1933 yılında Kars ili, Posof ilçesi, Sarıçiçek köyünde doğdu. Babası
Selimoğullarından Molla Osman’ın oğlu Ağali ağa, annesi Aşık
Kamber’in kızı Urubiye hanımdır. Uzun yıllar Selim ilçesinde
yaşadığı için aşık Ummani’yi bir Selim’li olarak görüyoruz. Ki
çocuklarının bir çoğu burada doğmuş ve büyümüştür. Aşık Ummani 1960
yılına kadar Posof ilçesinde yaşadı. Daha sonra Kars’ın Selim
ilçesine yerleşti ve burada 14 yıl ikamet etti. Daha sonra da Bursa
ili, Kestel ilçesi, Burhaniye köyüne yerleşti. Eşinin adı Fatma’dır.
Sümmani, Sevgi, Nuran, Enver, Ayten, Serkan ve Nurten adlarında 7
çocuğu vardır. İlkokulu 4. sınıfa kadar okudu. Diplomasını ise 48
yaşında iken Atatürk’ün doğumunun 100. yılı dolayısıyla düzenlenen
okuma, yazma kursunu bitirdikten sonra aldı. Aşık oluşu şu şekilde
cereyan etmiştir. Çocukluk yıllarında köylerinde okul olmadığından
köylerine 7 km. uzaklıkta olan Beyazkayın köyüne yaya olarak gidip,
gelirmiş. 23.02 1948 yılının bir kış gününde okuldan eve dönerken
çarpıntı ve baş dönmesinden dolayı bir kayanın altına oturur. Burada
bir müddet uykuya geçer. Rüyasında: Çok güzel bir odanın içindedir.
O güzel odanın içinde pirlerle, dervişlerle iki rek’at namaz kılar
ve okunmuş dualı bir bardak şerbeti ikram ederler ve “ Al yavrum!
Allah’ın, Rasulullah’ın, Kuran’ın ve Pirler’in aşkına iç” diyerek
içirirler. Daha sonra önüne iki kitap getirirler. Biri Arap
harfleriyle yazılı Hz. İbrahim’e inen sahifeler, biri de Lokman
Hekim’in ilaç kitabı. Bu iki kitabı da okuturlar. Yine aynı rüyanın
içinde Sevgilisi Meliha hanımı kendisine gösterirler. Meliha
hanım’ın elinde bir elma vardır bu elmayı dört dilim eder ve üç
dilimini kendisine verir bir dilimini de Meliha hanım’ın kendisi
yer. Sonra bir denizin üstünde yürüdüğünü görür ve bu deniz’in adı
nedir? Diye sorduğunda, kendisine “ umman” dır demişler. Bundan
sonra da kendisine “ Ummanî” mahlasını vermişler.
Bundan sonra Ummani olarak gözüne güzel görünen her şeye türküler
yaktı ve şiirler yazdı. Bu arada dağlarda çiçekler, yapraklar
toplayarak insanlara ilaçlar yapıyordu. Rüyasında gördüğü
sevgilisini de gerçek yaşamında birkaç kez gördü, fakat muradına
eremedi. Aşık oluşu böyle başlamıştır. 1949 yılında ilk türkülerini
okumaya başladı. İlk ustası Posof’lu aşık Müdami Babadır. Aşık
Müdami’den saz ve edebiyat dersleri alır. Askerlik yıllarında ise
Zülali Baba’dan bir çok şiir, güzelleme, maniler, tecnis türküleri,
14 heceli varsağı ve taşlamalar hakkında bilgiler alır. Daha sonra
aşık Efkari (Adem Efkari ) ile 4 yıllık bir çalışması olur. Bir çok
yarışma ve şenliklere katılarak Türkiye’nin bir çok ilini gezme
fırsatını da bulur. Şiirleri o dönemin önemli gazete ve dergilerinde
yayınlandı. Aşık Ummani, Karslı aşıklarımızdan İlhami Demir, Murat
Çobanoğlu, Rüstem Alyansoğlu, Dursun Cevlani, Aşık Reyhani, İsmail
Azeri, Aşık Paşa Yanguni gibi bir çok aşıkla çalışmış ve atışmalarda
bulunmuştur. 1973 yılında Ümit Kaftancıoğlu ile Selim İlçesinde bir
bant doldurur bu bandı İstanbul Radyosunda yayınlanır. Daha sonra
İstanbul Radyosunda Yücel Paşmakcı ve İsmail Azeri ile beraber
programlar yapar. 1980 yılında Ankara Radyosunda Günaydın
programında programlar yaptı. Aşık Ummani 1984 yılında Adapazarı’nda
atışma yaparken yüksek tansiyon nedeniyle hastaneye kaldırılmış ve
Adapazarı Devlet Hastanesinde vefat etmiştir. Kabri Bursa, Ketsel
ilçesi, Burhaniye Köyündedir. Kabri Konya Kültür turizm Derneği
başkanı tarafından yaptırılmıştır.
Erdinç TİP
Araştırmacı- Yazar
Kaynak: Erdinç Tip, Selim’li Halk Şairlerimiz
|
BİRLİK İLE
Çeşmelerin sularından
Göl yaparız birlik ile
Derelerin sellerinden
Nil yaparız birlik ile
Bu ülkenin vatandaşı
Hoş eyleriz bu teftişi
Türkiye de dağı, taşı
Gül yaparız birlik ile
İnsanların temiz huyu
Birbirinden olur iyi
Ummani’nin küçük köyü
İl yaparız birlik ile
GÜVERCİNLER
Çıkar uçarlar hava da
İner konarlar yuva da
Lisanları hoş dua da
Güvercinler güvercinler
Yüzleri var gülek gibi
Dolaşırlar felek gibi
Gökten inmiş felek gibi
Güvercinler güvercinler
Kanadını açıyorlar
Neşe ile uçuyorlar
Semalara geçiyorlar
Güvercinler güvercinler
Hiç bunlarda yoktur keder
Tektir ilahiden kader
Durur Hakka semah eder
Güvercinler güvercinler
Hak yolunda koşar bunlar
Gönüllerden coşar bunlar
Huzur ile yaşar bunlar
Güvercinler güvercinler
Bir birine inat etmez
Bir birini yada atmaz
Bir birinden uzak gitmez
Güvercinler güvercinler
Yaradanın işi bunlar
Bir birinin eşi bunlar
Yüce Mevla kuşu bunlar
Güvercinler güvercinler
Hak yolunda birleşirler
Arslan gibi erleşirler
Hoş ötüşür gürleşirler
Güvercinler güvercinler
Ummani de coşa geldi
İlhamını Haktan aldı
Beni derin aşka saldı
Güvercinler güvercinler
BİR DEYİŞ
Benim yarim güzellerin güzeli
Ben gönülden seviyorum ezeli
Yaratılmaz yaratıyor alemi
Benim yarim güzellerin güzeli
Canlı cansız alemlerin biridir
Ölümü yok ebediyen diridir
Uzağı yok her varlıktan beridir
Benim yarim güzellerin güzeli
Der Ummani hikmetinden sorulmaz
Kendi büyük asla göze görülmez
Ölümsüzdür asla ölüp, dirilmez
Benim yarim güzellerin güzeli |
|
YALAN SÖZ
Aziz dostum dikkat eyle
Yalan sözün seni bozar
Her sözünü doğru söyle
Yalan sözün beni bozar
Olgun insan taban dövmez
Arif olan kendin övmez
Allah yalancıyı sevmez
Yalan sözün dini bozar
Der Ummani yanlış koşma
Boş laf ile dağlar aşma
Yürü doğru yoldan şaşma
Yalan sözün yönü bozar
KEMAL ATATÜRK
Burcusun yüce vatanın
Mustafa Kemal Atatürk
Unutulmaz senin şanın
Mustafa Kemal Atatürk
Hakikatlı yola uyan
Sevgisini kalbe koyan
Mutlu olur Türk’üm diyen
Mustafa Kemal Atatürk
Askerinden devletine
Güneş oldun milletine
Aşık olduk gayretine
Mustafa Kemal Atatürk
Saygı ile sözündeyiz
Sevgi ile gözündeyiz
Sonsuza dek izindeyiz
Mustafa Kemal Atatürk
Bütün dünya seni bildi
Gönüllere sevgi doldu
Cihan seni örnek aldı
Mustafa Kemal Atatürk
Ummani der yoktur eşin
Gökyüzünde senin başın
Nur olsun toprağın taşın
Mustafa Kemal Atatürk
TÜRKLERİZ
Türklük kardeşliktir yoktur yadımız
Düşmanın üstüne varan Türkleriz
Tarihlere geçmiş yüce adımız
Düşmanın canına vuran Türkleriz
Hışma gelip yüce dağlar aşanda
Zaferden zafere durmaz koşanda
Allah Allah deyip hele coşanda
Düşman ordusunu kıran Türkleriz
Rabbimiz Allahtır, haktır dinimiz
Dünyaya tanınmış şeref, şanımız
Bu aziz vatana feda canımız
Düşmanı yere seren Türkleriz
Ey Ummani yoktur asla derdimiz
Tunç siper olmuştur ön ve ardımız
Yaşa Türk milleti, şanlı ordumuz
Vatanı koruyan arslan Türkleriz |