Özlemiyem Başım Dumanlı Dağlar
Gözlerim Yaşlıda İçim Kan Ağlar
Güz Ayları Geldi Bozuldu Bağlar
Hazan Yeli Değdi Gülüme Benim
Değme Felek Değme Gülüme Benim

1957 Amasya Gümüşhacıköy ilçemizin İmirler köyünde doğdu. Dedesi İmirler köyünde lakabı ile (Çolak Hüseyin) olarak bilinir, Çolak Hüseyin İstiklal Savaşı Gazisi olarak köyüne dönmüştür ama sağ kolundan yaralandığı için sağ kolu özürlü olarak hayatını geçirmiştir. Çolak Hüseyin İmirler köyünde çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşır geçimini bu yolla sağlayan bir köy insanıdır. Çolak Hüseyin'in iki oğlundan büyük oğlu lakabı ile (Çolağın Hasan) olarak bilinen, Hasan Badem'in dört evladından ikinci olan Aşık Özlemi küçük yaşta köylerine gelen aşıkların saz çalıp söylemelerinden etkilenir, saz çalmaya öğrenmeye büyük heves duyar, ozanın ilk müziğe ilgi duyması burdan başlar ayrıca aileden biri olan annesinin kardeşi dayısı ise çok güzel keman çalmasındanda etkilenir ama Özlemi saza daha büyük ilgi duyar okuma yazma bilmeden saz çalmayı öğrenir.

Köylerinde İlkokul başladığı sırada okullarını denetlemeye gelen müfettişe birinci sınıf öğrencisi olan Muammer Badem'in çok güzel saz çaldığından bahsedilir, müfettiş bunu dinlemek ister, 8 yaşında ilkokul birinci sınıf öğrencisi bu çocuğun saz çalmasından etkilenir, cebinden çıkartığı 2,5 lirayı Özlemi'ye verir, Özlemi çocuk döneminde aldığı bu bahşişden çok mutluluk duyar, saz çalma isteği burada perçinleşir beğenilmekten, takdir edilmekten, ödüllendirilmekten büyük mutluluk duyan Özlemi'nin müzik yaşamına başlamasının bu aldığı 2,5 lira ödülün çok büyük etkisi olmuştur.

İlkokul öncesi başlayan müzik tutkusu 1965 yılında başladığı okulunda da devam eder, ilk okuldan sonra 1970 yılında Gümüşhacıköy Orta Okuluna kayıt yaptırır. Okul proğramlarında, sene sonu müsamerelerinde, çevresinde eş dost ve tanıdıkların düğün dernek gibi özel günlerinde Özlemi devamlı olarak sazı ve sözü ile sahmeye çıkmaya başlar. Özlemi orta okul ikinci sınıf öğrencisi iken Gümüşhacıköy ilçemizde Tok Tok Hüseyin olarak bilinen, Hüseyin Yılancı'nın işlettiği Bahçeli kahvehanede garsonluk yaparken okul harçlığını kazanmaya çalışıyor, her nere gitse sazını yanında götürüyor ondan hiç ayrılmıyor. O dönemin namlı isimlerinden Kemal Maraşlı'nın Artıkabat Mahallesi Ülkü Caddesi, Kuruçaydaki evine misafir olarak gelen Aşık Mahsuni'nin bulunduğu ortama, Özlemi orta okul ikinci sınıf öğrencisi iken davet edilir. Özlemi büyük üsdat Aşık Mahsuni Şerif ile bu evde tanışır. Kemal Maraşlı Özlemi'nin müziğe ilgisini ve yatkınlığını bildiği için Aşık Mahsuni ile tanışmasını iste bu işe vesile olur, Özlemi için bu olay hayatının en duygulu ve unutulmaz anı olarak hayatında yer alır.

Gümüşhacıköy Artıkabat Mahallasi Ülkü Caddesi Kuruçaydaki Kemal Maraşlı'nın evinde Özlemi Mahsuni tanışması gerçekleşir, tanışma faslından sonra Özlemi'nin sazını ve sözünü dinleyen Mahsuni 1972 yılı Temmuz'undan 1973 yılı içinde, Mahsuni Özlemi ikilisi birlikte Türkiye'yi il, ilçe, belde ve köy gezmeye başlarlar, Bektaşi kültürünün, Balım, Sultan Sohbet Meclislerinde çalıp söyleyen Mahsuni Özlemi ikilisi 1,5 yıl süre ile beraber Türkiye'yi dolaşır. Özlemi bu süre içinde orta okulda öğrencidir ama bir dönem okulu bırakmıştır, büyük üsdat onun tahsiline devam etmesini ister Özlemi bıraktığı okulana 1974 yılında geri döner. 1978 yılında Orta okulu bitiren Özlemi lise'ye kayıt yaptırır.

Özlemi büyük üsdad Mahsuni Şerif'den aldığı derslerle çıraklık döneminden ustalık dönemine geçişi sağlamış ve ustalık döneminin ilk meyvesini 1975 yılında ; "GİDİYORUM SUNA BOYLUM SENAĞLAMA" parçasını besteler, bu eserin okunmasından sonra Özlemi Türkiye'de tanınmaya başlar, TRT repartuarına geçen bu eser Aşık Özlemi'nin sanat dünyasında tanınmasına vesile olur.

Orta okul döneminde ilk bestesini yapan Özlemi, lise yıllarında bestelerine devam eder, bu dönemlere ait olan eserler arasında; "AÇMA YARAMI YÜRÜ YALANDÜNYA SENDEN USANDIM" eserini yazar bu eser TRT repertuarlarına girerek Özlemi'nin daha geniş çevrelerde duyulmasına tanınmasına yol açar.

1978 yılında Gümüşhacıköy Lisesinden mezun olan Özlemi Üniversite sınavında, Ankara Basın Yayın Yüksek okulun kazanır, bu dönemler öğrenci olaylarının en curcunalı dönemlerine raslamaktadır. Ankara'da 2 yıl süre ile öğrencilik dönemi geciren Özlemi 12 Eylül 1980 ihtilalinin ikinci günü 13 Eylül günü tutuklanarak, cezaevine girer, tutuklanma sebebi ise Özlemi'ye ait olan "BİTANEM" şiirinin Devrimci Yol Gençlik Dernek binasındaki panoda asılı olmasındandır. 1980 yılında girdiği hapishanede ilk mahkeme gününde serbest kalır ama 28 ay süre ile mahkum olarak zamanını geçirdiği Gümüşhacıköy hapishanesinden 1983 yılının, 5 Mayıs günü serbest kalır, Özlemi evinde bir gece bile kalmadan hapishaneden çıktığı ilk gecesinde, evinden alınarak Askere alınır. Özlemi hapishaneden direk olarak Asker ocağına geçer. Kırklareli 109. Piyade Alayında 20 ay süre ile askerlik görevini yapan Özlemi 1985 yılının Ocak ayında terhis olur.

Askerlik biter bitmez 1980 yılında 28 ay cezaevi 20 ay askerlik dönemi derken 5 yıldır evinden köyünden uzakta yaşar, bu hasretlik biter bundan sonra evlilik dönemi başlar yıl 1985 Özlemi'nin yaşı 28 dir. Özlemi evlenir bu seferde ev ocak derken, geçim derdi başlar, 1985 - 1989 yılları arası inşaat sektöründe soğuk demirci ustası olarak çalışan Özlemi 1989 yılında Gümüşhacıköy Belediyesinde çalışmaya başlar.

Lise sonrasında üniversite öğrencilik dönemi, cezaevinde tutukluluk dönemi, askerlik dönemi, inşaatlarda çalışma dönemi içindeki 10 yıla ait zaman diliminde sazı sözü ile eş dost özel günler olmak üzere çalıp söylüyor ama Özlemi'den bu yıllara ait bir eser yoktur.

1989 yılı Özlemi için yeni bir dönemin başlangıcıdır çünki bir işi sabit maaşı var müzik yapmak için boş zamanı vardır, Özlemi bu dönemi yeni bir dönemin başlanğıcı olarak değerlendirir ve kendisini yeniden müziğe sazına sözlerine verir.

1989 yılında Gümüşhacıköy ilçemizde saz kursu açar genç ve yeni müziğe merak salanlara der verir, 3 yıl süre bu kursu sürdürür 600 öğrenciye ders vererek bunları geliştirir. 1992 yılından sonra Özlemi konserlere, radyo programlarına çıkmaya başladı. 1995 yılında Sebahat Akkiraz ile tanışan Özlemi "DEĞME FELEK" adlı eserini Sabahat Akkiraz'ın okuması ile Özlemi Türkiye ve dünyada daha iyi tanınmaya başladı.