Asıl
adı Hüseyin Farki olan bu saz şairimiz Erzurum'un Karaz köyünden
olup 1220-1300 (1805-1884) yılları arasında yaşamıştır.
Konyalı Veli Efendi'nin oğlu olan Hüseyin Farki kendisine şeyhi
tarafından Erbab denildiği için Erbabi takma adını kullanmıştır,
Abdülmecit zamanında bir ara İstanbul'da bulunan, hatta Huzur'a
da kabul edilen Erbabi, askerlik hizmetini bitirince memleketi
Erzurum'a dönerek, çardaklı kahvehanelerde curasıyla şiirler
terennüm etmiştir.
Çağdaşlarından Erzurumlu Emrah, Tokatlı Nuri, Aşık Dertli
gibi Erbabi'nin de şiirlerinden, yaşadığı devrin temayüllerine
uygun olarak Divan edebiyatına yabancı olmadığı yabancı
kelimeye terkipler, Divan teşbihleri, kullanarak hem aruz hem hece
vezniyle yazdığı anlaşılmaktadır:
Şiirlerinden örnekler
|
Zibadır sevdiğim kadd-ü kametin
Nice vasfedeyin
civanım seni
Beni Mecnun etti çeşm-i afetin
Leyla'ya benzettim a canım seni
Kaşların kemandır, müjganın oktur
Arz-ı halin
çeker müşterin çoktur
Dünyayı verseler gönlümde yoktur
Vermezen ey hüsn-i fettanım seni
Erbabı aşıkım ey dil güvendim
Hasretinle yandım
canım efendim
Hakikat eyle gel sen de levendim
Gönlümün tahtında
sultatım seni
|
Hatadan saklasın İslam'ı
Allah
Münacat'ım budur Ulu Subhan'a
Gelip geçer ömrümüzün
kervanı
Bir gün de Azrail sunar bu cana
Dinleyin kelamı ahbab-ü yaran
Bakındi kalmadı Mühr-i
Süleyman
Azrail bu canı aldığı zaman
Götürürler anı
mezaristana
Ne ettiyse bulur anın içinde
Fayda yoktur asla anın
içinde
İmam talkın verir başı ucunda
Ol vakitte mevta kalkıp uyana
|