Ak Smmani Şiirleri 5
Nokta nokta dökülüptür yüzüne
Nokta nokta dökülüptür yüzüne Zülüflerin elden ele düşüptür Siyah zülfün misk ü amber kâkülün Bölünmüş gerdandan bele düşüptür
Sevdakâr düşmüşüm olmuşum sersem Yaran yoldaş ister bu gönül her dem Onulmaz yarama eylesin merhem Yaralarım elden ele düşüptür
Sevdiğim bezendi ipekler ile Al kırmızı mercan yelekler ile Huriler periler melekler ile Gönül şimdi halden hale düşüptür
Der Sümmani şimdi zamane böyle Ferhat'a şirin'i Mecnun'a Leyla Usta avcı ise saydıbaz eyle Seherde turnalar göle düşüptür...>>
Nûr-ı ziya olsa olmaz zülümat
Nûr-ı ziya olsa olmaz zülümat Dünyada ışığı göz neden alır Tende mi canda mı söyle marifet Dil tekellüm eder söz neden alır
Taktire ne yapar kuvvet pazusu Hâşâ bozulur mu taktir yazısı Yemek içmek uçmak nefsin arzusu Vücutta ervahın saz neden alır
Sarıda yeşilde alda eğleşmez İncide mercanda lalda eğleşmez (yalda evlatta malda eğleşmez Bu gönül kararı haz neden alır
Sümmani vafettin sen bu eş'ârı Bunu halletmektir erlerin kârı Kürre-i arzdadır şıtâ baharı Bu vücut iklimi yaz neden alır...>>
Olmasa bir canın madeni hâsıl
Olmasa bir canın madeni hâsıl Onu kaynatmayı zer kabul etmez Müminin mir'atı hiç kapar mı is Kâmilin aynası kir kabul etmez
Kâmil olan kâmil sözün gûş eyler Şarabı vahdetten dolu nuş eyler Her adama esrar verme fâş eyler Her adam özünde sır kabul etmez
Kişide olmazsa aşkın eseri Canan ellerinin olmaz haberi Meyvesiz bil selvi denen şeceri Yaprak açar ama bâr kabul etmez
Ne kadar da ahde vefayım dese Cümle derde hazâ şifâyım dese Kişi dava ile Musa'yım dese Velâkin huzuru Tûr kabul etmez
Doğruluk babında şifâdır sille Velâkin eğriyle çektirir çile Şerik arasına girerse hile Gün be gün yıkılır kâr kabul etmez
Sümmani bu derdin sermayesidir Aşk pfr-i mügânın hedâyesidir Gönül dosta varmak bahasıdır Kuru dava iie yâr kabul etmez...>>
Osmanlı yurdundan azm-i rah ettim
Osmanlı yurdundan azm-i rah ettim Nasip kısmet için nane gelmişem On dört yıldır oldum şem'a pervane Onun için yana yana gelmişem
Dost iline varmak şeref dediler Dertliler haline aref dediler Seni aşk ehline sarraf dediler Kıymet içine gevher kâne gelmişem
Ezelden huddamın elifi baya Hak kulun emeğin vermesin zaya Bir can borçlu idim Bâr-ı Hûda'ya Vermik için can kurbana gelmişem
Kaza-i Narman'da söylenir adım Otuz cüz Kur'an'ın kalbi küşadım Usta ile ülfet etmek muradım İster isen imtihana gelmişem...>>
Öyle bir asra geldi devrimiz
Öyle bir asra geldi devrimiz Neye baktım o âlette leke var Eğer yanlışımız eğer doğrumuz Hali değil her cihette leke var
Sakiler bağladı sehâvet babın Tanıklar vermiyor doğru cevabın Fakirler yüzünden atmış nikâbın Eylediği kanaatte leke var
Sümmani zayıftan sen bu hal ile Ekserimiz bütün ham hayal ile İmanlar mihrapta gönlü mal ile Erkân bilmez cemaatte leke var...>>
Sabah seherinde çıksam niyaza
Sabah seherinde çıksam niyaza Bülbüller kumrular başlar avaza Bir yiğit sıdk ile dursa namaza Cennet libasları giyer sabahtan
Cennetin bağında al güller biter Güllerin dalında bülbüller öter Şol gani Mevlâ'mız âleme yeter Herkese bir kısmet verir sabahtan
Küçükten okudum elifi ba'yı Âlâ bilmişizdir gani Mevlâ'yı Geceye halk etti yıldızı ayı Onlar aşar güneş doğar sabahtan
Der Sümmani benim canım üzüldü Ak alnıma kara yazı yazıldı Kefenim biçildi kabrim kazıldı Dostlar ağlar düşman güler sabahtan...>>
Sabavetten ben bu ana gelince
Sabavetten ben bu ana gelince Sermaye eyledi ahi mim bize Can içinde cismim canan eyledi Ne demde gösterdi vahi mim bize
Sarraf gevherini parlatmak ister Hain müştakını göstermek ister Zâlim geniş babı daraltmak ister Ne cezayla açtı râhı mim bize
Şer'i şerif hükmü bilenden virdi Şahlar şahı buna ezelden verdi Ebubekir Ömer Ali'den verdi İzhar etti nişangâhı mim bize
Osman-ı Zinnureyn derdi Kur'ân'dır Yâri kadimlerin feyzi sultandır Onların her nutku bize sultandır Vermedi mi Zikrullâhı mim bize
Ta'n eyleme zait bunda ne efkâr Ilm-i ledunniden eyledim izhar (lim haznesinde Hazret-i Muhtar Göstere kim vecullâhı mim bize
Sümmaniyem âşık fakat aşkım yok Dilim dara eder elde meşkim yok Ben fakirim yâre lâyık köşküm yok Mihman eyle padişahı mim bize...>>
Sahavetten beri gam kederliyim
Sahavetten beri gam kederliyim Aşkın otağında gönül zârlıyam Bana had vurana vefâdarlıyam Cürme gavvâs yazmış hocalar bizi
Karışma hikmete ey ahmak kişi Değildir kulların alış verişi Emeksiz seçerin olmaz yemişi Nerye müştak etmiş geceler bizi
Sümmani gönlünde figân benimdir İrade kulundan ihsan senindir Kime ne yapayım isyan benimdir Bend eylemiş harf-i recalar bizi...>>
Sen bir şehzadesin ben bâb-ı gedâ
Sen bir şehzadesin ben bâb-ı gedâ Maksudun âlemden baç almak mı var Elimden ne gelir can edem feda Buna tekdir tazir gücenmek mi var
Ehl-i sır esrarın verir mi yâda Elbet bir sahip var erişir tada Mevlâm sana vermiş bir çift şehzade Gönül devranında gencelmek mi var
Sende eksik değil mal ile devlet Hepsi mükemmeldir yok noksaniyet Muradın maksudun makamın Cennet Yoksa Beytullâh'a hac olmak mı var
Ne dedim lâ dedim kalmadı takat Halimden bilinsin şah-ı vilâyet Vali paşamıza terfiye meslek Hükm-i Âli Osman'da yücelmek mi var
Her ne dedim ise dedim nafile Ne yapsın Sümmani gelmiyor dile Sever sevdiğini efendim bile Kalıp bir yastıkta kocalmak mı var...>>
Sen de bildin ben bu derde düşmüşüm
Sen de bildin ben bu derde düşmüşüm Hükmedip üstüme gelirsin fare Isıtmanın alevinden yanmışsam Zannedip alevinden üstüme gelirsen fare
Görmedim sen gibi kalbi pakılı Mevlâm sana vermemiştir akılı Görmedin mi burda bunca tahılı Yedin de fesimi gülersin fare
Nerden geldin behey zâlim budağa Gözlerin bakıyor sol ile sağa Sanki kâr eyledim ben bağa Yedin de fesimi gülersin fare
Kediler kalbinden seni dilerler Seni yer de ağzın burnun silerler Köye gitsek üstümüze gülerler Yedin de fesimi gülersin fare
Zâlim bu dağları sen aştın Sen de benim ile bade mi içtin Sümmani dedeye düşman mı düştün Yedin de fesimi gülersin fare...>>
Sen sana sahip dânesin
Sen sana sahip dânesin Adam ol gül-i rânasın Sahihsin sedef danesin Doğanda anadan gönül
Adam olsan bahtı ulusun Yâr olsan yârin gülüsün Hangi bağın bülbülüsün Haber ver sebâdan gönül
Teslim ol her emre inan Hal ehlin rengine boyan Elverir hayadan utan Şu fı'l-i fenadan gönül
Memnun et sultanı hanı Hoşnut olur sultan Kani Ara bul ezel mekânı Seferet dünyadan gönül
Derviş ol taşı teberi Dolanma böyle serseri Kaçır sen îd-i ekber Tendeki haneden gönül
Gel Sümmân ara bul kârı Dolanma ağyar diyarı Özünde bul bûy şikârı Yâd etmesineden gönül...>>
Sîrette surette olmazsam âdem
Sîrette surette olmazsam âdem Korkarım künyalarda güç olur ismin Gam varlık değildir müflisliktir gam Müflis gider isen pûç olur ismin
Avcı isen yanlış izi izleme Varıp ten miratın tozlama Onun bunun lokmasını gözleme Haneden babında aç olur ismin
Bin iki yüz yetmiş yedide geldim Doksan dokuzunda dersimi aldım Bin üç yüz otuzda bergüzâr kıldım Var iken Sümmani nic'olur ismin...>>
Sorma bir kişinin aslı neslini
Sorma bir kişinin aslı neslini Tâ ezelden irfan olan bellidir Kâmile eyleme arif vasfını Sıtkı sâdık pinhan olan bellidir
Hakikat babına gel bağla bendin Azrail destine verme kemendin Âlemde hâk eyle öz kendi kendin El sarraftır insan olan bellidir
Sümmani gedânın maksudu settar Dameni mahbuptur arzusu hünkâr Her âşık da olmaz yâre fedakâr Canan için kurban olan bellidir...>>
Şıtâ harbi gibi candan tipi var
Şıtâ harbi gibi candan tipi var Eyyam hoş gösterir yazı çarşıda Enbiyâ bir yetmiş iki kapı var Kapıların hangi yüzü çarşıda
Bir gül nihân olmuş gülün gönlünde Şeb-i yeldâdır bülbül gönülde Özü iskân olmuş kan iliğinde İkaz tellâlıdır sözü çarşıda
Gör kime benziyor meskeni kaşı Dâmeni yeksanda şem'ada başı Dilerse yandırır ateşi taşı Ya niçin serindir gözü çarşıda
Sanma ki bu hüner hal ile olur Mecnun yapar daim bal ile olur Hâ ehl-i her zaman hâl ile olur Bazı dükkân olur bazı çarşıda
Gâh ibret gösterir gâh ibret arar Gâh kısmet gösterir gâh kısmet arar Gâh nefret gösterir gâh nefret arar Bilmeyen der hali sözü çarşıda
Gâhi bahre uğrar semekse gezer Gâhi zemin semâ melekte gezer Gâhi ibret için dernekte gezer Bây olan fehmeder özü çarşıda
Bin dilber sevmişem seksenlik boyu Yine taze tıfıl ağlarmış mûyu Sümmani sevdiğim erenler soyu Acaba ister mi bizi çarşıda...>>
Şu karşı ki yüce dağlar
Şu karşı ki yüce dağlar Acep bizim dağlar m'ola Kara yaslı benim anam Oğul der de ağlar m'ola
Kabe'den gelir hacılar Yürekte çoktur acılar Evdeki çifte bacılar Kardeş der de ağlar m'ola
Yol üstünde biten otlar Her gelen bizi öğütler Kavim kardeş koç yiğitler Yoldaş der de ağlar m'ola
Nedir cürmüm nedir hatam Nice gurbet ilde yatam Ağ sakallı benim atam Oğul der de ağlar m'ola
Sümmaniyem oldum talan Nice gurbet ilde kalam Bir küçücük Şevki balam Dadaş der de ağlar m'ola...>>
Tarih seksen dokuz on bir yaşımda
Tarih seksen dokuz on bir yaşımda Cem oldu başıma iş birer birer Onsekiz yıl sürdüm yârin peşinde Akıttım gözümden yaş birer birer
Uyandım oturmuş pirler yanıma Yaktı bu sinemi aşkın nârına Çok zaman dolandım yârin ardına Döküldü ağzımdan diş birer birer
Kahpe felek sana n'ettim n'eyledim Attın gurbet il'e garip eyledin Bu fâni dünyada zulüm eyledin Cûş ettin neminden yaş birer birer
Görmeden dünyada bir şâdlık demi Gitti cıvan ömrüm gelmez encamı Elin sitem sözü feleğin kahrı Vurdu her taraftan taş birer birer
Sümmani der: Hani benim otağım Günbegün budandı dalım budağım Devrolup devranım geçmeden çağım Diküldü dihenden diş birer birer...>>
Tövbekar ol gönül tariktan çıkma
Tövbekar ol gönül tariktan çıkma Şeytandan şefaat şifâkâr olmaz Terk-i salât ile oturup kalkma Konuşma puşt ile vefakâr olmaz
Seyrettim dünyanın kalma kâlini Gözlerim kâmilin pür kemâlini Sakın alma bir zennenin dulunu Gönlü havadadır vefâdar olmaz
Yoksulluk dediğin ömürler söker Katranı kaynatma olmaz (ki) şeker Aslı bozuk olan aslına çeker Aslı ham demirden mücevher olmaz
Hissebend ol kâmillerin sözünden Gel kemâli kazan özü özünden Evlat düşse atasının gözünden Değil Mevlâ razı berhudar olmaz
Fitne münâfıkın yeri mâr iken Bir kuluna güzel mevlâ yâr iken Evvelâ âdemin vakti var iken Sonra yoksul olsa gözü dar olmaz
Laf edüp âlemde varın söyleme Eşim uygun deyu yârin söyleme Her olur olmaza sırrın söyleme Şimdiki insana beh pazar olmaz
Kemâli var mıdır her bir gedânın Lezzeti yok mudur şirin sedanın Âhırı haraptır haramzadenin Çalıp çırpma ile kisb ü kâr olmaz
Zâlimler içinden hicret et durma Ki hicret sendedir kimseye sorma Aslın zadegandır hiç kendin yorma Mezar taşı ile iftihar olmaz
Bögörüp meydanda hasman olanlar Tövbe edüp yani pişman olanlar Ta ezelden sana düşman olanlar Sakın teslim olma kafadar olmaz
Ah edip Sümmani sararıp solma Gelen Mevlâ'dandır kimseden bilme Sevilen bir yere çok gidip gelme Kesilir muhabbet itibar olmaz...>>
Ustam bana iki üç harf okuttu
Ustam bana iki üç harf okuttu Merak elif efkâr elif zâr elif Bu elifnen kimler baya yetişti Sahip elif üstat elif kâr elif
Elim aldım gör ne çağa yetiştim Elifinen bir merağa yetiştim Bahçıvanlı elif bağa yetiştim Çiçek elif gerçek elif bâr elif
Elifi bulanlar mim kapısında Mim vasıtası cim kapısında Ya bunlardan gayrı kim kapısında Hâkim elif hüküm elif dâr elif
Elif be babında var leyl-i nehar Kulundur Sümmani âciz günahkâr Sığınmışsam sana Yaradan Cebbar Gör neler var kes bağrımı yâr elif...>>
Varıp gidem bir kâmile danışam
Varıp gidem bir kâmile danışam Belki benim şu derdimden bilen var Bir güzelin ateşine yanmışam Şu ah ile firkatine yanan var
Duman aldı koca dağın başını Deyin nasıl şilem gözüm yaşını Gönül kalesinin mermer taşını Hicran kalemiyle yarıp delen var
Derya kenarında ufacık taşlar Nedir bu feleğin yaptığı işler Deryada balıklar havada kuşlar Belki benim şu derdimden bilen var
Der Sümmani Yârab gönlüm hoş eyle Ya bana ver sabır bağrım taş eyle Ya bir çift kanat ver beni kuş eyle Tez yetişem dost bağında talan var...>>
Yahşi güzel olsa yaman deyilmez
Yahşi güzel olsa yaman deyilmez Dostlar gönül her güzele eğilmez Aşk bağının ham meyvesi soyulmaz Miraç ehli olmak erişmek gerek
Sevdiğim bir güzel kalem kaş ama Edalı cilveler ser nakkaş ama Güzelin sefası namı boş ama Evvelce uğrunda çalışmak gerek
Perişan talihim ezel be ezel N'olur a vefasız biraz yola gel N'idem seni böyle n'idem a güzel Mürüvvet eylemek barışmak gerek
Sümmani bu sever seni ziyade Nasıl bunu dille etsin ifade Yâr köyüne erişilmez piyade Binip aşk atına ulaşmak gerek...>>
Yakın oldu ırak yerler
Yakın oldu ırak yerler Şirindir söyleyen diller Dostun bağında bülbüller Ötmenin zamanı geldi
Mailem dürdânesine Yangının pervanesine Herkes kendi hanesine Gitmenin zamanı geldi
Hararet çoktur geçeyim Gönül uçmuyor uçayım Sar bir sigara içeyim Tütmenin zamanı değil
Sümmânam fikrim bulandı Yaralarım pek sulandı Uykular fırfır dolandı Yatmanın zamanı değil...>>
Yâr beni görmek istermiş
Yâr beni görmek istermiş Düşte gör sevgilim düşte Bağrıma girmek istermiş Şaşda gör sevgilim şaşda
Bülbül arz eder bağları Severmiş tıfıl çağları Yol eyle karlı dağları Aşda gör sevgilim aşda
Ezelden benim esimsin Gece gündüz yoldaşımsın Sanki yuvamda kuşumsun Uçda gör sevgilim uçda
Viran kaldı bahçe bağlar Aşılmaz karlıdır dağlar Gözlerim yâr için ağlar Yaşda gör sevgilim yaşda
Artmaktadır âh u zarım Nedendir gitmez efkârım Gönül bahçesinde bârım Biçde gör sevgilim biçde
Sümmâninin bahtı kara Sinesinde azar yara Bağında etmiş firara Kaçda gör sevgilim kaçda...>>
Yâr kabul eyler mi benim nâmemi
Yâr kabul eyler mi benim nâmemi Gözü yaşlı bekliyor mu hanemi Acep n'eylediler düşkün annemi Ondan yakın vefalarım var mıdır
Hûn etti bağrımı gurbet ateşi Sallanır cananım düşmana karşı Görünmez sılanın toprağı taşı Göstermeğe dost ikrarın var mıdır
Gözüme görünmez karye-i vatan Dertliler derdine ortaksın Sümmân Yârimi neyledin (ey) koca Bedahşan Ağlamadan başka kârım var mıdır...>>
Yüksek cebellerin geç erir karı
Yüksek cebellerin geç erir karı Bize yardım etsin cenâb-ı bari Birinci mendilde bir ölü arı Arar da bulurum benim beylerim
Bir arz-ı hal verem hazret-i pfre Yâ Rabbi sen bizi koyma bu dara İkinci mendilde bir ölü pire Arar da bulurum benim beylerim
Bunlar da terk etmiş vatanı yurdu Kimse bilmez nedir bunların derdi Üçüncü mendilde sirkenin kurdu Arar da bulurum benim beylerim
Bîçâreler burda olmuşlar naşı Hiçbirinde yoktur aşkın ateşi Dördüncü mendilde bir elmas taşı Arar da bulurum benim beylerim
Dertlidir Sümmani değildir naşı Her olur olmaza meyil bağlamam Pîrler sayesinde hilaf söyleme Gösterdiler pîrler bana beylerim
Bîçâreler burda şaşıp kalmışlar Âh ediben sararuben solmuşlar Bu horuzu eskiciden almışlar Arar da bulurum benim beylerim
Bu nasıl ahvaldir bu nasıl haldır Bu geniş dünyada burada dardır Rengini sorarsan tüyü de aldır Arar da bulurum benim beylerim
Dilerim Mevlâ'dan yüzüz gülmesin İki yakaz bir araya gelmesin Son nefes diliniz selâ dönmesin Sümmani gördüğü bir horuz başı...>>
Yüzüne hârâmi benler saçılmış
Yüzüne hârâmi benler saçılmış Yâr ise can ister kulundan senin Hüsnünün baharı taze açılmış Emreyle dereyim gülünden senin
Her zaman pâyine yüzüm sürdükçe İltifat edersin bizi gördükçe Var ol cihan içre dünya durdukça Geçmesin âdûlar yolundan senin
Sen beni seversin gayretle ama Ben dahi severim ey melek sfma Bilirim âşıksın destinde hûmâ Bâz eksik olmasın kolundan senin
Hakikatli yârsin bilirsin halden Hüdâ ayırmasın sen selvi daldan Söyledikçe sözüm tatlıdır baldan Âb-ı zülâl akar dilinden senin
Sümmani kapında yabana atma Lütfeyle yaşımı sellere katma Bari gülmüş iken beni ağlatma Aman aman felek elinden senin...>>
Bu bölümde toplam 125 adet Ak Smmani şiiri bulunmaktadır.
1
2
3
4
5
|