| 
            Türkü yakıcıları veya âşıklar tarafından ortaya türküler, kişilerin 
            duygu ve düşünce dünyasının, inancının, durumunun heyecan ve 
            arzularının ürünleridir. Doğuşları önemli olduğu kadar, yaşamları da 
            önemlidir. Yüzyıllar ötesinden verdiği mesajlarla bir bakıma 
            geçmişle aramızda köprü kurma fonksiyonunu da icra ederler. Yaşama 
            güçleri ezgilerine, teknik yapılarına ve muhtevalarındaki 
            anlatımlara bağlıdır. Bir başka deyişle, sözlü ürünün günümüze kadar 
            gelebilmesi için, eserdeki sözlerin kuvvetli, bunu ortaya koyanın 
            olayı ve durumu ele alış tarzında tasvirlerde, benzetmelerde ve söz 
            oyunlarında başarılı olması gerekir. Bunun yanında söylenen ezgi, 
            kalbin derinliklerinde etki bırakacak tarzda olmalı ve eldeki metni 
            beğenip nesilden nesile ulaştıracak tabii bir çevre bulunmalıdır. 
            Gerçekten de söz, metni ortaya koyan sanatçı, musiki ve 
            dinleyici çevre gibi faktörlerinin var oluşu, kuvvetli veya zayıf oluşu 
            yöredeki türkü geleneğinin gücünü de belirler. Meseleye bu açıdan 
            bakarsak, Trabzon’da türkü geleneğinin bütün canlılığıyla var 
            olduğunu söyleyebiliriz.
 
 Pek çok alanda olduğu gibi, türkü alanında da zengin ve renkli 
            cephesiyle dikkati çeken Trabzon yöresini türküler cephesiyle 
            incelemeyi kayda değer gördük ve bu çalışmayı gerçekleştirdik. 
            Çalışmamızda hareket noktamız, TRT Repertuarındaki türküler oldu. 
            Repertuarda Trabzon’a ait 62 türkü metni ve notası yer almaktadır.
 
 Repertuardaki türkülerin Trabzon’daki yörelere göre dağılımı 
            şöyledir. Merkez: 34, Maçka: 15, Beşikdüzü: 5, 
            Akçaabat: 4, 
            Vakfıkebir: 2, Sürmene: 1, Tonya: 1 türkü. Türkülerin derlenmesinde 
            ve notaya alınmasında pek çok kişinin emeği geçmiştir. Bunlardan 
            başta Muzaffer Sarısözen olmak üzere Ahmet Yamacı, Yücel Paşmakçı, 
            Cemile Cevher, Erkan Sürmen, Volkan Konak, Kasım Gürsoy, Hüseyin 
            Dilaver, Ateş Köyoğlu ve İbrahim Can gibi isimler repertuara birden 
            fazla türkü kazandırarak kültürümüze büyük bir hizmette 
            bulunmuşlardır.
 
 Türküler, anonim halk şiiri içinde yapılarına, konularına ve 
            ezgilerine göre olmak üzere üç cephede kendilerini gösterirler.Bizim 
            de Trabzon türkülerine yaklaşımımız bu tarzda olacaktır.
 
 I. Yapılarına göre türküler
 Bilindiği gibi türküler, bentler halinde vücuda getirilirler. Ölçü 
            olarak da yedi, sekiz ve on bir hece ile söylenirler. On dört, on 
            beş ve on altı heceli olanları varsa da azdır. Bu bakımdan Trabzon 
            türkülerini, yapılarına göre incelerken, bentlerine ve hecelerine 
            göre olmak üzere iki cephede ele alacağız.
 
 A. Bentlerine göre türküler
 Anadolu’nun pek çok yerinde türküler ikilik, üçlük ve dörtlüklerden 
            oluşan bentlerle vücuda getirilir. Ancak, Trabzon türkülerinde 
            dikkati çeken taraf tamamının dörtlüklerle söylenmesidir. Bunların 
            çoğunluğu, müstakil şiirler olarak addettiğimiz manilerden bir kısmı 
            da koşma tarzında ortaya konulmuş manzumelerden oluşur. Bazı 
            türkülere getirilen (canım can da gel gel aman), (ey aman aman aman 
            yarim aman aman), (ey amman ey), (of of), (oy), (vay vay sürmelim 
            vay) gibi nidalar veya bazı nakarat sözler bendin yapısını bozacak 
            hüviyette değildir. Bu nidalar dizelerin başında, sonlarında, 
            aralarında veya bentlerin sonunda yer alırlar. Onlar da kendi 
            aralarında çeşitlilik gösterirler. Bu çerçevede türküleri şöyle 
            gruplandırabiliriz:
 
 1. Bentleri mani olan türküler
 Trabzon yöresi ülkemizde, atma türküleriyle meşhur bir yöredir. Atma 
            türküler, abcb tarzında kafiye sistemine sahip manilerden oluşur. 
            Yedi hecelidirler. Kafiye sisteminin bu şekilde olmasının sebebi 
            ise, 1. ve 2. dizenin bir kişi, 3. ve 4. dizenin de başka bir kişi 
            tarafından söylenmesine dayanır. 2. ve 4. dizelerin aynı kafiyeye de 
            olması esastır. Her ne kadar ifade ettiğimiz şekilde yani abcb 
            kafiye düzenindeki manilerle oluşturulan türküler çoğunlukta ise de 
            Trabzon türkülerinde, maninin klasik kafiye düzenine yani aaba 
            tarzına sahip manilerle de söylenmiş bentlere rastlamamız da 
            mümkündür.
 Bentleri mani olan türkülerin çoğunda bağlantı yoktur. Bir kısmı da 
            bağlantılarla vücuda getirilmiştir. Aralarındaki farkı şöyle izah 
            edebiliriz:
 
 a. Sadece manilerden oluşan türküler
 Manilerin artarda getirilmesiyle oluşturulmuş türkülerdir. Yukarıda 
            belirttiğimiz gibi çoğunluğu; abcb, bir kısmı da aaba kafiye 
            düzenindedirler. İçlerinde düzensiz kafiye sistemine sahip olanları 
            çok azdır. Bentlerden birisi sekiz (No. 2599), diğerlerinin tamamı 
            yedi hecelidir.
 
 b. Bentlere bağlantı getirilen türküler
 İncelediğimiz türkülerin on bir tanesi bu tarzda söylenmiştir. Bu 
            türkülerde bentler mani olmakla beraber bağlantılar da yine manidir. 
            Sadece bir türküde bağlantı olarak mani değil de iki dize 
            getirilmiştir (No. 382).
 
 c. Karşılıklı türküler
 Bunlara atma türkü ya da atışma türküler de denilir. Trabzon’da bir 
            kişinin karşısındaki kişi veya kişilere türkü söylemesine türkü 
            atma, bunu söyleyene türkücü, karşılıklı türkü söylemeye 
            atışma, 
            hitap veya telmih şeklinde olup karşılık beklenmeyen türkülere de 
            takma türkü denir. (Şenel, 1994, 157-158)
 
 Doğu Karadeniz Bölgesi’nde karşımıza çıkan ve yörelere göre kesme 
            türkü, karşı-beri, karşılama ve kovalama gibi adlarla da bilinen 
            atma türküler özellikle düğün, yedi (düğün ertesi), ternek / 
            vartivor (yayla eğlenceleri), bayramlar, şenlikler, imeceler veya 
            uzun yayla yolculukları sırasında söylenirler. (Günay, 1976; 73). 
            İki grup veya iki kişi tarafından ortaya konulur. Önce yedi heceli 
            manzum söz söyler. Bu manzum parça, genellikle iki dize olmakla 
            beraber, üçlük, dörtlük hatta bent şeklinde de olabilir. Karşı 
            taraf, ilk şekle uygun tarzda cevap vermek zorundadır. Şairlerden 
            biri cevapsız kalıncaya kadar türküye devam edilir. Cevap veremeyen 
            tutulmuş (mat olmuş) sayılır. Karşılaşma çok uzun sürer ayakta 
            daralma olursa, buna “Türkü çıkmaz yola düştü.” denir. (Kazmaz, 
            1976; 17) Bu durumda şairlerden birisi ayağı değiştirir, türküye 
            devam edilir.
 
 Atma türküler yapılarına göre iki, üç, dört dizelik ve diyalog 
            şeklinde olmak üzere dörde ayrılır. Elimizdeki iki Trabzon türküsü 
            ise, 7 heceli maniler şeklindedir (No. 71, 2598). Maniler kız ve 
            erkeğin karşılıklı birer mani söyleme esasına dayanmıştır.
 
 2. Bentlere bağlantı getirilen türküler
 TRT Repertuarında kayıtlı türkülerden pek çoğu üçlüklere iki dizeden 
            oluşan bağlantı sözlerinin getirilmesiyle vücut bulmuştur. Trabzon 
            türkülerinin içinde üç tanesi söylediğimiz tarzdadır (No. 1019, 
            1154, 2814) Bunları kafiye düzeni aaa-bb, ccc-bb, ddd-bb 
            şeklindedir.
 
 3. Koşma tipinde söylenmiş türküler
 Türkülerin bir kısmı koşma tipi şiirlerden oluşur. Bunların büyük 
            çoğunluğu âşıklar tarafından ortaya konulmuştur. Nitekim iki türküde 
            Kerem (No. 984) ve Sefil Emrah (No. 2783) mahlasları türkünün 
            bünyesinde muhafaza edilmiştir.
 Bu tip şiirler genellikle -ilk dörtlüğün kafiye düzeni farklı tarzda 
            olmakla beraber- abab, cccb, dddb şeklinde kafiyelenirler.
 
 Elimizde bu tarzda söylenmiş altı türkü bulunmaktadır (No. 140, 304, 
            984, 1025, 2769, 2783). Herhangi bir bağlantı almamışlardır. Ancak 
            birkaçında ikinci dize ve dördüncü dizelerde yukarıda işaret 
            ettiğimiz nida sözleri getirilmiştir.
 
 B. Hecelerine göre türküler
 Trabzon yöresi türkülerinin tamamı millî veznimiz olan hece vezni 
            ile söylenmiştir. Bunlar da yedi, sekiz ve on bir heceli 
            örneklerdir.
 
 1. Bentleri yedi hece olan türküler
 Genellikle Karadeniz yöresi türkülerinin bilhassa Trabzon 
            türkülerinin manilere dayandığı bir gerçektir. Repertuardaki 62 
            türkü içinde 53’ünün manilerle vücuda getirildiğini söylersek, 
            konuyu daha iyi vurgulamış oluruz. Maniler, yukarıda da işaret 
            ettiğimiz gibi daha ziyade abcb tarzında ve on bir heceli 
            şekillerdir.
 
 2. Bentleri sekiz hece olan türküler
 Anonim halk şiirinin önemli bir cephesini oluşturan manilerin bir 
            kısmı sekiz hecelidir. Sekiz heceli maniler daha ziyade Ramazan ve
            Seymen manilerinde karşımıza çıkar. Bu yörenin türkülerinden yedi 
            hecenin dışında bir tane de sekiz hece esasına dayalı mani tarzında 
            söylenmiş türkü bulunmaktadır. Bu da repertuarda İşte Geldim Ekim 
            Büküm (Ramazan Manileri) adıyla geçmektedir (No. 2599).
 
 3. Bentleri on bir hece olan türküler
 İncelemelerimiz sırasında gördük ki, Trabzon yöresi türkülerinde 
            hakim olan ölçü, yedi hecedir. Nadiren de olsa on bir hece ile 
            söylenmiş şekiller de vardır. Bu da yörede âşık tarzı şiir 
            geleneğinin pek yaygın olmadığını göstermektedir.
 
 B. KONULARINA GÖRE TÜRKÜLER
 Türküler genel olarak konularına göre çok çeşitlilik gösterirler. 
            Bunlar hakkında ayrıntılı bilgiyi bir başka çalışmamda verdiğimden 
            burada tekrarlamak istemiyorum. (Kaya, 1999; 176-210). Burada 
            üzerinde durmak istediğim husus doğrudan doğruya Trabzon 
            türkülerinde hangi konuların işlendiğidir.
 
 Görebildiğimiz türküler içinde, aşk-sevda, gurbet, dert-acı, hasret, 
            savaş ve balıkçılık gibi konuların işlendiğini müşahede ettik. Ancak 
            şurasını söylemeliyim ki, 62 türkünün içinde 57’si aşk konulu, diğer 
            beş şiirin her biri bir konudadır. İnceleyemediğim diğer türküler de 
            bu çalışmaya dahil edilse dahi bu orantının değişeceğini pek 
            sanmıyorum. Gerçi bütün yurt baz alındığında da aşk türkülerinin en 
            fazla oranda söylendiği bir gerçek olarak karşımıza çıkar. Ne var 
            ki, bu türküler içinde tören, meslek, askerlik, eşkıya, mizahî, 
            yergi, ölüm, seferberlik türküleri gibi daha pek çok konuda 
            söylenmiş türkülerin de olduğu ve bunların küçümsenmeyecek bir 
            oranda olduğu görülecektir. Bu derece ezici bir oranda aşk 
            türkülerin çok oluşu oldukça dikkat çekicidir. Acaba, aşk konusunun 
            bu derece yoğunlukta işlenmesinin sebebi nedir? Bu, bize göre yöre 
            insanının başta sosyolojik ve biyolojik özellikleri olmak üzere 
            birkaç cepheden incelendikten sonra aydınlığa kavuşturulabilir.
 
 C. EZGİLERİNE GÖRE TÜRKÜLER
 Türkülerin hangi yöreye ait olduğu -her ne kadar söyleyenleri önemli 
            ise de- ezgilerinden anlaşılır. Az-çok bu alana ilgi duyan her 
            insan, il bazında olmasa bile, hangi türkünün hangi yöreye ait 
            olduğunu aşağı yukarı tahmin eder. Meseleye türkülerin ezgisi 
            açısından baktığımızda, Anadolu’nun diğer yörelerinde olduğu gibi 
            Trabzon yöresi türkülerinin de kendisine has bir tavrının olduğunu 
            görürüz. Şurasını hemen belirtelim ki, yöre türkülerinin en belirgin 
            vasfı 7 zamanlı ritme sahip oluşlarıdır.
 
 Trabzon yöresi türkülerinin iki belirgin cephesi vardır. Birincisi; 
            oldukça hareketli parçalardan oluşmaları, diğeri de buna bağlı 
            olarak birçoğunun türküdeki dizelerin bıçakla kesmiş gibi aniden 
            yarıda kesilmesidir.
 
 İnceleyebildiğimiz 62 türkünün usulleri ve sayılarının dağılımı şu 
            şekildedir: 2/4’lük 8, 4/4’lük 20, 5/8’lik 6, 7/8’lik 15, 7/16’lık 
            1, 9/8’lik 2, 9/16’lık 2, 10/8’lik 6, 12/8 ve 9/8 şekilde iki usulde 
            1 türkü bulunmaktadır.
 
 Ritmi oldukça yüksek olan bu türkülerde heceler vurgulu ve coşkulu 
            olarak terennüm edilirler. Kemençe eşliğinde adeta soluk 
            almamacasına art arda getirilen sözler neredeyse söyleyenlerin 
            nefesini tıkayacak gibi olur. Sözgelişi, Ayna Ayna Ellere (400), 
            Çayeli’nden O Yani (2441), Kuko Daldan Aşağı (3126), 
            Kapısının 
            Önünde Yeşiller Pazilari (3128) gibi türkülerde karşımıza çıkan bu 
            durum, coşkun ve baş edilemeyen hızlı Karadeniz dalgalarının yalçın 
            kayalıklara çarpıp hızının kesilerek karara varmasını 
            hatırlatmaktadır.
 
 Kemençe eşliğinde çalınıp söylenilen türkülere, Karadenizliler, el 
            ele kenetlenip horon tutarak eşlik ederler. Horon tutanlar da tıpkı 
            su birikintilerine boncuk boncuk, kıpır kıpır düşen yağmur damlaları 
            gibi enerjik, hareketli ve ahenklidir. Bu estetik yapının ortaya 
            çıkmasında elbetteki türkülerin ve bir o kadar da Karadeniz halkının 
            karakteristik vasfının ezgi ve oyunla bütünleşmesinin rolü büyüktür.
 
 Sonuç
 Bütün bu bilgilerden sonra, Trabzon türkülerinin özelliklerini şu 
            başlıklar altında toplayabiliriz:
 
 1. Çoğunluğu manilerle bir kısmı da koşma tarzı olmak üzere 
            dörtlükler halinde söylenmiştir. Ancak bazılarına iki dizelik yahut 
            da doğrudan doğruya bir mani bağlantı olarak getirilmiştir.
 
 2. Bazıları karşılıklı atma türkü ya da atışma türkü dediğimiz 
            tarzda ortaya konulmuştur.
 
 3. Dizelerin başında, sonlarında, aralarında veya bentlerin sonunda 
            (canım can da gel gel aman), (ey aman aman aman yarim aman aman), 
            (ey amman ey), (of of), (oy), (vay vay sürmelim vay) gibi nidalara 
            yer verilmiştir ve bunlar bendin yapısını bozacak hüviyette 
            değildir.
 
 4. Her ne kadar söyleyenleri belli değilse de bazılarında Kerem ve 
            Sefil Emrah gibi mahlaslara rastlanılmaktadır.
 
 5. Vezin olarak yedi, sekiz ve on bir hece ile söylenmişlerdir. Yedi 
            ve sekiz heceliler manidir. Az sayıda olan on bir heceliler ise 
            genellikle koşma tarzında söylenmiş türkülerdir.
 6. Aşk-sevda, gurbet, dert-acı, hasret, savaş ve balıkçılık 
            konularında söylenmiş olmakla beraber büyük çoğunluğu aşk konuludur.
 
 7. Ezgi itibariyle ritmi oldukça yüksek, hareketli ve çoğunluğu 7 
            zamanlıdır.
 
 
 TRT Repertuarındaki Trabzon Türkülerinin Listesi
 
 Rep. No-Ezgi Adı-Derleyen
 
 71 Şapkamın Tereği Düz Mustafa Hoşsu
 119 Derenin Kenarına Sereceğim Kilimi Ahmet Yamacı
 140 Kahveciler Kahve Koyar Fincana Ahmet Yamacı
 161 Tarlaya Ektim Soğan Ahmet Yamacı
 177 Mayıs Ayı Gelende Ahmet Yamacı
 184 Bel Bağımın Tokası Ahmet Yamacı
 187 Böyledir Yar Böyledir Ahmet Yamacı
 193 Yaylanın Çimenine Kuzu Yayılır Nejat Buhara
 304 Ben Bir Yarin Bakışına Mailem Muzaffer Sarısözen
 382 Ah Dağlar Serin Dağlar Muzaffer Sarısözen
 400 Ayna Ayna Ellere Muzaffer Sarısözen
 527 Gemiciler Kalkalım Muzaffer Sarısözen
 984 Bir Yiğit Dünyada Keleş Gezende Muzaffer Sarısözen
 1025 Engeller Koymuyor Yar Sana Varsam Muzaffer Sarısözen
 1154 İstanbul’un(Trabzon’un) Etirafı Meteris Muzaffer Sarısözen
 1241 Tel Sarı Zülüf Sarı Muzaffer Sarısözen
 1284 Dumanım Derelerde Ahmet Yamacı
 1508 Gemiler Giresun’a Muzaffer Sarısözen
 1533 Dirvana Vurdum Uçti Cemile Cevher
 1535 Hasta Oldum Derdune Cemile Cevher
 1640 O Sarı Çemberuni Azize Tözem
 1645 Oynayın Kız Oynayın (Derule) Cemile Cvher
 1673 Terazi Tartayurum Cemile Cevher
 1738 Maçka’nın Yolu Taşlık Ahmet Yamacı
 1796 Sabahtan Kalkar Kızlar Cemile Cevher
 1860 Anam Vay Olsun İst. Bel. Kons.
 1892 Maçka Yolları Taşlı İst. Rad. Müd. THM Şb.
 1919 Ezelidir Deli Gönül Ezeli Muzaffer Sarısözen
 2130 Yeni Yaptım Evimi Kasım Gürsoy
 2131 Gülhanım dedikleri Gız Sen misin Kasım Gürsoy
 2132 Dere Sürer Gazeli Kasım Gürsoy
 2142 Kazma Vurdum Çimene Kasım Gürsoy
 2149 Ağısar Dereleri Yücel Paşmakçı
 2328 Oy Benum Sevduceğum Ahmet Yamacı
 2355 Yayladım Koyunu Muzaffer Sarısözen
 2365 Yol Gider mi Gider mi Bizim Büyük Limana Cemile Cevher
 2441 Çayeli’nden O Yani Mehmet Özbek
 2596 Divane Aşık Gibi Dolaşırım Yollarda Cemile Cevher
 2599 İşte Geldim Ekim büküm(Ramazan Manileri) Cemile Cevher
 2769 Bir Oda Yaptırdım Hurma Dalından Ank. Devl. Kons.
 2783 Ötüyor Bülbüller Gelmedi Bağban Ank. Devl. Kons.
 2814 İki de Bülbül Bir Derede Ötüşür Ank. Devl. Kons.
 2907 Atma Beni Yabana Volkan Konak
 2934 Fincanı Taştan Oyarlar Ank. Devl. Kons.
 2935 Garşıdan Gel Göreyim Ank. Devl. Kons.
 2944 Islandı da Ötmeyi Kemençemun Telleri Ank. Devl. Kons.
 2975 Yanyana Oturalım Konak Volkan Konak
 3037 Karşı Beri Mezere Erkan Sürmen
 3099 Gız Sana Demedim mi Şenel Önaldı
 3125 Anam Beni Vay beni Volkan Konak
 3126 Kuko Daldan Aşağı Volkan Konak
 3127 Asmam Senin Dalından Volkan Konak
 3128 Kapısının Önünde Yeşiller Pazilari Volkan Konak
 3129 Soğuk Soğuk Akayi Volkan Konak
 3217 Derenin balıkları Tuttu Ortalıkları TRT. Müz. Da. Bşk.
 3268 Çayırım Çayırım Kuş Oldum Uçayırım Erkan Sürmen
 3501 Duman Aldı Dağlara Ben Kaldım Yaylalara TRT.Müz. Da. Bşk.
 3535 Bizim Yayla Düz Gibi İbrahim Can
 3536 Otur da Konuşalım Senin ile Azacuk İbrahim Can
 3559 Bizim Köyün Kızları Bakarlar Aynalara TRT Müz. Da. Bşk.
 3562 Silme Gözyaşlarımı da Gözlerimde Kurusun TRT Müz. Da. Bşk.
 3608 Ormanda Alacalar Işık Başel
 
 
 Kaynakça:
 GÜNAY, Turgut, (1976), Doğu Karadeniz Bölgesinde Atma Türkü 
            Geleneği, I. Uluslar arası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, C. II, 
            Ankara.
 KAYA, Doğan (1999), Anonim Halk Şiiri, Ankara.
 KAZMAZ, Süleyman (1976), Rize Halk Şairleri, Ankara.
 ŞENEL, Süleyman (1994), Trabzon Bölgesi Halk Musikisine Giriş, 
            İstanbul.
 
 
 *Trabzon ve Çevresi Uluslararası 
            Tarih-Dil-Edebiyat Sempozyumu, Trabzon, 3-5/5./2001.
 |