Halk Müziği'nin en önemli özelliklerinden birisi de yörelere has söyleniş ve çalınış biçimleridir. Bağlama ile yörelerin tezene özelliklerini çalmaya, o yörenin tavrı denilmektedir.
Bu tavırlar tezene kullanımı ile ilgilidir. Yani tezenenin alttan vurulması, üst tele taktırma, senkoplu çalış gibi özellikleri olan bu tezene çeşitlerine, kısaca tavır diyeceğiz. Tavırlar birkaç küçük ayrıntı ile birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Bu ayrıntıların en önemli göstergesi ise görsel olmalarıdır. Yani tezenenin yukarıda veya aşağıda bitmesi gibi. Fakat genelde bağlamada kullanılan tavırlar, yörelere göre özellikler taşımalarına rağmen, bazen bir tavır içinde diğer tavırın
mızrabını da görmek mümkündür. Örneğin: Kayseri tavrı sürmeli tezenesi ile birkaç senkoplu tezeneden ibarettir. Aynı örneği, Konya tavrı için de verebiliriz. Zeybek tavrının sonuna, bağlamanın üst telinin taktırılması ile Konya tavrı oluşturulur.
Görüldüğü gibi tezene vuruluşlarının ayrılması veya birleştirilmesi tavırların zenginleşmesi açısından önemlidir.
Bunun yanında bir tavrın yalnızca bir tezene ile çalınamadığı zamanlarda ise; o tavrın ikinci veya üçüncü varyasyonları ortaya çıkar. Örneğin Zeybek tavrını tek bir tezene ile anlatmak güçtür. O yüzden bir tezene çeşidi esas alınıp, ondan üretilenlerle beraber zeybek tavrı oluşmaktadır.
Tavırların doğru icrasını yapabilmek için gerekli olan bir başka önemli nokta da, bağlamanın düzenidir. Düzenin farklı olması tavrın gerektiği şekilde kullanılmasına imkan sağlamayabilir. Bu yüzden herhangi bir yörenin türküsü icra edileceği zaman öncelikle akordu ve daha sonra türkünün tavrı ile çalınmasına dikkat edilmelidir .
Bugün türkülerin icrasında kullanılan başlıca tavırlar şunlardır:
1. Zeybek tavrı
2. Sürmeli tavrı (Yozgat tavrı)
3. Kayseri tavrı
4. Konya tavrı
5. Silifke tavrı
6. Azeri tavrı
7. Ankara tavrı
8. Aşıklama tavrı
9. Karadeniz tavrı
10. Rumeli tavrı
11. Karşılama
12. Teke tavrı
Bu tavırların uygulanışı esnasında tezenenin kullanılışının dışında parmaklara da görevler düşmektedir. Örneğin sürmeli tavrı mızrabı atılırken kıstırma denilen bir hareket yapılır. Bu hareket herhangi bir sesten onun yarım veya tam ses altına veya üstüne çarpma yapmak için kullanılır. Bunun icrası sırasında o seslere parmak vurarak yapılması en doğrusu olmasına karşılık, bunu yapamayanlar kıstırma hareketini kullanarak o sesleri çıkarmaya çalışırlar. Tabii sesler net ve temiz olmaz. Örneğin sürmeli tavrında
da sesinden re sesine bir çarpma yapılacağı zaman:
olması gerekirken, kıstırma hareketi ile, birinci parmağın do sesine,üçüncü parmağın da aynı tel gurubundaki re sesine aynı anda basması, re
do seslerinin bir arada çıkmasını sağlamaktadır.
Do ve re seslerini ardarda çok çabuk duyurmayı amaçlayan bu sistemdeki özellik, parmakla ilgilidir. Parmaklarım gerektiği kadar hızlı çalıştıramayanlar ise, yukarıda görülen kıstırma hareketi sonucu o ses kümesine yakın bir ses elde ederler. Tabii ki amaç duyurulması gereken seslerin net ve temiz olmasıdır .
Buradan tavırların icrasında tezenenin gerekliliği yanında parmakların da büyük rolü olduğunu görmek mümkündür.
Tavırların kağıt üstündeki yazımı tezenenin gösterimi ile yapılmaktadır. Biz de burada tavırları bu şekilde göstereceğiz.
1. Zeybek Tavrı
Zeybek tavrı biri temel olmak üzere, 4 ayrı tezene kümesi ile gösterilir.
2. Konya Tavrı
Konya tavrının en önemli özelliği, bağlamanın en üst tel gurubuna
(sol sesine) taktırma yöntemidir. Bir zeybek tezenesinden sonra yukarı doğru sol teline taktırmadan ibarettir.
Bu tavrın icrası sırasında hemen her nota kümesinin veya tavrın uygulanacak olması, gerekmeyen yerlerde de sol sesinin çıkmasına neden olmaktadır. Bunun önlenebilmesi için, yukarı tele taktırım esnasında o tel üstünde ve notada yazan seslerin 5. parmakla alımı mümkün olanlarının alınıp, türkü seslerini daha net çıkması sağlanabilir. Bu iş için 5. parmağa önemli görevler düşmektedir.
3. Silifke Tavrı
Duyum olarak zeybek tavrının aynıdır. Fakat görsel olarak zeybek
tavrının yön itibarı ile tam tersidir. Silifke yöresi türkülerinin metronomunun hızlılığı nedeni ile genellikle alt tel kullanılarak icra edilir.
Burada hemen bütün tavırların tezene vuruşlarında
ilk başlangıç vuruşlarının üstten aşağıya doğru olması gerektiğini ifade edelim.
4. Azeri Tavrı
Azeri tavrı tezenesinde genellikle alt tel kullanılarak icra edilir.
Karşılama ve Silifke tavırlarına benzemesine karşılık, vuruşların süratleri açısından farklılık gösterir. Karşılama mızrabında ilk vuruş üst ve orta tellerin taranmasından sonra, tezene alt telde hareketini tamamlar. Azeri tezenesinde ise bu çalış yalnızca alt telde gerçekleştirilir.
5. Sürmeli Tavrı (Yozgat Tavrı)
Sürmeli tavrının en önemli özelliği, okuyucuların hançereleri ile çıkardıkları seslerin bağlamaya yansımasıdır. Bu da bağlamada ancak tirillerle mümkündür. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bağlamada tirilleri çarpma ile yapamayan bazı saz sanatçıları, bu işi kıstırma hareketi ile yapmaktadırlar. Tiril yapmak, bir notanın önündeki veya arkasında ki seslere çok hızlı şekilde çarpma yapmak demektir. Tabii çarpma alınacak ses o ezginin tonal yapısı ile doğru orantılıdır. Türkülerin notaları yazılırken bazı sürmeli tavrının işlenmesi gereken yerlerde (tr) işareti ile bu tavrın uygulanması gerektiği anlatılmak istenilmiştir.
6. Kayseri Tavrı
Kayseri tavrı, sürmeli tezenesi ile birlikte bazı seslerden önce genellikle 32'lik seslerle beraber, sağ elin bağlama göğsü üzerinde bir daire çizilmesi ile uygulanır. Bazı nota cümleleri tirilli, bazı notalar esli çalınarak oluşturulan Kayseri tavrının en önemli özelliği, esli notalarda tezenenin bir daire çizerek bu işlemi görmesidir.
7. Karadeniz ve Rumeli Tavrı
Bu iki yörenin tezene vuruşları duyum ve gösterim olarak aynıdır.
Fakat yörelere ait türkülerin farklı duyumları olduğundan aynı tezene vuruşlarına sahip olmaların karşılık değişik isimle adlandırılmışlardır.
Bunlardan farklı olarak Trakya yöresinde bilhassa türkülerin kalış yerlerinde bir çeşit istirahat duygusu veren bir tezene şekli daha vardır.
Bazen Kayseri tavrında olduğu gibi ilk tezeneden sonraki vuruş esli olarak da çalınabilir. Fakat daire gösterimi yoktur.
8. Aşıklama Tavrı
Aşıklama tavrının en önemli özelliği tezenenin aşağıdan yukarı doğru bütün telleri tarayarak çıkmasıdır.
9. Karşılama Tavrı
Aşıklama tezenesinin tam tersi olarak karşılama tezenesinde ilk vuruş yukarıdan aşağıya bütün telleri tarayarak çalınmasıdır. Bazen bu tarama yerine yalnızca üst tele vurularak veya es alınarak da çalınabilir.
10. Ankara Tavrı, Fidayda Tavrı
Adını Fidayda türküsünden alan bu tavrın en önemli özelliği karar sesinin çokça duyurulmak istenmesidir. Bazen bu ses yerine bir es de eklenebilir. Daha sonra gelen tezeneler ise çalınacak nota ile tekrar karar sesinin duyurulması şeklindedir.
11. Teke Tavrı
Teke tavrının en önemli özelliği aksayan üçlü kümesinin alttan üste
doğru başlamasıdır.
Görüleceği gibi bugün kullanılmakta olan tavırlar kullanıldıkları yörenin ismi veya yörede söylenilen bir türkünün adı ile anılmaktadırlar. (Fidayda Tavrı gibi) Yukarıda da belirtildiği gibi tavırlar arasındaki fark duyumsal olmasından ziyade görseldir. Bu tavırsal farklılıklar da halk müziğimizin en önemli zenginliklerinden birisini oluşturmaktadır. Tavırların uygulanışı esnasındaki diğer önemli bir konu da çalınacak tavra uygun düzendir. Bağlamanın düzeni çalınacak tavrın özelliklerini gösteremeyecek yapıda ise, atılacak tavrın hiçbir önemi yoktur. Örneğin; Ankara tavrının uygulanabilmesi için gerekli en iyi düzen Fidayda düzenidir. Türkülerin çalımında iyi bir icra yapılabilmesi için bağlama üzerindeki düzenlerin ve yöresel tavırların çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Fakat, bağlama öğreniminin ilk aşaması türkü öğrenimi olmadığı için bu bilgiler yeri geldikçe verilmelidir.
Gazi Erdener KAYA, Bağlama Eğitimi-1995.
|