Aşık Sümmani Şiirleri 3
Gönül ne beklersin viran köşkünü
Gönül ne beklersin viran köşkünü Geldi geçti ömrüm ne hayaldesin Felek bir gün vurup tarumar eyler Geçti Süleymanlar ne hayaldesin
Kadir Mevlâ'm sen bilirsin halimi Dünya karanlıktır bilmem yolumu Yakına getirdin bize ölümü Âhirin ölümdür ne hayaldesin
Bu fâni dünyadır yoktur bir fayda Gözümüz yoldadır gönül hay hayda Ruh teslim eyle gel şu aziz ayda Ayın tamam oldu ne hayaldesin
Bu fâni dünyadır bellidir belli Ne şal giyen kalır ne yüzü allı İstersen yüz yaşa ister yüz elli Âhirin ölümdür ne hayaldesin
Yârabbî Sümmân'e eyle inayet Selâvatla bulsun ömrü nihayet Habibim Muhammed eyle şefaat Dürüldü defterim ne hayaldesin...>>
Gönül senin ile kavil edelim
Gönül senin ile kavil edelim Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim Yalan sözü çürük fikri n'idelim Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim
Sen sanırsın yâr imdada erişür Benim sinem aşk oduna tutuşur Yeter çektim yâr kahrın yetişür Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim
Kerem eyle şimdi canım tendedir Kıymetin bilmez bir yâre bende'dir Suç senindir ama günah bendedir Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim
Aklın sana sen aklına yâr isen Nasihatim dinle benim er isen Sümmani der şad olayım der isen Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim...>>
Gönülden isterim yâre varmayı
Gönülden isterim yâre varmayı Yollar çakıl diken yol bulamadım Dolaştım ülkeler İran ilini Gönlüme münasip yâr bulamadım
Güzel olan neyler türlü bahçeyi O yâr için sarf etmedim akçayı Binler ile gezdim bağı bahçeyi Yâd eller değmemiş yâr bulamadım
Der Sümmani yoktur bir sâdık dostum Feleğe ok attım yayımı astım Yağmur ile yağdım yel ile estim Yanan yüreğime kar bulamadım...>>
Gör ne kerem vermiş Baki
Gör ne kerem vermiş Baki Bu mevlüdün şerbetine Gösterir tecelli hakkı Bu mevlüdün şerbetine
Hem kim bu menzile ermiş Gönül miratını silmiş Sekiz uçmaklardan vermiş Bu mevlüdün şerbetine
Âşık fâni maşuk baki Nutkı olur derde yakı Vermiş Kevser'den bir koku Bu mevlüdün şerbetine
Kim nûş etmez böyle âbı Açılır feyzinde babı Huri gılman olan saki Bu mevlüdün şerbetine
Hizmetten etmez ıstrabı Bulayım dersen sevabı Ehl-i müştak olur tâbi Bu mevlüdün şerbetine
İçen sevmez azar-ı yolu Gönlüne doldurur korku Uşşâka es sala oku Bu mevlüdün şerbetine
Daim halim eyle hulki Kan ondan çal aşka çalkı Gelen neyler cihan halkı Bu mevlüdün şerbetine
Kim almış bu gülden koku Bülbül sen desitan oku Arz edenler bulur Hakk'ı Bu mevlüdün şerbetine
Düzgün et elde evrakı İcra edesin merakı Gelenler biner burakı Bu mevlüdün şerbetine
Pinhan Sümmaniel firakı Göresin elde evrakı Gelenler çeker merakı Bu mevlüdün şerbetine...>>
Görüp cemâlini âşık olduğum
Görüp cemâlini âşık olduğum Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni Uğruna serimi feda kıldığım Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni
Bu güzellik baki kalmaz sevdiğim Âşığı ağlatan güzel sevdiğim Uğruna serimi feda kıldığım Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni
İltifat etmeğe gelsen yanıma Müddetler sitem eder canıma Bedduam alırsın girme kanıma Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni
Sümmani der yavru öğüt tutmaz mı Âşığın dediği yola gitmez mi Kara bağrım hûn eyledin yetmez mi Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni...>>
Gözden ırak düşen gönül güzeli
Gözden ırak düşen gönül güzeli Unutma bizleri sadâkat eyle Değil gurbet ilde ezel ezeli Severiz biz seni adalet eyle
Vefasızlık etme yakışmaz sana Güzelce hizmet et yola erkâna Hasret ü firkatin kâr etti cana Üç beş kelâm söyle mürüvvet öyle
Aşkın yine verdi gam efkârıma Firkatin dağ gibi çöktü (yine) serime Bir şifâ görmedim can ciğerime Gel sen derman eyle kemâlet eyle
Nizam ehli ol ki bulasın rağbet Fakir Sümmaniye hoş eyle hizmet Vefanın emridir düşküne hürmet Gel güzel gel etme mürüvvet eyle...>>
Gurbet ele düştü yolum
Gurbet ele düştü yolum Ağlayıp gezer yürürüm Efkâr ile deli gönlüm Dağlayıp gezer yürürüm
Oldum işimden avare Yakarım sinemi nâra Gönlümü zülf-i dilârâ Bağlayıp gezer yürürüm
Dağlar başı oldu yurdum Günden güne artar derdim Ben kara gözlümü gördüm Sızlayıp gezer yürürüm
Anlatamam melalimi Göz görmesin meralimi Halden bilene halimi Söyleyip gezer yürürüm
Sümmani iç elden camı Mest olup geçer eyyamı Şaşkın sel gibi müdami Çağlayıp gezer yürürüm...>>
Gurbet ilde başa gelen halleri
Gurbet ilde başa gelen halleri Söylemeğe varmaz dilimiz bizim Kaddedip âdûlar aldı yolları Göze hayal oldu ilimiz bizim
Bizim aşımıza ağu kattılar Ayağımız bende vurup gittiler Âşık olanlara bühtan ettiler Hünkâra arz olup halimiz bizim
Hüsün bahçesinin gülün dererken iş ü işret edip demler sürerken Âlemde bir sadık yâri ararken Aguya karıştı balımız bizim
Hüdâ yaratmıştır Levh ile Arş'ı Her insan ne bilir âlemde Ferş'i Bihamdillah dostu düşmana karşı Yetişti cânâna halimiz bizim
Alnımız açıktır yüzümüz aktır Ümidim Hûda'dan kalbimiz paktır Sümmani billahi ölünce yoktur Sevmeyen âdûya halimiz bizim...>>
Gurbet ilde bir hal geldi başıma
Gurbet ilde bir hal geldi başıma Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı Koymaz felek koymaz gidem eşime Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı
Kağıdım yok yazam yâre gönderem Yazıp arz-ı hâlim kime bildirem Hançer alıp kendi kendim öldürem Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı
Humâ kuşu yere düşüp ölmedi Dünya sultan Süleyman'a kalmadı Dönem gidem dedim nasip olmadı Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı
Sümmani bunu böyle buyurdu Ayrılık donunu alıp giydirdi Ayrılmam dedim felek ayırdı Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı...>>
Gurbetten geldim vatana
Gurbetten geldim vatana Sıladan bir sıla gördüm Uğradım bir lâ mekâna Kaladan bi kal'a gördüm
Baktım yüzü gökçelere Döndüm özü gerçeklere Haris oldum çiçeklere Lâleden bir lâle gördüm
Gezerken açtım bir babı Oldum ol mescide tâbi Hacerden değil mihrabı Saladan bir sala gördüm
Gâh piyadegâh süvari Oraya müştak cümle varı Dedim sıvan bu duvarı Maladan bir mala gördüm
Dertlidir Sümmani kemter Mecnundur gezer derbeder Ararken bir mahbub dilber Âlâdan bir âlâ gördüm...>>
Gün be gün artıyor benim dertlerim
Gün be gün artıyor benim dertlerim Korkarım dünyada var bundan beter Hamd olsun Mevlâma bu kadar yeter Bundan artık derdi verme Yârâbbi
Bu fâni dünyada hiç dertsiz olmaz Başa geleceğin hiç kimse bilmez Rahmet deryaları çoktur eksilmez Deryadan rahmetin gönder Yârâbbi
Sam yeli de esti beni savurdu Vücudumu kebab etti kavurdu Yârân yoldaş benden hep yüz çevirdi Sen nazar et bana aman Yârâbbi
Bağını görmüşem bülbüller ötmez Ellerim kalkmıyor ayağım gitmez Yârân yoldaş gelip elimden tutmaz Sen elimden tut da kaldır Yârâbbi
Der Sümmani düştüm tükenmez derde Mecnun gibi kaldım âh ile zarda Bir alev almıştır vücudum nârda Yolum Bedahşan'a düştü Yârâbbi...>>
Hakikat âlemde zaman yok iken
Hakikat âlemde zaman yok iken Zamansız mekansız zamanda idim Âdem'den âleme nişan yok iken cilve-i âdemde bir kanda idim
Bu mâna zahirdir âşığa sefa Ola ki hakikat kıla Mustafa irade olmadan nun ile kefe Kefı nun içinde nihânda idim
Bu âlem zahirden gelmez beyâna Akıllar mı erer sırr-ı Süphan'a validem gelmeden mülk-i cihana Ben de ânâsır-ı gümanda idim
sümmân sana haktır bu ilm-i eser Birlik hakikattir eyleme inkâr N'eylersin mektebi mektebi izhar Ezelden mekteb-i irfanda idim...>>
Haktan yeşillendi gülşenli dağlar
Haktan yeşillendi gülşenli dağlar Açılmış burcunda bir yarası var Lâlesin sümbülün istiyor dağlar Velâkin hâkinde kar yarası var
Kiminde efkârı şekefı şikâr Kiminin efkârı meyl-i şimûkâr Kiminin fikrinde Hazret-i didâr Kiminin Fikrinde zâr yarası var
Dünyayı sevenler velî değildir Kanaat ehliler deli değildir İnsan oğlu gamdan hâli değildir Herkesin bir güne zor yarası var
Sen neye müştaksın gedâyı Sümman Derunum hicranım sevdiğim hubân Eflâtun da gelse bulunmaz derman Vücut ikliminde yâr yarası var...>>
Hava vü hevesle gam penaltında
Hava vü hevesle gam penaltında Olmayınca kıyl u kâl bulamadım Ben nice kurbanım dostun râhında Yokladım kendimi hal bulamadım
Can kurban eyledim hazreti pfre Fedakâr olmadım hakkında şîre Yüz bin çiçek cem eyledim bir yere Yoğurdum içinde bal bulamadım
Gönül ihraç olmaz kuru dâvadan Umar matlubunu âb-ı havadan Bu fâni dünyada fi'l-i fenadan Der kenar olmayan yol bulamadım
Dedim gönül refik olma hilâfâ Gülmedim dünyada sürmedim sefa Yükledim metahım vardım sarrafa İçinde bir tane lâl bulamadım
Her kim müştak bu şikâre yetişmez Cehd etmeyen o dildâra yetişmez Canım ister elim yâre yetişmez İfade vermeğe dil bulmadım
Derdimden razıyım etmezem hazer Bu aşkın topuzu şerrimi ezer Kime meftun oldum kıldımsa nazar Kendimden günahkâr kul bulamadım
Sümmâniyem gözyaşlarım yürüdü Bu aşkın ateşi serim bürüdü Hangi dalı tuttum ise çürüdü Şahım senden baki dal bulamadım...>>
Havalanıp deli gönül kalma heveste
Havalanıp deli gönül kalma heveste Vurup kanadını kırarlar bir gün Bu can sana baki kalmaz kafeste Toprakta bir çukur yararlar bir gün
Seni harap eder çok düşme hâba Girmek ister isen eğer sevaba Kemlik etme sakın düşme azaba Gelir seni elbet ararlar bir gün
Sümmani kesme sen sakın gayreti Bir pula satılır nâmerdin eti Ter döküp erdiğin bunca devleti Sana belki de çok görürler bir gün...>>
Havalanma gönül çıkma havaya
Havalanma gönül çıkma havaya Yokla aslın yokla türâb değil mi Hulûsun zanneyle Ganî Mevlâ'ya Döner dünya sonu harap değil mi
Nefse uyan muradına eremez Kuru dava ile kalbin silemez Bir kulun rızkını bir şah veremez Rızkı veren ancak Yârâp değil mi
Haindir okuyan haindir yazan Haindir Hak için bir cevap düzen Cihan fitne olmuş âlem de pazar Bu dünyanın işi dolap değil mi
Mürşittir müridi merdâne eden Sevdadır yiğidi pervane eden Ey efendim beni divâne eden Erenler verdiği şarap değil mi
Gel Sümmani sen de hava uçurma Dost yüzüne gülüp zehir içirme Başka lisan ile ömrün geçirme Ahir lisanımız azap değil mi...>>
Hayali hatırdan çıkmaz cananın
Hayali hatırdan çıkmaz cananın Verir aşk ateşi hararet bize İki cihan server o Hak peygamber Eder Mahşer günü şefaat bize
Velleyli Vedduha eylemiş tarif Mest olur methini dinleyen arif Müminin miracı Kâbe-i Şerif Var mı ondan büyük ziyaret bize
Tehlike sendedir özün sakındır Erbâb-ı sarrafa rumuz dokundur Lam ba harflerinin devri yakındır Olacak bir şanlı adalet bize
Çıkma doğru yoldan izen sahip ol Ahdına sabit ol sözen sahip ol Kem bakma kimseye gözen sahip ol Edecek âzâlar şehâdet bize
Der Sümmani vaktin pinhan olmalı Verdiği nimete hayran olmalı Münkerattan çekilip ihsan olmalı Gönderdi kaç nâme vesiyat bize...>>
Hazret-i Kur'an'ı tilâvet ettik
Hazret-i Kur'an'ı tilâvet ettik Hamdolsun erişti hidâyetimiz Risâlet burcunun pay'ına yettik Açıldı ol bâbda dirayetimiz
Gördüm Molla Cami açıldı eser İlme müştak olan gezer mi serser Mevlâm gufranını kılsın müyesser Budur gece gündüz münâcâtımız
Üstadım hocadır himmeti hazır Muhabbet bahsinde misl-i lâ-nezir Bu ledün ilminde olmuştur vezir Himmetle açıldı zekâvetimiz
Hafız gider isen Bayburt şehrine İnşallah dalarsın ilmin bahrine Sümmaniden selâm aşkın nehrine Tabşur Celâirye emanetimiz...>>
Her sabah her sabah bülbül sesini
Her sabah her sabah bülbül sesini Bülbül sedasını güle getirir Er odur ki bile şeref şanını Leke kelâmını dile getirir
Dilberin koynuna girsen sormazsa Bir dilbere gönül versen olmazsa Bir adam da kendi haddin bilmezse Âkibet başına belâ getirir
Selâm verme erkânsıza yolsuza Yalınız git yoldaş olma hırsıza Komşu olma edepsize arsıza Âkibet başına belâ getirir
Sümmanigedânın sözleri haktır Aslı hariç olan hilesi çoktur Cehennem hanenin ateşi yoktur Âsi kul ateşi bile götürür...>>
Her sabah her sabah suya giden yâr
Her sabah her sabah suya giden yâr Al beni eline altın tas dilber On yıl oldu yâr sevdana düşeli Kerem eyle şu sevdanı kes dilber
Bahçenizde bir gül oldum açıldım Taze değdim onbeşine seçildim O servi boyunca kemha kesildim Gey de beni diyar diyar dilber
Kaşıdan görünen ol Nemrut dağı Parlayıp yanıyor yanağın ağı Ben sana olayım altın saç bağı Gel de beni diyar diyar gez dilber
Sümmani der ayıp bu kadar coşmak Sevdadâr olup da dağlara düşmek Ben sana olayım sırmalı yaşmak Al da beni ağ gerdana as dilber...>>
Her vakit seher olanda
Her vakit seher olanda Tevhit olur lisanımız Cezbesi cana dolanda Kuvvetlenir imanımız
Biz âşığız taşlanırız Her ne gelse hoşlanırız Aşk odunda haşlanırız Arşa çıkar figanımız
Terkettik ân namusu Bulalım tabluna kuzu Kat kat gelir aşk dalgası Taşar bahr-i ummânımız
Boş sanma vakt-i seheri Şavkından alır ezhârı Gördükçe nûr-ı mazharı Lezzetlenir amalimiz
Saz olmuşuz dilden dile Can kuşu dönmüş bülbüle Girmişiz gizli bir yola Hakk'a gider kervanımız
Bindik reyhanın yoluna İndik Arafat iline İsmail olduk yoluna Canana kurban canımız
Ben bir dertli Sümmâniyem Hak yoluna divaneyim Ben bir ednâ günahkârım Hak Resul'dur imdadımız...>>
Her zaman hakkımı vasfeden vasfın
Her zaman hakkımı vasfeden vasfın Âlemde hattat olsa yazamaz resmin Cümle eşyalarda vird olur ismin Zemin sahrasında Ömer-ül Faruk
Şerefinden meftundur çark-ı felekler Zeminde nebatat suda semekler Müştaktır cemâlen ins ü melekler Feyzi kimyasında Ömer-ül Faruk
Teslim kalasında fethini gördüm Kim der ki o nûr-ı zâtını gördüm Cümle mevcudatta methini gördüm Dünyada ukbâda Ömer-ül Faruk
Serdârı sultandır her bir esrarda Her saat her nefes huzûr-ı yârda Kabul-ı yâr olmuş seyr-i settârda Tastik-i zâtında ömer-ül Faruk
Çar-ı yârdır sana ezel ezeli Sıddık Ömer Osman İmam Ali Tutsun sâdık ervah güzeli Ism-i esmasında Ömer-ül Faruk
İdrâki cem etti ilm-i erkânı Her âzâda idi erlik nişanı Dar gününde müddet ister Sümmani Ecel kavgasında Ömer-ü Faruk...>>
Her zaman hakkımı vasfeden vasfın
Her zaman hakkımı vasfeden vasfın Âlemde hattat olsa yazamaz resmin Cümle eşyalarda vird olur ismin Zemin sahrasında Ömer-ül Faruk
Şerefinden meftundur çark-ı felekler Zeminde nebatat suda semekler Müştaktır cemâlen ins ü melekler Feyzi kimyasında Ömer-ül Faruk
Teslim kalasında fethini gördüm Kim der ki o nûr-ı zâtını gördüm Cümle mevcudatta methini gördüm Dünyada ukbâda Ömer-ül Faruk
Serdârı sultandır her bir esrarda Her saat her nefes huzûr-ı yârda Kabul-ı yâr olmuş seyr-i settârda Tastik-i zâtında ömer-ül Faruk
Çar-ı yârdır sana ezel ezeli Sıddık Ömer Osman İmam Ali Tutsun sâdık ervah güzeli Ism-i esmasında Ömer-ül Faruk
İdrâki cem etti ilm-i erkânı Her âzâda idi erlik nişanı Dar gününde müddet ister Sümmani Ecel kavgasında Ömer-ü Faruk...>>
Hevâ' u hevesten geçmek isterim
Hevâ' u hevesten geçmek isterim Beni bana komaz divane gönül Geceyi gündüzden seçmek isterim Beni bana komaz divane gönül
Kendimi mizana vurmak isterim Hayrımı şerrimi görmek isterim Aklımı başıma dermek isterim Beni bana komaz divane gönül
Dünyaya gelenler gelir ölmeğe Görüp birbirinden ibret almağa Hercaî sevmeden fârig olmağa Beni bana komaz divane gönül
Beni sevmeyeni düşman bilirdim Sevene canımı feda kılardım Vücudun şehrine sultan olurdum Beni bana komaz divane gönül
Sümmani der derdim bildirmez idim Bîvefâya gönül aldırmaz idim N'ideyim düşmanı güldürmez idim Beni bana komaz divane gönül...>>
Hülâsa severim değildir yalan
Hülâsa severim değildir yalan Beyim tasdik ile dilimde değil Tez yetiş bağını ederler talan Bir sadık muhibbim yanımda değil
Acep ne şekildir şu sizin eller Gelsek çöl Narman'a bize ne derler Âlemin bağında öter bülbüller Ben gülüm bülbülüm yanımda değil
Bülbül olsam daldan dala uçmasam Haram olsun yâdellere göçmesem Serden geçip ikrarımdan geçmesem Velâkin irade elimde değil
İsmin izhar etsem yâd alır haber Sinem perişandır aklım derbeder Mücevher kolbağı zernişan kemer Her daim yastayım belimde değil
Sen bana âşıksın ben sana canan Gûş ver cevabıma âh eyle figân Merhametin yok mu ey dertli Sümman Mürüvvet merhamet zâlimde değil...>>
Bu bölümde toplam 125 adet Aşık Sümmani şiiri bulunmaktadır.
1
2
3
4
5
|