Seyrani Şiirleri 2
Ben bu aşkın çilesini
Ben bu aşkın çilesini Yanar çektim tüter çektim Yedim gonca sillesini Bülbül gibi öter çektim
Dizgin etsem gönül atın Geçer göğün yedi katın Yalan dünya maslahatın Kâh bitmez kâh biter çektim
Çeşmin yaşının yavuzu Aksa doldurur havuzu Oldum turna kılavuzu Kâh bozuk kâh katar çektim
Seyranî bilmem mert midir Yoksa cana cömert midir Eyyup'un derdi dert midir Ben ondan besbeter çektim...>>
Ben gedanın büküp belin cevr ile
Ben gedanın büküp belin cevr ile Kametim endamım kaş eden etmiş Âşık-perest olan şuha devr ile Raz-ı derununu faş eden etmiş
Bu aşkın rahında yetmiş bin hicap Var imiş geçenler eylemiş hisap Her hicapta gelip yetmiş bin azap Eyvah bu menzili baş eden etmiş
Seyranî anlamaz kimse remzimiz Gamla güzer eyler şeble ruzumuz Geçti de demire şi'r-i suzumuz Geçmez cahil kalbin taş eden etmiş...>>
Ben tecessüs ettim ruh-ı meskûnu
Ben tecessüs ettim ruh-ı meskûnu Bulmadım meram-ı maksada vusul Leyla irşad etmiş Hakka Mecnun'u Bana da gösterir aşkım doğru yol
Kokusu tükenir konca solunca Hiç bir kemal yoktur zeval olunca Mecnun'un kalbine sevgi dolunca Bütün Leyla ile doldu sağ ve sol
Her çeşmeden ab-ı hayat içilmez Ekmeyince hiçbir mahsul biçilmez İnd-i Hak Taala, edna seçilmez Mevlasmdah gafil bulunmaz bir kul
Seyranî'yim kime gitsem çareye Bir keyfince merhem sarmaz yareye Cami-i kalbimde ak minareye İsa gibi aşkım etmesem üzül...>>
Beni çıkarma gönlünden
Beni çıkarma gönlünden Kulun kurbanın olayım Karanlıkta can ü dilden Şem'-i suzanın olayım
Eser ise seher yeli Irgalanır zülfün teli Dudu gibi açıp dili Oku fermanın olayım
Aldı aklım kaşın yayı Divaneden geda bayı Ak döşüne bu ednayı Takın gerdanın olayım
Zülfünün telleri Tuba Seyranî canım merhaba Dokunursa bad-ı saba Örtün yorganın olayım...>>
Bilirken ölüm var bu halk-ı âlem
Bilirken ölüm var bu halk-ı âlem Gözleri dünyanın ihtişamında Mevlaya malumdur feryat ü nalem Evkat-ı hamsede subh ü samında
Müşkülüm halledin ehl-i zamirler Tutar mı altının yerin demirler Merhametsiz olan ulul-emirler Korkarım şeytanın iltizamında
Ezelden böyledir Seyranî âdet İbadetten yeğdir nefse ticaret Kalmadı dünyada bitti halavet Ne düğün arife ne bayramında...>>
Bilmediğin nasa olursan kefil
Bilmediğin nasa olursan kefil Ağrını kesemez tarçın karanfil Düşer itibardan olursun rezil Cinayetin süt kardaşı kefalet
Misafir bulursan hanene götür Bir içim su ile keyfîni yetir Bir mümkün haceti olursa bitir Sen tiğ-i emrine eyle itaat
Örtülmüşü açma açığı örtme Er isen Seyranî bir can ürkütme Hasisin bahilin gayretin gütme Sonradan görmüşten alma emanet...>>
Bin iki yüz altmış bire tarih basınca
Bin iki yüz altmış bire tarih basınca Pek ziyade oldu siklet bu sene Eski âdet bitip devir dönünce Kalktı insanlardan şefkat bu sene
Koymuşum havana bu garip seri Sefa mı sürülür ah simden geri Ağniya olursan derler gel beri Fukaraya yoktur rağbet bu sene
Fukaranın hali Mevlaya belli Merhamet yok ağniyada ezeli Buğdayın bir mutu oldu yüz elli Muhtekire düştü fırsat bu sene
Zengin artık kesmez oldu kurbanı Kalmadı dünyanın rengi elvanı Sultan Süleyman'a kalmadı fani Bize Haktan ola rahmet bu sene
İş böyle giderse kopacak fesat Yaklaşmadı gitti şu vakt-i hasat Sanatlar işlemez ortalık kesat Boşadır çalışmak gayret bu sene
Bu Seyranî sahih sohbet söylesin Naçar olan fukaralar neylesin Rica niyaz edin halas eylesin Mevlamız beladan millet bu sene...>>
Bir erişmez menzil-i maksuda rahim var benim
Bir erişmez menzil-i maksuda rahim var benim Bir atılmaz yaye bağlı tir-i ahım var benim Nokta döktüm cümle usturlab-ı aşkı yokladım Lûtfu değmez kahrına baht-ı siyahım var benim
Düşman olmaz âşıka âlemde baht-ı şum gibi Necm-i ikbalim münevver olmadan mahrum gibi Bir şemîdan sabr-ı suze ben dikildim mum gibi Gam dühanından çıkar başta külahım var benim
Çille çekmek saltanattır âşık-ı uftadeye Âşık-ı sadıkların yok nispeti şehzadeye Saki-i devran beni kandırmadı hiç badeye Zülcelâlin affına muhtaç günahım var benim
Tok olanlar belki Seyranî seni de tok sanır Aç olanlar dünyada hiç tokluğu da yok sanır Bilmeyenler merhamet ehli cihanda çok sanır Merhametli kimse yok illa İlahım var benim...>>
Bir seher vaktında çekip giderken
Bir seher vaktında çekip giderken Ansızın yollarım düze dayandı Gaflet uykusunda böyle yatarken Eyvah geçti ömrüm yüze dayandı
Sevdiğim sen bari bir selam gönder Felek altımıza vermedi minder Ey çark muradınca dön bizi dönder Ömrüm bahar yaz kış güze dayandı
Seyranî der buldu yaş kemalini Bir daha görseydim mah cemalini Hesap ettim cümle dünya malini Neticesi bir top beze dayandı...>>
Bir sulu çeşmenin başına vardım
Bir sulu çeşmenin başına vardım Testime bir damla suyu akmadı Arzuhalim Şaha uzatıp verdim Merhametle nazar edip bakmadı
Çeşme boğazına halkasın takar Benden gayrisinin kabına akar Cümle tiryakiye kav çakmak çakar Bir çakım kavcık da bana çakmadı
Kerbela halinden olmuşuz agâh Susuz şehit etti Yezid-i gümrah Fırat ırmağında bir damla eyvah Merhamet tespihin delip takmadı
Seyranî var her bir işin sebebi Dolaşıktır ikbalinin kelebi Fakrın uykusuna yatmış arabi Ya kıyamet demiş yatıp kalkmadı...>>
Bu aşkı farz vacip sünnet ise de
Bu aşkı farz vacip sünnet ise de Çekilecek sefil başta hal değil Boyu fidan gibi servi ise de Meramımca meyve verir dal değil
Hayal aldatamaz ehl-i irfanı Hakikat artırır şöhretle şanı Ehl-i hakikatin olmaz nişanı Keramet sahibi hırka şal değil
Düşman görülmezse bir ok atılmaz İktiza etmezse kalkan tutulmaz Can cevheri akçe ile satılmaz Bil kadrini ele geçer mal değil
Döner mi ay güneş kendi kendine Arif muhtaç değil vaiz pendine Tutuldu Seyranî aşk kemendine Kurtulacak tuzak değil al değil...>>
Bu aşkın esrarın şerh edem desem
Bu aşkın esrarın şerh edem desem Cevaba elkaba lisana sığmaz Mahbuplar şahını methedem desem Kitaba hesaba dehana sığmaz
Mahbubun aşkını ayan eylesem Hak sözü derunda pinhan eylesem Bir noktanın ilmin beyan eylesem Deftere fermana divana sığmaz
Gönül bu meydanda mestane olsa Ayılmaz haşredek irfanı olsa Aşk ile bir kişi divane olsa Dünyaya uhraya cihana sığmaz
Seyranî gözyaşın şarap eylesem Yaka yaka sinem kebap eylesem Derdimin zerresin hisap eylesem Kantara batmana mizana sığmaz...>>
Bu dünyaya gelen gider
Bu dünyaya gelen gider Hakka gidip yerin bulur Ölenler borcunu öder Görelim sağlar ne olur
Alttan gelir yeşil başlı Kargısının ucu taşlı El kamçılı bel kılıçlı Görelim beyler ne olur
Kemal ehli özlü olur Her kabahat gizli olur Ne vezirler nazlı olur Görelim tuğlar ne olur
Gam kervanı yük götürür Kemal fazilet yetirir Türlü çiçekler bitirir Görelim dağlar ne olur
Seyranî öldü dirildi Suçu yüzüne vuruldu Derdinden yerler yarıldı Görelim gökler ne olur...>>
Bu gece uykuda gördüm bir mana
Bu gece uykuda gördüm bir mana Ne ben yorabildim ne de yoran var Erenler bir nişan dikmiş meydana Ne ben vurabildim ne de vuran var
Aktı bir şehire gönlümün nehri Bir kış baran oldu Huda'nın katn Alt üst olmuş diye gezdim o şehri Ne kimse üşümüş ne de buyan var
Bülbül okur güle binbir müsemma Marifet değildir ilm-i muamma Seyranî'yim benim derdim çok amma Ne ben derdim derim ne de soran var...>>
Bülbül gibi gülistanda subh u şam
Bülbül gibi gülistanda subh u şam Bir gül-i şeydanın meyyaliyim ben Kurtulmadım yanıp böyle ben encam Şem'i pervanenin emsaliyim ben
Güzeller âşıkm dil destanıdır Aşk-ı muhabbetin bağ bostanıdır Hüsnü kenz-i kudret bedestanıdır Meta-ı vaslının dellalıyım ben
Güzeller ağyarın keyfince amma Ne dilerse kılar meramın icra Âşıklara eder naz u istiğna Derd ü gam yükünün hamm alıyım ben
Vird-i zeban ettim evsaf-ı pakin Makbule geçmedi Seyranî lakin Verse kabul etmem cümle emlakin Seyr-i cemalinin abdalıyım ben...>>
Can ipini ten yününden
Can ipini ten yününden Saran kirmen ular bir gün Sulu yalçınlar önünden Açılan gül solar bir gün
Gül dalında diken yarar Diken güle vermez zarar Toprak bir gün başın tarar Yolar saçlarını bir gün
Dünya olur bir gün harap Ne bülbül kalır ne gurap Rızka sebep olan türap Gözlerine dolar bir gün
Kudret koçunu koyuna Katmış seyreder oyuna Ecel kulların boynuna Habersizce dolar bir gün
Acı tatlı yenmez olur Yalan gerçek dinmez olur Taş çarh ile dönmez olur Hep kesilir sular bir gün
Çal Seyranî durma sazın Hakka eyle sen niyazın Sana secdesiz namazın Kısmet olan kılar bir gün...>>
Cana cananımdan yakın kimse yok
Cana cananımdan yakın kimse yok Ten zahirde göze hicap görünür Dilden çıkan sözün her biri bir ok Kimi günah kimi sevap görünür
Hak her canı bir cisimle sınadı Can cevheri haktır etme inadı Dest-i kudretinde çarhın kanadı Bize döndürdüğü dolap görünür
Hakikat kapusun muhabbet açar Muhabbetten kaçan haktan da kaçar İyilik el kuşudur kanatsız uçar Kötüye iyilik azap görünür
Her gülün kokusu kendi özünde Zanneyleme yokuşunda düzünde Hakkı buldum ariflerin sözünde Hak söz Seyranî'ye kitap görünür...>>
Cennetten dünyaya Âdem gelince
Cennetten dünyaya Âdem gelince Aramış Havva'yı yârân diyerek Arafat Dağında bulup bilince Sevmiş canım sana kurban diyerek
Sermayesi olan gider kârına Bu günün işini koyma yarına Mısır'da Züleyha aşkın narına Yanmıştır Yusuf-ı Kenan diyerek
Gönül vücudunda gül almış harı Dilinde bülbülün artmıştır zan Nemrut İbrahim'i yaktığı narı Yakmadı bülbüle gülsen diyerek
Ne maden ne kimya ne zer Seyranî Aşkın deryasında yüzer Seyranî Bir saz bir söz ile gezer Seyranî El insan ü abit ihsan diyerek...>>
Dağlarda nergis sanırdım
Dağlarda nergis sanırdım Elâ gözlüm mestim seni Sözünden özün tanırdım Fehmederdim dostum seni
Ben soyundum samurlardan Tohma oldum hamurlardan Olur olmaz çamurlardan Sakınmazdım üstüm seni
Varsam kırklar mekkesine Tuğra olsam sikkesine Bir gerçeğin tekkesine Seremedim postum seni
Dersim aldım ism-i hu'dan Kara toprak kanlar yudan Seyranî keyfîmce sudan Doldurmadım testim seni...>>
Değirmen taşının ince ununu
Değirmen taşının ince ununu Kepeğinden seçip eler var imiş Yüz bin sene evvel Adem donunu Giyip Havva için yeler var imiş
Hakkın fermanını âdem silmeden Âdem Havva Havva Âdem bilmeden Anlar birbirine bakıp gülmeden Haline anların güler var imiş
Çarhın arabası cızılamadan Öküzün yüreği sızılamadan Koyun yaratılıp kuzulamadan Kurdun kulağına meler var imiş
Derun-i Seyranî öz benim değil Dilden işitilen söz benim değil Seyr-i cihan eden göz benim değil Ben yok iken gözde neler var imiş...>>
Destiğirlik ummam senden bir zaman
Destiğirlik ummam senden bir zaman Göster ağacında sağlam dal bana Pervazıma dardır geniş asuman Daima açıktır istikbal bana
Mesnedim yok azlim kaygı çekeyim Usta başı gibi ölçüp dökeyim Evvel ahir bir kurbanlık tekeyim Vakti gelsin bıçağını çal bana
Esmeyince emr-i Hakkın yelinden Koku gelmez şefaatin gülünden îdris'in cennette gelse elinden Hülle biçer yeşil bana al bana
Seyranî'yim boş küp gibi inlemem Uç sıfırla bir rakamı binlemem Elimde çaldığım sazı dinlemem Aşkım sazı verir türlü hal bana...>>
Dikenli çalıda açılan güller
Dikenli çalıda açılan güller Âşıklara kanat gerip kol açtı Feryada başladı şeydâ bülbüller Gül vasfın etmekten diller dolaşt
Güllerin çeşmine şebnemler dolar Teşne bülbülleri çeşminden sular Bal tutan elbette parmağın yalar Cismime hüsnünden gör ne bulaştı
Severken halimce ben de bir yârı Taşa çalıp kırdı kâse-yi ârı Canıma cefadan gayrı yok kârı Sevdası başıma uydu ulaştı
Ey Seyranî çürük eyle sağların Yok içinde yaran çözüp bağların Yaratılmış alçak yüce dağların Hep üstünden kervan geçti yol açtı...>>
Dini bütün Müslümanın gözleri
Dini bütün Müslümanın gözleri Merhamet bahrine dalmada olur Arif dinlemeden duyar sözleri Kıssadan hisseyi almada olur
Bulunca arifi can kurban verem Ayağı altına yüzümü sürem İyi gün dostuna eylesen kerem Bir gözü kusura kalmada olur
Arif kalkan eder sabr ü hilmini Anınla defeder zalim zulmünü Anlamayan avcı avın ilmini Kuşunu dumana salmada olur
Tabiblerin ilmin ehl-i dert okur Derd-i Seyranî'ye derman mert olur Ham sofular teşbih çeker virt okur Gözü hayvan yemin çalmada olur...>>
Dinim din-i İslam temiz imanım
Dinim din-i İslam temiz imanım İkrarı dilimde sözümde buldum Allah bir Resul hak yoktur gümanım İmanın nurunu özümde buldum
Rabbim mamur eyle gönlüm harabın Akıbet bulacak tenim türabın • Ezelden içmiştim aşkın şarabın Sanma kim çubuklu üzümde buldum
Gönlümü bir yârdan ayıramadım Hakkın fermanını buyuramadım Sağır kulak imiş duyuramadım İnişim yokuşum düzümde buldum
Rabbim bu Seyranî yoldan azmasın İblis düşürmeye kuyu kazmasın Kiramen kâtibin yazsın yazmasın Ben yüzüm karasın yüzümde buldum...>>
Dostun sitem sözü tene dokunmaz
Dostun sitem sözü tene dokunmaz İşler içeriye zehr-i mar gibi Defterde her dostun ismi okunmaz Gökten yağar yere erir kar gibi
Kim gözü gözüne kaşı kaşına Benzemezse tuzun katma aşına Bir gün şu cihanı eder başına Esir zindanından daha dar gibi
Arifler Seyranî ay gibi ayan Ariften sayılır arife uyan Cahil sohbetinin encamı ziyan Ariflerin ziyan sözü kâr gibi...>>
Bu bölümde toplam 139 adet Seyrani şiiri bulunmaktadır.
1
2
3
4
5
6
|