1969 yılında Amasya ili Gümüşhacıköy ilçesi Akpunar köyünde dünyaya
geldi. Asıl adı Rıza ÇEVİK’tir.
Ortaöğrenimini Merzifon’da tamamladıktan sonra 1988 yılında Hava
Astsubay olarak orduya katıldı. Yurdun çeşitli yerlerinde 20 yıl
hizmet verdikten sonra 2008 yılında emekliye ayrıldı.
İnsanlığa önem veren, saygı, sevgi ve muhabbet bağımlısı, hemen
hemen her akşam evinde Hak Muhammed Ali muhabbetleri yapılan bir
aile geleneği ve kültürüyle yetişti. İlk şiirini 15 yaşında yazdı.
Şiir, saz ve muhabbetle ailesinden aldıklarının üzerine kendi
araştırmalarını da katarak aşıklık ve Alevi-Bektaşilik konuları
üzerine kendini yetiştirdi. 1992 yılına kadar kullandığı GARİB
mahlası, Muharrem Safa ULUSOY efendinin bir harf eklemesi üzerine
GARİBİ olarak değişti.
İlk günden itibaren yazdığı her şiirde insanlık, doğruluk, güzellik,
aşk ve duygu konularını işledi. İnsanlara öğüt veren, onları
doğruluğa, adem olmaya yönlendiren şiirler yazdı ve aynı çizgide
devam etmektedir.
Kendi eserlerinin yanında diğer aşıkların eserlerinden de derlemeler
yaparak bunları katıldığı meclislerde seslendirmektedir. 400 ün
üzerinde şiiri mevcuttur.
Evli ve iki çocuk babası olan Garibi, 2008 yılından itibaren
yaşamını Almanya’da sürdürmektedir.
|
HOŞGÖRÜ ALEME HÜKÜMDAR OLSA
Hoşgörü aleme hükümdar olsa
Çalsa kılıcını kine nefrete
Hırs dağı erise yerle bir olsa
Meydan mı kalırdı bunca illete
Öfke zararını yanında taşır
Dumanı geçtiği yere bulaşır
İnsanlığa alçak gönül yaraşır
Barış ihsan eder her bir millete
Sevgi saygı yön verirse menzile
Doğruluk hücresi konsa her dile
Kibir tarlaları verilse sele
Yetmeden mahsulü derde külfete
Doğrunun peşinden eğri gidilmez
Çoban, zulüm ile koyun güdülmez
Senlik benlik diye dava edilmez
Haktan bürünmüştür alem surete
Ele geçse sabır ile merhamet
Zor değil hakimsiz inan adalet
Aşktır insanlığa sonsun selamet
Gerek yokki cehenneme cennete
Cimriyi mum ile arasak birgün
Cehalet dağını eylesek düzgün
Fitneye fesada ver etsek sürgün
Zeval mı gelirdi tacı devlete
Gelip geçen nebi, eren, evliya
Umut denizine çaldılar maya
Malesef GARİBİ hayal bu dünya
Bozuldu mayalar soktuk zahmete
GEL GÖNÜL
Gel gönül aklını başına devşir
Felek bakmaz derler gözün yaşına
Fesattan beladan yüzünü çevir
Kimse bilmez neler gelir başına
Emek harca döktür alın terini
Kapından uzak tut elin körünü
Kârda iken anmadığın birini
Darda iken çağırması boşuna
Her güzele eda ile yaklaşma
Aldanıp süsüne şere bulaşma
Kurtlarınan çakalınan dalaşma
Sürüsünü takar gelir peşine
Dönüyor durmadan dünyanın çarkı
Dost ol hayat ile ödetir farkı
Yönün bilmediğin her suyun arkı
Çeviremen kış getirir kışına
Boşuna geçirme dünü bugünü
Herkes bilir olgun ile ölgünü
İman kazanında pişir kendini
Taş toprağı doldurmadan döşüne
Dert derler kiminde dağları aşar
Boş kabı doldurmaz dolusu taşar
Hayalin sonu var gerçek hep yaşar
Yazarlar GARİBİ mezar taşına
AŞKTIR SULTANIM
Gönül bir deryadan beslenip durur
Sevgidir sevdadır aşktır sultanım
Diller şeyda bülbül zare dem vurur
Sevgidir sevdadır aşktır sultanım
Sadık yar olamaz asla bivefa
Gönülü gönüle katmaktır sefa
Ateşin oduna ettiği cefa
Sevgidir sevdadır aşktır sultanım
Bu derdi beliyi başa düşüren
Dalga dalga şu gönülü coşuran
Türlü mihenklerle aklı şaşıran
Sevgidir sevdadır aşktır sultanım
Kimi deli eder kimi divane
Arayanın bulması ne şahane
Leyla mevla için olmuş bahane
Sevgidir sevdadır aşktır sultanım
GARİBİ günbegün derde düştüğüm
Vurup vurup ciğerimi deştiğim
Kor ateşin üzerinde piştiğim
Sevgidir sevdadır aşktır sultanım |
|
KÜP KARINLI KOCA DÜNYA
Küp karınlı koca dünya
Doymuyorsun doymuyorsun
Haklı haksız bir tarafa
Koymuyorsun koymuyorsun
Taktın fakir hırkasına
Gün geçirttin şakasına
Niçin benden başkasına
Kıymıyorsun kıymıyorsun
Her gün gönül eğlemekten
Beni deli eylemekten
Her cefayı söylemekten
Caymıyorsun caymıyorsun
Suyun yönü kimden yana?
Bıraktın beni zamana
Benim çizdiğim plana
Uymuyorsun uymuyorsun
Kendin büyük yolların dar
Her canlıya hünerin var
Bana neden reva bu zar
Aymıyorsun aymıyorsun
Kimini aldın idamdan
Kimine verdin kelamdan
GARİBİ’ yide adamdan
Saymıyorsun saymıyorsun
ELHAMDÜLİLLAH
Elest hitabında beli deminde
Kul olduk sultana elhamdülillah
Vahdet binasında birlik ceminde
Yol bulduk sultana elhamdülillah
Konduk bir hazneye aşkın barından
Varlığa büründük hak didarından
Emanet bağından can pazarından
Gül aldık sultana elhamdülillah
Nefsimiz nefesle buluştu handa
Tarikat ehline yol açtık canda
Sevgi muhabbetle yeşerdik anda
Bal çaldık sultana elhamdülillah
Dört atadan yoğrulmuştur aslımız
Hak dergaha doğru gider neslimiz
Der GARİBİ virdimiz hem vaslımız
Dil bildik sultana elhamdülillah
KIŞLIK GİYİN YAZ KISA
Bu dağların dumanı var karı var
Aman kardeş kışlık giyin yaz kısa
Yollar sarpa zordan daha zoru var
Aman kardeş kışlık giyin yaz kısa
Sağdan soldan ürür çakalı kurdu
Avcının kurduğu tuzakta derdi
Uçurum kenarı, aşılmaz ardı
Aman kardeş kışlık giyin yaz kısa
Eteğinde saçın başın yoldurur
Seni nice hayallere daldırır
Çığ düşürür üzerini doldurur
Aman kardeş kışlık giyin yaz kısa
Deve güdülecek dağ geçilecek
Yayla çiçeğinden bal seçilecek
GARİBİ menzile yol açılacak
Aman kardeş kışlık giyin yaz kısa |