mani katarlarıyla vücuda getirilmiştir.
Muğla yöresinde zeybek olarak anılan oyun türküleri içinde
Eyüb’üm Zeybeği ile Kerimoğlu’nu zikredebiliriz.
5. Hayvanlar üzerine söylenmiş türküler
İnsanların hayatında önemli yeri olan hayvanlar, zaman zaman
türkülere de konu olur. Konu edilen hayvanların başında at, koyun,
güvercin gelir. Bazen de yabani hayvanlar işlenir ki, Muğla’nın
çekirgeyi konu edinen Çekirgenin kanadı adlı türküsü böyle bir
türküdür.
6. Günlük hayat ve yiyecekler üzerine söylenmiş türküler
İnsanların hayatında hemen her hadisenin, nesnenin ve her hayvanın
önemli yeri vardır. Günlük hayatında daima bunlarla iç içedir.
Bitkiler ve meyveler de bunlardan biridir. Abdaslıktan Su Damlar
ve Saçaklıktan Su Damlar adlı Muğla türkülerinde insan ve
bostanın iç içeliğinin yansıması görülür.
EZGİLERİNE GÖRE TÜRKÜLER
Folklor değerlerimiz içinde türküler, ayrı bir yere sahiptir. Çünkü
insanımız inancını, duygusunu, içinde bulunduğu durumu, düşüncesini
sanatlı bir yolla değerlendirirken, bunu en güzel şekilde türkü
çerçevesinde gerçekleştirir.
Ezgi ile türkü sözleri birbirini tamamlayan iki öğedir. Türkünün
daha kalıcı olması, ezginin varlığıyla mümkündür. Ezgiye güzellik
sağlayan türkü sözleri, müzikte gaye değil araçtır. Melodinin daha
rahat anlaşılmasına yardımcı olur. Bu bakımdan sözler ile melodi
arasında bir uyumluluğun olması esastır.
Muğla türküleri ezgi ve ritimlerine göre incelendiğinde Ege yöresi
tavırlarını ihtiva ettiği görülür. İncelediğimiz 53 türkü içerisinde
ritim yapısı bakımından 9 zamanlıların çoğunlukta olduğu görülür ki,
bunlarında adeti 39’dur. Türkü zamanlarına göre şöyle
gruplandırabiliriz:
2/2: 1, 4/4: 13, 9/16: 2, 9/8: 27 ve
9/4: 10 adet
9/16 ritmli yapısıyla en hareketli olanları, bilindiği gibi Teke
yöresi tavrındadır. 9/8 olanları Zeybeklerin tipik örneklerini
sergilerken, semah tarzında olanları da vardır. 9/4 olanları ise
tamamen zeybek türküleridir. Metronom (tempo) olarak 9/8’likten daha
ağırdır. 9/4’lük türkülerin bazılarında (Ferahi de olduğu gibi..)
söz kısımları, saz kısımlarına göre daha ağır metronomda
yorumlanmaktadır. 4/4’lük olan türkü örnekleri ise yörede hem
oynanmakta hem de söylenmektedir. 2/2’lik tek örnek olan Adam
Gardeş Dedim Geldim Yanına adlı türkü ise ağır zeybekler
içerisinde düşünülmelidir.
SONUÇ
Bu bilgiler ışığında Muğla türkülerinin genel özelliklerini şöyle
sıralayabiliriz:
1. Türkülerdeki bentlerinin dizeleri 1-4 arasında ve bu bentlere
eklenen bağlantıların dize sayıları da 1-8 arasında değişmektedir.
Bunun yanında bazı türküler de sadece bentlerden ibarettir ve
bağlantı almamışlardır. Türkü repertuarımızda bendi ve bağlantısı
bir dize olan (Gargı Deresi) türkü bu özelliğiyle oldukça dikkat
çekicidir. Bağlantıların haricinde, dize sonlarına “a canım,
aman, Bilalım, bi denem, gel gel aman, haydendi, imanım, Nazmiyem,
suna boylum vay, yar yar aman vs...” gibi nidalar da getirilir.
2. Türkülerin çoğu mani katarlarıyla meydana getirilmiştir.
Bentleri, üçleme veya dörtlük olan türküler de vardır.
Manilerle oluşturulmuş türkülerde, teknik bakımdan yani kafiye,
redif ve dörtlüklerle söylenen türkülerde göremeyiz. Çoğu defa
kafiye, rediflerle sağlanmaya çalışılmıştır ve dizelerdeki heceler
arasında bütünlük yoktur.
3. Konu bakımından; Başta aşk olmak üzere, kına gecesi ve oyun
türküleri, ağıtlar, hayvanlar ve meyveler gibi çeşitlilik
gösterirler.
4. Ege bölgesinin en nadide örnekleri arasında yer alan Muğla
türküleri tavır olarak Kütahya, İzmir, Denizli gibi yöreler arasında
haklı olarak kendisine yer bulabilmiştir. Bugün milletçe dilimizden
düşürmediğimiz Alı da verin Benim Barutumu Saçmamı, Çökertme,
Ferahi, Karaova Düğünü Gece Kuruldu, Ormancı, Sarıca da Buğday
Danesin, Şu Köycehiz Yolları, Yayla Yolları, Yüce Dağ Başında Bir
Koyun Meler gibi pek çok türkü bu yöreye aittir.
TRT Repertuarındaki Muğla Türkülerinin Listesi
Rep. Ezgi Adı
Derleyen
No
072 Bahçalarda Kum darı Mustafa Hoşsu
095 Sıra Sıra Kazanlar Hamdi Özbay
135 Hana Vardım Han Değil (Bilalım) Hamdi Özbay
197 Uzun Selvi Ne Uzarsın Boşuna Hamdi Özbay
198 Ortaca’da Evimiz Hamdi Özbay
199 Sarıca Buğday Danesin Hamdi Özbay
216 Köprünün Altı Testi Muzaffer Sarısözen
237 Zerdali Çiçeklendi Mustafa Hoşsu
262 Yayla Yollarında Galdım Yalınız Muzaffer Sarısözen
355 Denize Dalacağım (İrmeden Gel İrmeden) Muzaffer Sarısözen
359 Yardan Ayrılan Birgün Kavuşur Muzaffer Sarısözen
367 Bir Tepeden Bir Tepeye Ün Olur Muzaffer Sarısözen
370 Gargı Deresinin Pıynar Odunu Muzaffer Sarısözen
385 Bir Kız ile Bir Gelinin Bahsi Var Muzaffer Sarısözen
397 Alı da verin Benim Barutumu Saçmama Muzaffer Sarısözen
444 İğneleri Düğmeleri Muzaffer Sarısözen
616 Yüce Dağ başında bir Koyun meler Ahmet Günday
677 Gide Gide Yoruldum Muzaffer Sarısözen
716 Gemiler Posta Posta Seyhan Tütün
761 Ferayi’dir Kızın Adı Ferayi Muzaffer Sarısözen
946 Alt’aydır Dağ Gezerim Muzaffer Sarısözen
985 Beşparmak’tan İnmem Ben Hamdi Özbay
1048 Saçaklıktan Su Damlar Yılmaz İpek
1063 Hüseyin’im Geliyor Tozlu Yol Gibi Ahmet Günday
1064 Al Yazmanın Oyası Şerafettin Civelek
1327 Şu Köyceğiz Yolları Hamdi Özbay
1331 Tarlam kesek Değil mi Hamdi Özbay
1338 Ben Susadım Sular İsterim Muzaffer Sarısözen
1356 Bağlamam Var Üç Telli İst. Beld. Kons.
1400 Kerem Desem Kerem Gelmez Hamdi Özbay
1440 Atlayıp Gemine Binemedin mi Hamdi Özbay
1441 Türkmen Kızı Katarlamış Mayayı Hamdi Özbay
1714 Kerimoğlu Eşkıyalık Ediyor Muzaffer Sarısözen
1739 Mendil Serdim Urgana Hamdi Özbay
2255 Alıverin Sandığımdan Kürkümü Sadi Yaver Ataman
2317 Koca Kavak Yarıldı Şerafettin Civelek
2344 Şu Dağlardan Aşan Güzelim İst. Beld. Kons.
2349 Ufak Ufak Karınca Mustafa Hoşsu
2357 Yaylanın Gülü Hoştur Ahmet Yamacı
2442 Adem Gardeş dedim Geldim Yanına Durmuş Yazıcıoğlu
2444 Al Yazmam Dalda Kaldı M. Hoşsu-T. Özkan
2483 Dağ Başında Değirmen Durmuş Yazıcıoğlu
2489 Deniz Üstü Köpürü Şerafettin Civelek
2514 Hayıtlı’dan Çıktım Gittim Yoluma Durmuş Yazıcıoğlu
2521 Pek Yokuşmuş Cavırasarın Yolları Ahmet Günday
2548 Karaova Düğünü Gece Kuruldu Durmuş Yazıcıoğlu
2607 Çökertmeden Çıktım Başım Selâmet Muzaffer Sarısözen
2921 Demirciler Demir Döğer Tunç Olur TRT Müz. Da. Bşk.
3124 Yaslanaydım Gab’ardıcın Pürüne Özay Gönlüm
3304 Apdaslıktan Su Damlar Özay Gönlüm
3403 Bazarda Bal var Gelinim M. Hoşsu-T. Özkan
3429 Eyüb’ümün Gezdiği Dağlar Meşeli Özay Gönlüm
3440 Yaylaların Ayranı Salih Urhan
3443 Kestaneyi Kavurdum Şerafettin Civelek
3451 Bahçelerde Bir Kuzu Ahmet Günday
3457 Seytin Dalı Çürük Olur Ahmet Günday
3460 Getirin Kına Yakalım Ahmet Günday
3480 Çekirgenin Kanadı Şerafettin Civelek
3584 Üzüm Aldım Bal Oldu Efem Hamdi Özbay
3588 Kiraz Dalı Eymeli Hamdi Özbay
3590 Çıktım Belen Kahvesine Nazmi Yükselen
3591 Şu Muğla’nın Çamları (Kerimoğlu Zeybeği) Hamdi Özbay
3592 Bodrumlular Erken Biçer Ekini Nazmi Yükselen
3610 Alıverin Tabancamı Doldurun Hamdi Özbay
3655 Yeni de Camide Öğle de Ezanı Okundu Hamdi Özbay
3670 Altın Tas İçinde Kınam Karıldı Sümer Ezgi
3692 Kiremidin Tozuyum Yılmaz İpek
3693 Sürmelim Çaydan Geçmiş Yılmaz İpek
*Osmanlının
700. Yılında Muğla Sempozyumu, Muğla, 6-7.5.1999.
|