Hastane Önünde İncir Ağacı Hikayesi
Komşu kızı ile beşik kertmesi olan Yozgatlı bir genç askerde verem hastalığına tutulur. Hava değişimi alarak Yozgat’a gelir. Kız tarafı gencin hastalığını öğrenir, ne kendileri ne de kızı görüştürmezler. Genç mum gibi erimeye başlar. Gencin ailesi çok üzgündür. Kız tarafına yalvarır, yakarır, adam gönderirler hiç değilse uzaktan olsun birbirlerini görsünler diye… olmaz… olmaz…
Kız tarafı şart koyar. Tedavi olsun bakalım der. Genç o gece İstanbul’a rapor aldığı hastaneye yatmak tedavi olmak için yola çıkar. O zamanlarda ince hastalık diye bilinen verem çaresiz bilinirdi ve öyle idi. Genç hastanede yatar… yatar… Hastalığı gün güne iyice ağırlaşır. Göz önünde gönlünde nişanlısı, anası, ailesi dolaşır. Gözü hastane bahçesindeki incir ağacına takılarak, zor güç titreyen elleriyle bu beyitleri yazar. Bir ay geçmeden ölüm haberi gelir. Yazıp şapkasının içine koyduğu bu beyitleri eşyalarıyla birlikte hastanede ailesine teslim ederler.
Ağıt düzeninde bu türkü derlenmiştir. Fakir aile cenazeyi getiremez. Gencin mezarı İstanbul’dadır.
HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI ANAM AĞACI DOKTOR BULAMADI BANA İLACI ANAM İLACI BAŞ TABİP GELİYO ZEHİRDEN ACI ANAM VAY ACI GARİP KALDIM YÜREĞİME DERT OLDU ELLERİN VATANI BANA YURT OLDU
MEZARIMI KAZIN BAYIRDAN DÜZE YÖNÜNÜ ÇEVİRİN SILADAN YÜZE BENDEN SELAM DEMEN HAYIRSIZ KIZA GURBET ELDE GARİP KALDIM AĞLARIM ATEŞ ALDIM YÜREĞİMİ DAĞLARIM
Kaynak kişi : Merhum Kiremitçi Kamil Ağa
Kaynak: Sürmelim - Süleyman Sökmen
|