Dastar’ını Örtüp Örtüp Bakarsın (Huriyem) Hikayesi
Dastarlı gelin türküsünün iki türlü okunuşu ve iki ayrı hikayesi var.Osman Akkoç Orman Muhafaza Memuru olarak çalıştığı yıllarda, Kozağaç eski belediye başkanlarından Mehmet Şentaş’la sık görüşür. Evine konuk olur, dinlenirler. Mehmet Şentaş zaman zaman değişik türküler mırıldanır. Ve “Ah benim ormancım, bizim oraların türküsü bitmez. Sana Dastar’lı gelin’in hikayesini anlatayım da dinle” der. Mehmet Şentaş şöyle devam eder:“Dedem rahmetlinin bana anlattığına göre, 1340 yıllarında Hamitoğlu Mehmet beyin Dengere köyünde (Gölhisar sultanlığını) Sultanlığını ilan ettiği yıllarda, kadıların İbrahim adlı bir şahsın kızı olan Huriye ile Yıldızların Ahmet’in oğlu Feriştah, beşik kertmesiyle nişanlanırlar.
Huriye kızımız oğlanı beğenmeyerek, başka biriyle kaçar. Birara Çavdır’da görülselerde izlerini kaybettirirler. Yıllar sonra ortaya çıkarlar. Feriştah oğlumuz, Huriye kızımıza söz verdiği için başka biriyle evlenmemiş, bekar kalmıştır. Huriye’ye karşı sitemini şiire dökmüş, bu şiir sonradan türkü olarak söylenmeye başlanmış ve günümüze kadar gelmiştir.” Türkünün bir başka hikayesi vardır. Olay 1939 yılında veya sonraki yıllarda geçmiştir. Ama, ikinci hikayeyle ilgili net bilgi bulunmamaktadır. Osman Akkoç “bu türküyü bir kez, Gölhisar’da bir düğünde rahmetli Tefennili Mustafa Kara’dan dinledim. Başka hiçbir yerde duymadım. Türkünün son kıtaları yas şeklinde, diğer kıtaları biraz kıvrakcadır” diyor. Dastarlı gelin türküsünün sözleri şöyle:
Dastar’ını örtüp örtüp bakarsın,İnce fistan ile köşke çıkarsın,Ayağına çifte halka takarsın,Dastar’ını saklıyorum Huriyem. Kozağacı Dağlarında kar oldun,Yemin ettin başkasına yar oldun,Şu Çavdır’ın yollarında sır oldun,.Çok yalvardım söz tutmadın Huriyem. Dengerenin Dağlarına çıkarım,Çıkar çıkar, şu Çavdır’a bakarım,Yemin ettim evlenmedim bekarım,Yeminlerin hiç tutmadı Huriyem.
Kaynak Kişi: Osman Akkoç Anlatım, düzenleme ve sözlerin İsa Kayacan imzasıyla yayınlandığı gazeteler: 1- Belde Gazetesi (Ankara, 27.06.2008) 2- Anayurt Gazetesi (Ankara, 07.07.2008) 3- Şafak Gazetesi (Aydın, 08.07.2008) 4- Oğuzeli Gazetesi ( Bucak-Burdur, 05.07.2008) 5- Önder Gazetesi (Keşan, 10.07.2008) 6- Çoruh’un Doğduğu Yer Gazetesi (Gümüşhane, 08.07.2008 ) 7- Kent Gazetesi (Kilis, 10.07.2008) 8- Şafak Gazetesi (Aydın, 14.07.2008) 9- Tefenni’nin Sesi Gazetesi (09.07.2008) 10- Pınar Gazetesi (Gölhisar, 20.08.2008)
Prof. Dr. İsa Kayacan
|