ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Aşık Sümmani Şiirleri 3


Gönül ne beklersin viran köşkünü

Gönül ne beklersin viran köşkünü
Geldi geçti ömrüm ne hayaldesin
Felek bir gün vurup tarumar eyler
Geçti Süleymanlar ne hayaldesin

Kadir Mevlâ'm sen bilirsin halimi
Dünya karanlıktır bilmem yolumu
Yakına getirdin bize ölümü
Âhirin ölümdür ne hayaldesin

Bu fâni dünyadır yoktur bir fayda
Gözümüz yoldadır gönül hay hayda
Ruh teslim eyle gel şu aziz ayda
Ayın tamam oldu ne hayaldesin

Bu fâni dünyadır bellidir belli
Ne şal giyen kalır ne yüzü allı
İstersen yüz yaşa ister yüz elli
Âhirin ölümdür ne hayaldesin

Yârabbî Sümmân'e eyle inayet
Selâvatla bulsun ömrü nihayet
Habibim Muhammed eyle şefaat
Dürüldü defterim ne hayaldesin...>>


Gönül senin ile kavil edelim

Gönül senin ile kavil edelim
Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim
Yalan sözü çürük fikri n'idelim
Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim

Sen sanırsın yâr imdada erişür
Benim sinem aşk oduna tutuşur
Yeter çektim yâr kahrın yetişür
Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim

Kerem eyle şimdi canım tendedir
Kıymetin bilmez bir yâre bende'dir
Suç senindir ama günah bendedir
Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim

Aklın sana sen aklına yâr isen
Nasihatim dinle benim er isen
Sümmani der şad olayım der isen
Ya sen yârdan ya ben serden geçeyim...>>


Gönülden isterim yâre varmayı

Gönülden isterim yâre varmayı
Yollar çakıl diken yol bulamadım
Dolaştım ülkeler İran ilini
Gönlüme münasip yâr bulamadım

Güzel olan neyler türlü bahçeyi
O yâr için sarf etmedim akçayı
Binler ile gezdim bağı bahçeyi
Yâd eller değmemiş yâr bulamadım

Der Sümmani yoktur bir sâdık dostum
Feleğe ok attım yayımı astım
Yağmur ile yağdım yel ile estim
Yanan yüreğime kar bulamadım...>>


Gör ne kerem vermiş Baki

Gör ne kerem vermiş Baki
Bu mevlüdün şerbetine
Gösterir tecelli hakkı
Bu mevlüdün şerbetine

Hem kim bu menzile ermiş
Gönül miratını silmiş
Sekiz uçmaklardan vermiş
Bu mevlüdün şerbetine

Âşık fâni maşuk baki
Nutkı olur derde yakı
Vermiş Kevser'den bir koku
Bu mevlüdün şerbetine

Kim nûş etmez böyle âbı
Açılır feyzinde babı
Huri gılman olan saki
Bu mevlüdün şerbetine

Hizmetten etmez ıstrabı
Bulayım dersen sevabı
Ehl-i müştak olur tâbi
Bu mevlüdün şerbetine

İçen sevmez azar-ı yolu
Gönlüne doldurur korku
Uşşâka es sala oku
Bu mevlüdün şerbetine

Daim halim eyle hulki
Kan ondan çal aşka çalkı
Gelen neyler cihan halkı
Bu mevlüdün şerbetine

Kim almış bu gülden koku
Bülbül sen desitan oku
Arz edenler bulur Hakk'ı
Bu mevlüdün şerbetine

Düzgün et elde evrakı
İcra edesin merakı
Gelenler biner burakı
Bu mevlüdün şerbetine

Pinhan Sümmaniel firakı
Göresin elde evrakı
Gelenler çeker merakı
Bu mevlüdün şerbetine...>>


Görüp cemâlini âşık olduğum

Görüp cemâlini âşık olduğum
Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni
Uğruna serimi feda kıldığım
Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni

Bu güzellik baki kalmaz sevdiğim
Âşığı ağlatan güzel sevdiğim
Uğruna serimi feda kıldığım
Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni

İltifat etmeğe gelsen yanıma
Müddetler sitem eder canıma
Bedduam alırsın girme kanıma
Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni

Sümmani der yavru öğüt tutmaz mı
Âşığın dediği yola gitmez mi
Kara bağrım hûn eyledin yetmez mi
Hakk'ı bir bilirsen ağlatma beni...>>


Gözden ırak düşen gönül güzeli

Gözden ırak düşen gönül güzeli
Unutma bizleri sadâkat eyle
Değil gurbet ilde ezel ezeli
Severiz biz seni adalet eyle

Vefasızlık etme yakışmaz sana
Güzelce hizmet et yola erkâna
Hasret ü firkatin kâr etti cana
Üç beş kelâm söyle mürüvvet öyle

Aşkın yine verdi gam efkârıma
Firkatin dağ gibi çöktü (yine) serime
Bir şifâ görmedim can ciğerime
Gel sen derman eyle kemâlet eyle

Nizam ehli ol ki bulasın rağbet
Fakir Sümmaniye hoş eyle hizmet
Vefanın emridir düşküne hürmet
Gel güzel gel etme mürüvvet eyle...>>


Gurbet ele düştü yolum

Gurbet ele düştü yolum
Ağlayıp gezer yürürüm
Efkâr ile deli gönlüm
Dağlayıp gezer yürürüm

Oldum işimden avare
Yakarım sinemi nâra
Gönlümü zülf-i dilârâ
Bağlayıp gezer yürürüm

Dağlar başı oldu yurdum
Günden güne artar derdim
Ben kara gözlümü gördüm
Sızlayıp gezer yürürüm

Anlatamam melalimi
Göz görmesin meralimi
Halden bilene halimi
Söyleyip gezer yürürüm

Sümmani iç elden camı
Mest olup geçer eyyamı
Şaşkın sel gibi müdami
Çağlayıp gezer yürürüm...>>


Gurbet ilde başa gelen halleri

Gurbet ilde başa gelen halleri
Söylemeğe varmaz dilimiz bizim
Kaddedip âdûlar aldı yolları
Göze hayal oldu ilimiz bizim

Bizim aşımıza ağu kattılar
Ayağımız bende vurup gittiler
Âşık olanlara bühtan ettiler
Hünkâra arz olup halimiz bizim

Hüsün bahçesinin gülün dererken
iş ü işret edip demler sürerken
Âlemde bir sadık yâri ararken
Aguya karıştı balımız bizim

Hüdâ yaratmıştır Levh ile Arş'ı
Her insan ne bilir âlemde Ferş'i
Bihamdillah dostu düşmana karşı
Yetişti cânâna halimiz bizim

Alnımız açıktır yüzümüz aktır
Ümidim Hûda'dan kalbimiz paktır
Sümmani billahi ölünce yoktur
Sevmeyen âdûya halimiz bizim...>>


Gurbet ilde bir hal geldi başıma

Gurbet ilde bir hal geldi başıma
Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı
Koymaz felek koymaz gidem eşime
Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı

Kağıdım yok yazam yâre gönderem
Yazıp arz-ı hâlim kime bildirem
Hançer alıp kendi kendim öldürem
Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı

Humâ kuşu yere düşüp ölmedi
Dünya sultan Süleyman'a kalmadı
Dönem gidem dedim nasip olmadı
Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı

Sümmani bunu böyle buyurdu
Ayrılık donunu alıp giydirdi
Ayrılmam dedim felek ayırdı
Kadir Mevlâm nasip eyle sılayı...>>


Gurbetten geldim vatana

Gurbetten geldim vatana
Sıladan bir sıla gördüm
Uğradım bir lâ mekâna
Kaladan bi kal'a gördüm

Baktım yüzü gökçelere
Döndüm özü gerçeklere
Haris oldum çiçeklere
Lâleden bir lâle gördüm

Gezerken açtım bir babı
Oldum ol mescide tâbi
Hacerden değil mihrabı
Saladan bir sala gördüm

Gâh piyadegâh süvari
Oraya müştak cümle varı
Dedim sıvan bu duvarı
Maladan bir mala gördüm

Dertlidir Sümmani kemter
Mecnundur gezer derbeder
Ararken bir mahbub dilber
Âlâdan bir âlâ gördüm...>>


Gün be gün artıyor benim dertlerim

Gün be gün artıyor benim dertlerim
Korkarım dünyada var bundan beter
Hamd olsun Mevlâma bu kadar yeter
Bundan artık derdi verme Yârâbbi

Bu fâni dünyada hiç dertsiz olmaz
Başa geleceğin hiç kimse bilmez
Rahmet deryaları çoktur eksilmez
Deryadan rahmetin gönder Yârâbbi

Sam yeli de esti beni savurdu
Vücudumu kebab etti kavurdu
Yârân yoldaş benden hep yüz çevirdi
Sen nazar et bana aman Yârâbbi

Bağını görmüşem bülbüller ötmez
Ellerim kalkmıyor ayağım gitmez
Yârân yoldaş gelip elimden tutmaz
Sen elimden tut da kaldır Yârâbbi

Der Sümmani düştüm tükenmez derde
Mecnun gibi kaldım âh ile zarda
Bir alev almıştır vücudum nârda
Yolum Bedahşan'a düştü Yârâbbi...>>


Hakikat âlemde zaman yok iken

Hakikat âlemde zaman yok iken
Zamansız mekansız zamanda idim
Âdem'den âleme nişan yok iken
cilve-i âdemde bir kanda idim

Bu mâna zahirdir âşığa sefa
Ola ki hakikat kıla Mustafa
irade olmadan nun ile kefe
Kefı nun içinde nihânda idim

Bu âlem zahirden gelmez beyâna
Akıllar mı erer sırr-ı Süphan'a
validem gelmeden mülk-i cihana
Ben de ânâsır-ı gümanda idim

sümmân sana haktır bu ilm-i eser
Birlik hakikattir eyleme inkâr
N'eylersin mektebi mektebi izhar
Ezelden mekteb-i irfanda idim...>>


Haktan yeşillendi gülşenli dağlar

Haktan yeşillendi gülşenli dağlar
Açılmış burcunda bir yarası var
Lâlesin sümbülün istiyor dağlar
Velâkin hâkinde kar yarası var

Kiminde efkârı şekefı şikâr
Kiminin efkârı meyl-i şimûkâr
Kiminin fikrinde Hazret-i didâr
Kiminin Fikrinde zâr yarası var

Dünyayı sevenler velî değildir
Kanaat ehliler deli değildir
İnsan oğlu gamdan hâli değildir
Herkesin bir güne zor yarası var

Sen neye müştaksın gedâyı Sümman
Derunum hicranım sevdiğim hubân
Eflâtun da gelse bulunmaz derman
Vücut ikliminde yâr yarası var...>>


Hava vü hevesle gam penaltında

Hava vü hevesle gam penaltında
Olmayınca kıyl u kâl bulamadım
Ben nice kurbanım dostun râhında
Yokladım kendimi hal bulamadım

Can kurban eyledim hazreti pfre
Fedakâr olmadım hakkında şîre
Yüz bin çiçek cem eyledim bir yere
Yoğurdum içinde bal bulamadım

Gönül ihraç olmaz kuru dâvadan
Umar matlubunu âb-ı havadan
Bu fâni dünyada fi'l-i fenadan
Der kenar olmayan yol bulamadım

Dedim gönül refik olma hilâfâ
Gülmedim dünyada sürmedim sefa
Yükledim metahım vardım sarrafa
İçinde bir tane lâl bulamadım

Her kim müştak bu şikâre yetişmez
Cehd etmeyen o dildâra yetişmez
Canım ister elim yâre yetişmez
İfade vermeğe dil bulmadım

Derdimden razıyım etmezem hazer
Bu aşkın topuzu şerrimi ezer
Kime meftun oldum kıldımsa nazar
Kendimden günahkâr kul bulamadım

Sümmâniyem gözyaşlarım yürüdü
Bu aşkın ateşi serim bürüdü
Hangi dalı tuttum ise çürüdü
Şahım senden baki dal bulamadım...>>


Havalanıp deli gönül kalma heveste

Havalanıp deli gönül kalma heveste
Vurup kanadını kırarlar bir gün
Bu can sana baki kalmaz kafeste
Toprakta bir çukur yararlar bir gün

Seni harap eder çok düşme hâba
Girmek ister isen eğer sevaba
Kemlik etme sakın düşme azaba
Gelir seni elbet ararlar bir gün

Sümmani kesme sen sakın gayreti
Bir pula satılır nâmerdin eti
Ter döküp erdiğin bunca devleti
Sana belki de çok görürler bir gün...>>


Havalanma gönül çıkma havaya

Havalanma gönül çıkma havaya
Yokla aslın yokla türâb değil mi
Hulûsun zanneyle Ganî Mevlâ'ya
Döner dünya sonu harap değil mi

Nefse uyan muradına eremez
Kuru dava ile kalbin silemez
Bir kulun rızkını bir şah veremez
Rızkı veren ancak Yârâp değil mi

Haindir okuyan haindir yazan
Haindir Hak için bir cevap düzen
Cihan fitne olmuş âlem de pazar
Bu dünyanın işi dolap değil mi

Mürşittir müridi merdâne eden
Sevdadır yiğidi pervane eden
Ey efendim beni divâne eden
Erenler verdiği şarap değil mi

Gel Sümmani sen de hava uçurma
Dost yüzüne gülüp zehir içirme
Başka lisan ile ömrün geçirme
Ahir lisanımız azap değil mi...>>


Hayali hatırdan çıkmaz cananın

Hayali hatırdan çıkmaz cananın
Verir aşk ateşi hararet bize
İki cihan server o Hak peygamber
Eder Mahşer günü şefaat bize

Velleyli Vedduha eylemiş tarif
Mest olur methini dinleyen arif
Müminin miracı Kâbe-i Şerif
Var mı ondan büyük ziyaret bize

Tehlike sendedir özün sakındır
Erbâb-ı sarrafa rumuz dokundur
Lam ba harflerinin devri yakındır
Olacak bir şanlı adalet bize

Çıkma doğru yoldan izen sahip ol
Ahdına sabit ol sözen sahip ol
Kem bakma kimseye gözen sahip ol
Edecek âzâlar şehâdet bize

Der Sümmani vaktin pinhan olmalı
Verdiği nimete hayran olmalı
Münkerattan çekilip ihsan olmalı
Gönderdi kaç nâme vesiyat bize...>>


Hazret-i Kur'an'ı tilâvet ettik

Hazret-i Kur'an'ı tilâvet ettik
Hamdolsun erişti hidâyetimiz
Risâlet burcunun pay'ına yettik
Açıldı ol bâbda dirayetimiz

Gördüm Molla Cami açıldı eser
İlme müştak olan gezer mi serser
Mevlâm gufranını kılsın müyesser
Budur gece gündüz münâcâtımız

Üstadım hocadır himmeti hazır
Muhabbet bahsinde misl-i lâ-nezir
Bu ledün ilminde olmuştur vezir
Himmetle açıldı zekâvetimiz

Hafız gider isen Bayburt şehrine
İnşallah dalarsın ilmin bahrine
Sümmaniden selâm aşkın nehrine
Tabşur Celâirye emanetimiz...>>


Her sabah her sabah bülbül sesini

Her sabah her sabah bülbül sesini
Bülbül sedasını güle getirir
Er odur ki bile şeref şanını
Leke kelâmını dile getirir

Dilberin koynuna girsen sormazsa
Bir dilbere gönül versen olmazsa
Bir adam da kendi haddin bilmezse
Âkibet başına belâ getirir

Selâm verme erkânsıza yolsuza
Yalınız git yoldaş olma hırsıza
Komşu olma edepsize arsıza
Âkibet başına belâ getirir

Sümmanigedânın sözleri haktır
Aslı hariç olan hilesi çoktur
Cehennem hanenin ateşi yoktur
Âsi kul ateşi bile götürür...>>


Her sabah her sabah suya giden yâr

Her sabah her sabah suya giden yâr
Al beni eline altın tas dilber
On yıl oldu yâr sevdana düşeli
Kerem eyle şu sevdanı kes dilber

Bahçenizde bir gül oldum açıldım
Taze değdim onbeşine seçildim
O servi boyunca kemha kesildim
Gey de beni diyar diyar dilber

Kaşıdan görünen ol Nemrut dağı
Parlayıp yanıyor yanağın ağı
Ben sana olayım altın saç bağı
Gel de beni diyar diyar gez dilber

Sümmani der ayıp bu kadar coşmak
Sevdadâr olup da dağlara düşmek
Ben sana olayım sırmalı yaşmak
Al da beni ağ gerdana as dilber...>>


Her vakit seher olanda

Her vakit seher olanda
Tevhit olur lisanımız
Cezbesi cana dolanda
Kuvvetlenir imanımız

Biz âşığız taşlanırız
Her ne gelse hoşlanırız
Aşk odunda haşlanırız
Arşa çıkar figanımız

Terkettik ân namusu
Bulalım tabluna kuzu
Kat kat gelir aşk dalgası
Taşar bahr-i ummânımız

Boş sanma vakt-i seheri
Şavkından alır ezhârı
Gördükçe nûr-ı mazharı
Lezzetlenir amalimiz

Saz olmuşuz dilden dile
Can kuşu dönmüş bülbüle
Girmişiz gizli bir yola
Hakk'a gider kervanımız

Bindik reyhanın yoluna
İndik Arafat iline
İsmail olduk yoluna
Canana kurban canımız

Ben bir dertli Sümmâniyem
Hak yoluna divaneyim
Ben bir ednâ günahkârım
Hak Resul'dur imdadımız...>>


Her zaman hakkımı vasfeden vasfın

Her zaman hakkımı vasfeden vasfın
Âlemde hattat olsa yazamaz resmin
Cümle eşyalarda vird olur ismin
Zemin sahrasında Ömer-ül Faruk

Şerefinden meftundur çark-ı felekler
Zeminde nebatat suda semekler
Müştaktır cemâlen ins ü melekler
Feyzi kimyasında Ömer-ül Faruk

Teslim kalasında fethini gördüm
Kim der ki o nûr-ı zâtını gördüm
Cümle mevcudatta methini gördüm
Dünyada ukbâda Ömer-ül Faruk

Serdârı sultandır her bir esrarda
Her saat her nefes huzûr-ı yârda
Kabul-ı yâr olmuş seyr-i settârda
Tastik-i zâtında ömer-ül Faruk

Çar-ı yârdır sana ezel ezeli
Sıddık Ömer Osman İmam Ali
Tutsun sâdık ervah güzeli
Ism-i esmasında Ömer-ül Faruk

İdrâki cem etti ilm-i erkânı
Her âzâda idi erlik nişanı
Dar gününde müddet ister Sümmani
Ecel kavgasında Ömer-ü Faruk...>>


Her zaman hakkımı vasfeden vasfın

Her zaman hakkımı vasfeden vasfın
Âlemde hattat olsa yazamaz resmin
Cümle eşyalarda vird olur ismin
Zemin sahrasında Ömer-ül Faruk

Şerefinden meftundur çark-ı felekler
Zeminde nebatat suda semekler
Müştaktır cemâlen ins ü melekler
Feyzi kimyasında Ömer-ül Faruk

Teslim kalasında fethini gördüm
Kim der ki o nûr-ı zâtını gördüm
Cümle mevcudatta methini gördüm
Dünyada ukbâda Ömer-ül Faruk

Serdârı sultandır her bir esrarda
Her saat her nefes huzûr-ı yârda
Kabul-ı yâr olmuş seyr-i settârda
Tastik-i zâtında ömer-ül Faruk

Çar-ı yârdır sana ezel ezeli
Sıddık Ömer Osman İmam Ali
Tutsun sâdık ervah güzeli
Ism-i esmasında Ömer-ül Faruk

İdrâki cem etti ilm-i erkânı
Her âzâda idi erlik nişanı
Dar gününde müddet ister Sümmani
Ecel kavgasında Ömer-ü Faruk...>>


Hevâ' u hevesten geçmek isterim

Hevâ' u hevesten geçmek isterim
Beni bana komaz divane gönül
Geceyi gündüzden seçmek isterim
Beni bana komaz divane gönül

Kendimi mizana vurmak isterim
Hayrımı şerrimi görmek isterim
Aklımı başıma dermek isterim
Beni bana komaz divane gönül

Dünyaya gelenler gelir ölmeğe
Görüp birbirinden ibret almağa
Hercaî sevmeden fârig olmağa
Beni bana komaz divane gönül

Beni sevmeyeni düşman bilirdim
Sevene canımı feda kılardım
Vücudun şehrine sultan olurdum
Beni bana komaz divane gönül

Sümmani der derdim bildirmez idim
Bîvefâya gönül aldırmaz idim
N'ideyim düşmanı güldürmez idim
Beni bana komaz divane gönül...>>


Hülâsa severim değildir yalan

Hülâsa severim değildir yalan
Beyim tasdik ile dilimde değil
Tez yetiş bağını ederler talan
Bir sadık muhibbim yanımda değil

Acep ne şekildir şu sizin eller
Gelsek çöl Narman'a bize ne derler
Âlemin bağında öter bülbüller
Ben gülüm bülbülüm yanımda değil

Bülbül olsam daldan dala uçmasam
Haram olsun yâdellere göçmesem
Serden geçip ikrarımdan geçmesem
Velâkin irade elimde değil

İsmin izhar etsem yâd alır haber
Sinem perişandır aklım derbeder
Mücevher kolbağı zernişan kemer
Her daim yastayım belimde değil

Sen bana âşıksın ben sana canan
Gûş ver cevabıma âh eyle figân
Merhametin yok mu ey dertli Sümman
Mürüvvet merhamet zâlimde değil...>>


Bu bölümde toplam 125 adet Aşık Sümmani şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com