Kul Himmet Üstadım Şiirleri
"Elif" Allah adın okur yazarım
"Elif" Allah adın okur yazarım Hocam bir ders verdi "be" deyu deyü "Te" ile "Se" de kaldı nazarım "Cim" cemalin gördüm "he" deyü deyü
"Hı" Hızır İlyas'ür ezel ezelden Haberini aldım "Dal" ile'"Zal"den "Rı" bize yol vermiş Kalûbelâdan Giderim yoluna "Ze" deyü deyü
"Sin" de sualini vermeye geldim "Şın" deyince anda eğlendim kaldım "Sad" okudum "Dad" dan haberin aldım "Ti" "Zı" "Ayın" "Gayın" "Pe" deyü deyü
"Ka" deyince Kafdağı'nı gezerdim "Ke" deyince türlü ma'na yazardım "Lam" da "Mim" de "Nun" da kaldı nazarım Nic'oldu "Vav" ile "Hı" deyü deyü
Kul Himmet Üstadım böyle söylerim Haddinden ziyade umman boylarım Yirmi sekiz harfi tamam eylerim Âhiri "Lâmelif' "Ye" deyü deyü...>>
"Elif" Allah adın okur yazarım
"Elif" Allah adın okur yazarım "B" bir nokta ile "T" yi ne güzel Bektaşi Veli'de kaldı nazarım Fatm'Ana'mn usul boyu ne güzel
Kâtipler oturmuş hüsnünü yazar Kaldırmış nikabın değmeye nazar Arafat dağında salınıp gezer İsmail'in usul boyu ne güzel
Mağnp ile maşnkını bezeten Zahir bâün hikmetini gözeten Hasanla Hüseyin gelir gazadan Muhammed Ali'nin soyu ne güzel
Zeynel Bakır Cafer yârlar yârenler Zahir bâün hikmetine erenler Ağdağ'ın başına döşenmiş erler Abı revan gölün suyu ne güzel
Kâzım Musa Inza'nın dilinde Hakk'in bir nişanı vardır kolunda Kenan ile gezdim Mısır ilinde Yusuf un yattığı kuyu ne güzel
Taki Naki Askeri'ye akarun Mehdi gelir diye yola bakarım On'ki imamların yasın çekerim Matem günü aşur ayı ne güzel
Musa Rıza dür çıkarır dükkânda Kaynıyor coşuyor gevheri kânda Kul Himmet Üstadım sevgisi canda Âhiri "Lâm elif iyi ne güzel...>>
Âdemoğlu benim aslım sorarsan
Âdemoğlu benim aslım sorarsan Niye gelmiş niye gitmişim ben de Gel sana bir doğru haber vereyim Arif isen dinle kulak ver bende
On iki imamdan edep öğrendim Muhammed Ali'nin haklığın bildim Tâ ezel ezelden bir ikrar verdim Okuduğum ilim ilm-i Umran'da
Dört nesneden tertip oldum yuğruldum Geldim şu cihanda tamam bulundum Cercis'inen bile öldüm dirildim Vefa ile yatar idim alkanda
Muhabbetim Hasan Hüseyn Dehman'a Can gözüyle bakar idim mihmana İmam Zeynel ile girdim zindana Yetmiş yıldır yatar idim bir handa
Eyüb'a vefayla bir kazan kurdum İmam Bakır ile zuhura geldim Eba Müslim ile bir teber çaldım Bir zaman da cenk eyledim zamanda
Mürşidin nefesi haktır hakladım İmam Cafer ilmin aldım sakladım Üçyüz yıl da geyik ile otladım Bir zaman da gezer idim seyranda
Musa Kâzım ile kurşunu yuttum Kâmil ıssı oldum kemale yettim Kırk yıl da Yunusla ibadet ettim Bahri ile yüzer idim ummanda
Rıza'nın nefesi haktır hakladım Mecnun ile bile yollar bekledim Muhammed terinden bir gül sakladım Bülbül ile gezer idim gülşanda
Muhammed Taki'ye özüm yetirdim Halil ile bile nâra oturdum On'ki imamlara iman getürdüm Vücudum kefenim biçtim ol demde
Ali Nakî'ye özüm yetürdüm Öküz ile şu dünyayı götürdüm Üçler beşler yedilere katıldım Kırklar ile bile idim irfanda
Hasan Askerî'ye ruhumu kattım Cesedim yuğurup tabutum çattım Nuh ile gemiyi ummana kattım Yelken oldum bile estim tufanda
Yusuf ile gidip kuyuya düştüm Hak emretti Cebrail'e ulaştım Yakup ile oda yandım tutuştum Ağlar idim âh ü zar ile gamda
Kul Himmet Üstadım günahkâr idim Rabb'in cemalinde münevver idim Anadan doğunca kâmil pîr idim Şimdi bana derler makânın kande...>>
Âlem sele gitse sana nolacak
Âlem sele gitse sana nolacak Dünyada ağlama gül Ali derler Yitirmiştir hocan seni bulacak Uğrun uğrun bize gel Ali derler
Kul olsam da ben hocama yarasam Eyüb gibi derde derman arasam Siyah zülfün gilâbudun tarasam İnanmaz kâfirler kel Ali derler
Hak nazar eylemiş var sıfatında Binmişsen inmeyin aşkın aünda Hak muhabbet ile mürşit katında Bize yanmış sönmüş kül Ali derler
Herkes bildiğince kuyu eşerse Dalga gelir ters havalar eserse Bir kul bir onulmaz derde düşerse Gel derdime derman kıl Ali derler
Kul Himmet Üstadım doğar dolunur Özü Mansur olan darda salınır Yed'iklimi gezen nerde bulunur Yine sende imiş bil Ali derler...>>
Ali ismi dört kitapta okunur
Ali ismi dört kitapta okunur Lâ ilahe illallahı yazılı Vird edenler Ezazil'den sakınır Lâ ilahe illallahı yazılı
Bektaşi Veli'nin ismi dildedir Fatıma Ana'nm gözü yoldadır Muhammed'in hub cemali güldedir Lâ ilahe illallahı yazılı
Hasan bahçesinin gülü açıldı Şah Hüseyin tazelendi seçildi Huri kızlarına hülle biçildi Lâ ilahe illallahı yazılı
Zeynel yarelendi akıyor kanı Balar kazanında yıkandı donu Elindedir İmam Cafer erkânı Lâ ilahe illallahı yazılı
Musa Kâzım Iriza'nın destinde Taki Naki Askeri'nin postunda Cebrail'in kanadının üstünde Lâ ilahe illallahı yazılı
Meyli muhabbeti saçı leyli var Bunca âşıkların sende meyli var Mehdi'nin boynunda bir hamaylı var Lâ ilahe illallahı yazılı
Kul Himmet Üstadım dert ilâcına Yüz sürelim Muhammed'in tacına Fatm'Ana'nm saçbağınm ucuna Lâ ilahe illallahı yazılı...>>
Ali meydanına bir kurban geldi
Ali meydanına bir kurban geldi İsmail'e inen koça benzettim Anası meledi bağnmı deldi İsmail'e inen koça benzettim
Kadir Mevlâ'm sürme çekmiş gözüne Yüz sürelim tırnağına dizine Koç dergâha gitti düşem izine İsmail'e inen koça benzettim
Koçu tekbirledi kırkın birisi Bir lokmadan kandı cümle gerisi ......................belimdedir varisi İsmail'e inen koça benzettim
Kadir Mevlâ'm kabul etsin koçunu Bağlayalım ayağının üçünü Ali meydanıdır sorman suçunu İsmail'e inen koça benzettim
Ufacık doğrayın koyun kazana Mahrum can komayın çekin mizana Kul olayım lügat kalem yazana İsmail'e inen koça benzettim
İsmail'e inen koçun örneği Yalan değil gözümüzün görneği İdiris'e üsküf oldu tırnağı İsmail'e inen koça benzettim
Kul Himmet Üstadım arzular canım Koç ile birlikte akıyor kanım Yâ İlâhi kabul olsun kurbanım İsmail'e inen koça benzettim...>>
Ali meydanına gelen kuzular
Ali meydanına gelen kuzular Hasan ile Hüseyin'in aşkına Yaram çoktur yüreğimde sızılar Hasan ile Hüseyin'in aşkına
Hacı Bektaş Veli düş geldi yine Fatıma Ana'dan cuş geldi yine İsmail koçuna eş geldi yine Hasan ile Hüseyin'in aşkına
Hak Muhammed Ali çaldı erkânı Hasan Hüseyin'dir gevherin kânı Ilgıt ılgıt akar kurbanın kanı Hasan ile Hüseyin'in aşkına
Zeynel Bakır Cafer bile geldiler Gözyaşnı sile sile geldiler İbrahim'in sürüsünden aldılar Hasan ile Hüseyin'in aşkına
Kâzım Musa Rıza ile geldiler Takî Nakî Askerî'yi buldular Doksan bin er lokmasından yediler Hasan ile Hüseyin'in aşkına
İsa gökten indi Mehdi biledir Yaylımı sulağı arşı âlâdır Arafat dağından koçu meledir Hasan ile Hüseyin'in aşkına
Kul Himmet Üstadım gele her zaman On'ki imamları bula her zaman Kurbanınız kabul ola her zaman Hasan ile Hüseyin'in aşkına...>>
Ali'nin cemalin âşıklar gördü
Ali'nin cemalin âşıklar gördü Anın için cila verdi cihana On'ki âşık altı kapıdan geldi Dolusunu sundu Fatıma Ana
Altı kapı Fatm'Ana'dan icattır Ezelden âşıkın ervahı paktır On'ki âlem doksan altı âyettir Okuya okuya mal ettin cana
Bu nasıl buyruktur bin türlü hal var Hak Muhammed Ali âleme server MuhammedAli'nin yoluna dellal On'ki âşık gönderdiler cihana
İmam Cafer'in buyruğu ser oldu Ol demde on iki âşık var oldu Muhammed Ali'ye yârıgâr geldi Orada ayrıldı bin türlü ma'na
Bir kuş öter sesi gelir derinden Herkesin çektiği kendi filinden Kimse bilmez âşıkların halinden Anınçün ağlarım ben yana yana
Kul Himmet Üstadım geride durma Olura olmaza sırrını verme Her yüze güleni dost olur sanma Dost odur ki dostun oduna yana...>>
Allah medet ya Muhammed ya Ali
Allah medet ya Muhammed ya Ali Yusuf kuyusunda zindana düştüm Gülbankı çekelden Bektaşi Veli Yok mu gayretiniz dermana düştüm
Fatıma Ana'dan el etek tuttum Şerver Muhammed'e göz gönül kattım İmam Hasan ile çok metan sattım Şah Hüseyin ile dükkâna düştüm
Zeynel'i sevdim de aşnaya yettim Bâkır'ı sevdim de musahip tuttum Cafer'i sevdim de göz gönül kattım Naci deryasında ummana düştüm
Kâzım Musa Inza'ya eriştim Tamam asker ile hayli sürüştüm Kerbelâ çölünde cenge karıştım Sinem yaralandı alkana düştüm
Taki Naki Şah Askeri nurumuz Mehdi mağarada gizli sırrımız Cebrail önümüzce rehberimiz Kırkların ceminde erkâna düştüm
On'ki imam dergâhında umum var Dünü günü sohbetim var demim var Günahım yok ama neden gamım var Ali gibi Şahı Mf rdan'a düştüm
Kul Himmet Üstadım bu nasıl yazı Şirin lezzet verir muhabbet tuzu Ali'nin alnında Zühre yıldızı Meyli muhabbeti Selman'a düştüm...>>
Altının kadrini sarrafı bilir
Altının kadrini sarrafı bilir Açılmaz dükkânlar pazar mı ola Salını salını sevdiğim gelir İrakipler hile sezer mi ola
Seyreyledim yanağının alını Ememedim leblerinin balını Ayağına giymiş sırça nalını Sevdiğim salınıp gezer mi ola
Yüce yüce yerlerine çıkınca Ak ellere al kınalar yakınca Sevdiğimin dal boyuna bakınca Âşıkın bağrını ezer mi ola
Yüce yüce yaylaları yaylasam Her güzelin bir ismini söylesem Yalvarıp yakanp gönlüm eğlesem Göğsünün bendini çözer mi ola
Kul Himmet Üstadım kendi halinde Bir güzel sevmişim halkın dilinde Kâtipler oturmuş kalem elinde Sevdiğim ismini yazar mı ola...>>
Âşık İbrahim de bir mâ'na söyler
Âşık İbrahim de bir mâ'na söyler Ben gidersem ismim kala dillerde Âşıklar derdinin dermanın söyler Ben gidersem ismim kala dillerde
İnil inil inilerim zar deyü Gün perdeye indi vakit dar deyü Önümüzde âşığımız var deyü Ben gidersem ismim kala dillerde
Ötesi yok imiş burc-ı fenanın Yalan değil bu sözüme inanın Kesildi kısmetim tükendi nanım Ben gidersem ismim kala dillerde
Neden ola bu âşıklar gülmedi Dünya Sultan Süleyman'a kalmadı Kadim değil giden geri gelmedi Ben gidersem ismim kala dillerde
Toplansın kavimler gelsin yârenler Ölüm ile ayrılığı bilenler Kadim imiş emaneti verenler Ben gidersem ismim kala dillerde
Mimar gelip tabutumu düzünce Kaldırıp cenazem yerden üzünce Kadir Allah fevt kalemim yazınca Ben gidersem ismim kala dillerde
Kul Himmet Üstadım sevgi sır ola O da iki değil hemen bir ola Bir yâr bul ki mahşer günü yâr ola Ben gidersem ismim kala dillerde...>>
Atım eğerlendi kapıya geldi
Atım eğerlendi kapıya geldi Anam bana yana yana ağlasın Körpe kuzularım anasız kaldı Anam bana yana yana ağlasın
Anam duyup figanıma gelmedi Deli gönül hasretini bulmadı Başımızın al valası solmadı Anam bana yana yana ağlasın
Babam tellerimi bergüzar etsin Anam kokulasın yüzüne sürsün Kavimlerim hısımlarım hep duysun Anam bana yana yana ağlasın
Anam beni görür m'ola düşünde Hasiretim kaldı kalem kaşında Baykuş öter mezarımın taşında Anam bana yana yana ağlasın
Göremedim kardaşımı anamı Bacım duysa ateşime yana mı Ellerimden soldurmadım kınamı Anam bana yana yana ağlasın
Benli Mercan* derler benim adıma Anam yansın ateşime oduma Gök Yalıncak derler pîr üstadıma Anam bana yana yana ağlasın
Kul Himmet Üstadım çektirmiş göçün Ak gerdana dökmüş ol siyah saçın Dünyadan ahrete göçtüğüm için Anam bana yana yana ağlasın...>>
Ay mıdır gün müdür doğmuş aleme
Ay mıdır gün müdür doğmuş aleme Yüzünde balkıyor nur Hacı Bektaş Musa Peygamber durunca selama Binbir kelâmını sor Hacı Bektaş
İdiris'te imiş gevherin kânı Tuba ağacıymış onun mekânı Lâ'l ü mercan bezetmişler dükkânı Musa'nın döktüğü dür Hacı Bektaş
Dört kerpiç üstüne bir yapı vardır İlmi hikmet ile ser yapı vardır Kilidi açılmaz bir kapı vardır Açıp bir kapısın gir Hacı Bektaş
Mikâil durdurmuş yağmuru yeli Hızır zapteylemiş deryayı gölü İsmi Âzam imiş kilidin dili Kilidin dilini sor Hacı Bektaş
Muallak taşını tutmuş durursun Hem zahirin hem bâtının görürsün İsteyenin muradını verirsin Bu benim muradım ver Hacı Bektaş
Fatma Ana imiş saranp solan Menzile ermeyip geride kalan Mü'minler göğsünde Beytullah olan Halil'in yaptığı şar Hacı Bektaş
Halil'in yaptığı sara varalım Hasan ile Hüseyin'i görelim Zeynel'e Bakır'a yüzler sürelim Cafer'e Sadık'a er Hacı Bektaş
Musa Kâzım bir de Şah Ali Rıza Bir elinde dolu birinde meze Kâfir imamlara eyledi ceza Gen dünya başına dar Hacı Bektaş
Taki Naki gülistanda seslenir Şah Askeri kafeslerde beslenir Nice canlar eşiğine yaslanır Açmayalım gizli sır Hacı Bektaş
Haber aldım Serçeşme'nin gözünden Mehdi Dede'm gelecektir tezinden Her şehit var Kerbelâ'nın düzünden İmamlara yüzler sür Hacı Bektaş
Kul Himmet Üstadım Pir Sultan nazlı Yıldız'dır yaylası köyü Banazlı Bir pınar akıyor oniki gözlü Suyu abı zemzem der Hacı Bektaş...>>
Başına gelmişe bir yol danışam
Başına gelmişe bir yol danışam Böyle ayrılığı gören var m'ola Bir dertli bulam da derdim bölüşem Böyle ayrılığı gören var m'ola
Âşıklar kalemi böyle yazıldı Ciğerciğim bölük bölük ezildi Sinem şerha şerha oldu üzüldü Böyle ayrılığı gören var m'ola
Âşıklar bağrımı yaralı kodu İrakip her yerde hasmınım dedi Ferhat'ı Şirin'den ayıran cadı Böyle ayrılığı gören var m'ola
Hak Muhammed Ali bilir halimden Bülbül vaz mı gelir gonca gülünden Ayrılığa zor demişler ölümden Böyle ayrılığı gören var m'ola
Kul Himmet Üstadım haller nic'oldu Âh ettim irakip belâsın buldu Sevdiğim dağların ardında kaldı Böyle ayrılığı gören var m'ola...>>
Ben bir güzel sevdim ismi Halil'dir
Ben bir güzel sevdim ismi Halil'dir Koca Neşter Tekkesinden gül geldi Cebrail'in elindeki delildir Koca Neşter Tekkesinden gül geldi
Koca Neşter Tekkesinin çitili Hak nasip eylemiş açılmış gülü Âşıklardır gülistanın bülbülü Koca Neşter Tekkesinden gül geldi
Deryalardan gemi ile geçilir İdiris'le hülle donu biçilir Zemheride taze gülü açılır Koca Neşter Tekkesinden gül geldi
Gelmiş oturmuşlar kırklar yediler Kırkımız da bir kişiyiz dediler Gâhi Hak mülküne nişan kodular Koca Neşter Tekkesinden gül geldi
Kul Himmet Üstadım sefil gedayım Kahırlar görmede gamlar yudayım Yaşımız uzun olsun binamız kaim Koca Neşter Tekkesinden gül geldi...>>
Ben de şu dünyaya geldim geleli
Ben de şu dünyaya geldim geleli Çarhı felek önümüzce dönüyor Ecel şerbetini içip kanalı Aldatıp da yüzümüze gülüyor
Acep felek kıyar m'ola bizlere Sarar m'ola üç beş arşın bezlere Âlemi seyreden ala gözlere Kör olası kara toprak doluyor
Malım var deyip de mala güvenme Malına güvenip odlara yanma Yâr ile bir sine girerim sanma Nicesinin nazlı yâri kalmıyor
Şu dünya dediğin üç beş gecedir Mü'min olanların tahtı yücedir Feleğin malı bir ağır suçadır Lâzım olanları alıp gidiyor
Kul Himmet Üstadım dedi de gitti Âhiret azığın dünyada tuttu Nöbeti gelenler koydu üğüttü Hayra dolanıp da şerre geliyor...>>
Benim günahım çok senin katında
Benim günahım çok senin katında Allah bir Muhammed Ali el'aman Sen kerem-kânısın zahir bâtında Allah bir Muhammed Ali el'aman
Fatıma Hatice Zehra da bile Bir dilek dilersen Hasan'dan dile Şah Hüseyin ile girdik bu yola Allah bir Muhammed Ali el'aman
Zeynel Bakır Cafer üçü bir katar Kâzım Musa Rıza gözümde tüter Deryaya gark olan ummana batar Allah bir Muhammed Ali el'aman
Taki Naki Şah Askeri düşümüz Yine arttı cünbüşümüz cûşumuz Mehdi Dedem Hak Resul'dür başımız Allah bir Muhammed Ali el'aman
Derdimin dermanı Sultan Yalıncak Bağlayıp da bir ikrara kalıncak Şefaat umarım senden ölüncek Allah bir Muhammed Ali el'aman
Ciğerciğim kebap gibi çevrilir Döne döne aşk oduna kavrulur Gönlümün evinde harman savrulur Allah bir Muhammed Ali el'aman
Kul Himmet Üstadım on iki katar Oniki dükkânda metanın satar Tutiler kumrular kafeste öter Allah bir Muhammed Ali el'aman...>>
Bin bir isim ile cihana gelen
Bin bir isim ile cihana gelen Allah bir Muhammed Ali olmadı mı Dan cec üstünde namaz kıldıran Hünkâr Hacı Bektaş Veli olmadı mı
Miracın yoluna bir arslan koydu Kün dedi dünyanın binasın kurdu Ol zaman arefe kerremen öttü Öyle olunca arifler ulu* olmadı mı
Yedi kişi irfan yolunu bekler Muhammed arslanın sözünü haklar Ay ile günleri koynunda saklar Öyle olunca Fatma ulu olmadı mı
Yedi kişi kurdu irfan yolunu Kim bağladı Cebrail'in kolunu Gösterdi atası erlik gülünü Hakikat ceminde sır olmadı mı
Kul Himmet Üstadım okur yazarım Bir yeşil el geldi engûr ezerim Ali Ali deyü ağlar gezerim Kul Himmet Ali'ye yâr olmadı mı...>>
Bir bezirgan geldi Hint'ten Yemen'den
Bir bezirgan geldi Hint'ten Yemen'den Alırsan gevherin tazesi geldi Ervahı ezelden hayli zamandan Alırsan gevherin tazesi geldi
Bektaşi Veli'dir kulun imanı Fatıma Ana'dır canların canı Müşterisi varsa açam dükkânı Alırsan gevherin tazesi geldi
Muhammed Ali'den tutmuş tayını Hasan Hüseyin'den almış payını Onlar içmiş abı zemzem suyunu Alırsan gevherin tazesi geldi
Zeynel'i zindanda okuyup yazar Bakırı Cafer'i katara düzer Bir bezirgan gelmiş yükünü çözer Alırsan gevherin tazesi geldi
Kâzım Musa Rıza der ki varalım Taki Naki Askeri'yi görelim Siz söylen de biz bahasın verelim Alırsan gevherin tazesi geldi
Mehdi Dede'm der ki helâl kâr mıdır On'ki imamlara doğru yol mudur Her kulun da sermayesi var mıdır Alırsan gevherin tazesi geldi
Kul Himmet Üstadım demem naşiye Bir güneş doğa da âlem ısıya Haber eylen gelsin pazar basıya Alırsan gevherin tazesi geldi...>>
Bir ihsan eylersen vaktinde eyle
Bir ihsan eylersen vaktinde eyle...>>
Bir talip de kalkıp pîre varmazsa
Bir talip de kalkıp pîre varmazsa Ali'nin yolundan bezmiş gibidir Eksiğin el'alıp dara durmazsa İblis ile yoldan azmış gibidir
İblise uyar da yoldan azarsa Arifler ilmini okur yazarsa Müride talibe kuşak çözerse Seyyit Nesimî'yi üzmüş gibidir
Rehberin buyruğun haklamaz ise Arayıp da kalbin yoklamaz ise Pîrin eşiğini beklemez ise Kend'eliyle kuyu kazmış gibidir
Geçitsiz ummanı varır boylarsa Söyleme dediğin sim söylerse Kapılarda gezip gıybet eylerse Kızgın sac üstünde kızmış gibidir
Kul Himmet Üstadım öğüdün sunar Ciğer kebap olmuş çevrilip yanar Azrail de gelir göğsüne çunar Bad eser harmanın tozmuş gibidir...>>
Bu âleme doğdu muhabbet nuru
Bu âleme doğdu muhabbet nuru Yeşildir kisveti kırmızı donu Hak Muhammed Ali üçünden berü Canım arzuladı göresim geldi
Hak Muhammed Ali miraç yolunda Zülfikar belinde Düldül altında Şahın bahçesinde gonca gülünde Dosta bir deste gül sunasım geldi
Özge gülün dost elinde taliptir Muhabbet elinde aşkın kalıptır İnci mercan yakut içre döküptür Gülşan bahçesine giresim geldi
Gülşan bahçesinde Güruhı Naci Muhammed Mustafa urundu tacı Elinde dolusu geldi bir bacı Alıp o doluyu içesim geldi
Aldım o doluyu içtim mest oldum Soyundum tarikat abında yundum Kâmil mürşit ile pîrime geldim İkrar verip daman tutasım geldi
İkrar verip daman tuttum getirdim Kudret kandiline Hakk'a yetirdim Şahın bahçesinde bir gül bitirdim Bülbül olup güle konasım geldi
Bülbül oldum kondum aşkım açıldı Muhammed Mustafa müşkül seçildi Hazreti Ali'den kapı açıldı Fatıma Ana'yı göresim geldi
Fatma Ana Hatice'nin yanında Bir nur doğmuş Kibriya'nın kolunda Bir dest nergiz Zöhre Ana'nın elinde On iki imama sunasım geldi
On iki imamlar girdi düşüme Düştüm bozatlı Hızır'ın peşine Yeşil Hasan Hüseyin'in başına İmam Zeynel ile sarasım geldi
İmam Zeynel ile sardım getirdim İmam Bakır ile irfana oturdum İmam Cafer ilmihalin getirdim Okudum öğrendim bileşim geldi
Okudum öğrendim bildim baş ettim Musa Kâzım ile irfana yettim Tarikat evinde marifet tuttum Hakikat evine giresim geldi
Hakikat evinde alâmet şahı Dört kitap ilmini var orda oku Rıza bahçesinde bir kemha doku Hülle donu edip giyesim geldi
Hülle donu ettim giydim salındım Muhammed Mustafa'da taçlar urundum Seyyidi ekremle semle urundum Kırklar makamına giresim geldi
Kırklar makamında Taki Naki'dir Gelir geçer gam gönlümün dağıdır Âhir derler bu dünyanın sonudur Bin bir âyetini sorasım geldi
Bin bir âyet orada hem bir olur Hasanü'l Askeri orda bulunur Mehdi de onunla beraber gelir Münkirlere kılıç çalasım geldi
Kul Himmet Üstadım okur yazarım Ağda okumuşum ilim dizerim Destur pîrim bu cihanı gezerim Âhiri dünyadan göçesim geldi...>>
Bugün bize Ali geldi
Bugün bize Ali geldi Elinde hem dolu geldi Sözümüzün üzerine Hacı Bektaş Veli geldi
Bugün bize hoca geldi Gündüz değil gece geldi Allah bir Muhammed Ali Üçü bilece geldi
Bugün bize düş geldi Safa geldi hoş geldi Allah Muhammed Ali Birbirine eş geldi
Bugün bize azı geldi Alnımıza yazı geldi İsmail Peygambere Arştan bir kuzu geldi
Bugün ben bir sara vardım Kadim ikrara vardım Ali'm gazaya gitti Mansur'um dara vardım
Mansur'um darda kaldı Dilim ikrarda kaldı Ali'm gazaya gitti Ya Musa Tur'da kaldı
Tur dağı bir kıbledir Canı cana bağlatır Selman bir oğlan sever O cümleden âlâdır
Oğlan derki lâm geldi Alnıma kalem geldi Ali'm gazaya gitti Fatm'Ana'ya selâm geldi
Selâmı kimler getirdi Gönlüme gamlar getirdi Bu sinemde yaram çok Yarama emler getirdi
Bu sinem yaralandı Ağ gülüm karalandı Hasan Hüseyn gelmedi Ciğerim paralandı
Zeynel ile Bakır n'oldu Açılan güllerim soldu İmam Cafer gelmedi Gözüm yollarda kaldı
Kâzım Musa'yı Rıza Çektiler cevr ile ceza Taki Naki Askeri Oldular şîri Huda
On iki nesil geldi İmam Mehdi Resul geldi Kul Himmet Üstadım da Kapıya bir sail geldi...>>
Bugün dost ilinin yurduna vardım
Bugün dost ilinin yurduna vardım Bu yaylanın güzelleri gelmemiş Nazlı sevdiğimin yurduna vardım Bu yaylanın güzelleri gelmemiş
Arap atlarına dursun beyleri Bize geldi garip bülbül ünleri Çifte çifte konan sehil evleri Bu yaylanın güzelleri gelmemiş
Sordum Mecnun musun dedi Leylâ'yım Gitme dilber dedim sana söyleyim Sevdiğim bir Leylâ seni neyleyim Bu yaylanın güzelleri gelmemiş
Eğlen dilber eğlen ben de geleyim Nazlı sevdiğimi kanda bulayım Sehil evlerinden haber alayım Bu yaylanın güzelleri gelmemiş
İl ulus yaylasına çıktı mı ola Yaylanın çiçeği koktu mu ola Çarhı felek gücün yetti mi ola Bu yaylanın güzelleri gelmemiş
Aşkın arttı derdim oldu yiğitler Dertli yiğit alan kullar iniler Issız kalmış kulakları çınılar Bu yaylanın güzelleri gelmemiş
Kul Himmet Üstadım gözetir yolu Sevdiğim gelmezse nic'olur hali Evveli Muhammed âhiri Ali Bu yaylanın güzelleri gelmemiş...>>
Bugün nazlı yârim âleme gelmiş
Bugün nazlı yârim âleme gelmiş Varsın irakipler ne derse desin Onulmaz yaralar mehleme gelmiş Varsın irakipler ne derse desin
Kırmızı gül karışmıştır harman Mansur da dâr oldu bir ikranınan S anlak yatalım bir ikrannan Varsın irakipler ne derse desin
Gönül aşk atına bindi yarıştı Geze geze dostun iline düştü Hasretliler de yüz yüze kavuştu Varsın irakipler ne derse desin
Ben dostun kitabın okur yazanm Şöyle bir yavruda kaldı nazarım Ben dostumun düğmelerin çözerim Varsın irakipler ne derse desin
Kul Himmet Üstadım ikrar tazele Biz de meyil verdik ezel ezele Meylim düştü Ali gibi güzele Varsın irakipler ne derse desin...>>
Bu bölümde toplam 84 adet Kul Himmet Üstadım şiiri bulunmaktadır.
1
2
3
4
|