24 Nisan 1955 tarihinde Yozgat'ın Bayatören köyünde doğdu. Asıl adı
Coşkun Gönüllü'dür. İlkokulu köyünde, ortaöğrenimini Yozgat'ta tamamladı.
Aşıklık geleneğini ve bağlama çalmayı küçük yaşlarda öğrenmeye başladı. Şiiri öğrenmesinde en önemli yardımı, şair olan babasından gördü. Ayrıca belirli bir ustası bulunmamaktadır.
İlkokul yıllarından beri şiir yazan Gönüllü Coşkun, Hacı Bektaş-ı Veli şenliklerinde 3 yıl üstüste birincilik ayrıca çeşitli yarışmalarda aldığı birçok ödülü bulunmaktadır.
Liseyi bitirdikten sonra Ankara'ya yerleşen Gönüllü Coşkun burada daha geniş bir aşıklar çevresine girdi.
Şiirlerinde sevgiden toplumsal sorunlara dek her konuyu yalın ve abartısız bir biçimde işleyen
Gönüllü Coşkun, önümüzdeki dönemde yayımlamak üzere şiirlerinin bir bölümünü topladığı bir kitap hazırlamaktadır.
Şiirlerinin birçoğu çeşitli araştırmalarda yer aldı ve bazıları bestelendi. Ayrıca şiirlerini kendisi de bestelemektedir.
|
Anam
Canım babacığım incitme onu
Bu dünya yüzünde bir benim anam
Benden daha iyi bilirsin bunu
Kalbinde taşımaz kir benim anam
Tertemiz sütünü emmişim ondan
Bütün arkadaşlar çok memnun benden
Hiçbir zaman birşey istemez senden
Yavan ekmek bile yer benim anam
Sabah erken kalkar elinde kürek
Önce der malların altını görek
Her zaman gururla dolaşman gerek
Bazen kadın bazen er benim anam
Nice zorluklara göğsünü gerdi
Yiyin diye bize çok dürüm verdi
Sakın babanızı üzmeyin derdi
Sana bağlı sadık yar benim anam
Onu fazla yorup üzmekten kaçın
Dövüşüp çekişme hoş ol hoş geçin
Sekiz yavrusunu büyütmek için
Yıllardır döküyor ter benim anam
Her zaman her yerde bizleri anar
Bunu düşündükçe ciğerim yanar
Onsuz bizim evler zindana döner
Parlayan bir güneş nur benim anam
Gönüllü Coşkun'um tam senin dengin
Var mı onun gibi yüreği engin
İster fakir olsun isterse zengin
Çok şükür Allaha der benim anam
Oku Öğren Yaz
Gerçeğe açılan gerçek kapıyı
Görmek istiyorsan oku öğren yaz
Demokratik çağdaş uygar yapıyı
Örmek istiyorsan oku öğren yaz
Sakın cehaletin düşme ağına
Çık ilmin en yüksek yüce dağına
Sen de teknoloji bilgi çağına
Ermek istiyorsan oku öğren yaz
Tarih kitabından öğrenip dünü
Daha ileriye götür bugünü
Yaptığınla gurur duyup göğsünü
Germek istiyorsan oku öğren yaz
Hep söylemek için özgürlük marşı
İstikbalin gökte fetheyle arşı
Her zaman kötüye zalime karşı
Durmak istiyorsan oku öğren yaz
Uyma tembel olan yüzü karaya
Çalışan oturur köşke saraya
Uygarlık yolunda en ön sıraya
Girmek istiyorsan oku öğren yaz
Kimseyi ayırma göz göre göre
Hepimizin dünya denilen küre
Sen insansın laik olduğun yere
Varmak istiyorsan oku öğren yaz
Gönüllü Coşkun'u gel olma üzen
İyiye doğruya güzele özen
Gelecek nesile mutlu bir düzen
Kurmak istiyorsan oku öğren yaz
Deriz Biz
Güzeller güzeli güzel olana
Kem gözle bakmayız bacı deriz biz
Aşk uğrunda solup gazel olana
Gönlümüzün tahtı tacı deriz biz
Hünkar Hacı Bektaş Hazreti Ali
Onlardan öğrendik bizler bu hali
Ziyaret yerimiz dostun cemali
Oraya gidene hacı deriz biz
Kimi falcı kimi büyücü cadı
Onlardır gerçeğin yabanı tadı
Korktuğumuz şeyin cehalet adı
Ne cin peri ne de öcü deriz biz
Övünmedik geçmiş zaman varına
Çalışıp umutla baktık yarına
Yirminci asırın icatlarına
İlmin marifeti gücü deriz biz
Gönüllü Coşkun'um yalan bilmeyiz
Onun için ömür boyu gülmeyiz
İnsan olmayandan korkup yılmayız
Aslı keçi ise keçi deriz biz
|
|
Hacer
Almanya'dan bazı mektup yaz bana
Nasıl iyi midir oralar Hacer
Ben bizim halleri söyleyim sana
Sorma berbat oldu buralar Hacer
Yapamadım burda el gibi isim
İşte onun için duyulmaz sesim
Geçinemez oldu çalışan kesim
Bu dert hergün beni yaralar Hacer
Hakkın adaletin yıkıldı seti
Yemez olduk ayda bir kilo eti
Hele evsizlerin hali çok kötü
Beş yüz bine çıktı kiralar Hacer
Doğru sözün gücü yetmez yalana
İtibar çok rüşvet ile talana
Pay pay ediliyor zengin olana
Bizim bütçedeki paralar Hacer
Emperyalizm gireli hep bu yurda
Aslan boğuluyor çakala kurda
Ne yazık ki yine hortladı burda
Kara sese bağlı karalar Hacer
İnsanın insandan yok diye farkı
Düzeltmişti Kemal Atatürk çarkı
Bir zaman sollayıp geçmişti Markı
Şimdi pula döndü liralar Hacer
Geçen Ulus'taydım bir bilsen n'olmuş
Caddeler sokaklar işsizle dolmuş
Cephede dedemiz boşuna ölmüş
Ellere verildi meralar Hacer
Üzdüm seni affet ağlayıp yanma
Kaderimiz böyle derlerse kanma
Sakın bu hep böyle gidecek sanma
Arttı burda bizim naralar Hacer
Gönüllü Coşkun'um hayranım sana
Senden haber almak can katar cana
Az telefon etmek olur mu bana
İnsan peşpeşine sıralar Hacer
Dünya
Dostlar bu hallere nasıl gelindi
Gittikçe çöplüğe dönüyor dünya
Ozon tabakası bile delindi
Hergün yavaş yavaş sönüyor dünya
Nükleer deneme pis duman derken
Temiz atmosferi kirlettik erken
Herkes tedbir alsın fırsatlar varken
Yoksa günden güne yeniyor dünya
Atom bombasını kurtuluş sandık
Hiroşimalarda kavrulup yandık
Bilimi tekniği yanlış kullandık
Ne düzelip ne de onuyor dünya
Çernobiller ile radyasyon yayıp
Maddi ve manevi çok verdik kayıp
Şu Körfez savaşı en büyük ayıp
Hala oylum oylum yanıyor dünya
Birgün yaşanmıyor ıstırapsız an
Açlıktan ölüyor milyonlarca can
Yakıp kese kese kalmadı orman
Her yandan yaralı kanıyor dünya
Kimisi kapıldı yağmura sele
Dertli Bangladeşli düşünün hele
Çok yerde değişti mevsimler bile
Kışın yanıp yazın donuyor dünya
Gönüllü Coşkun'um bu mudur huyu
İnsanlık kendine eşer mi kuyu
Düşünün havayı toprağı suyu
Bize ne güzellik sunuyor dünya
Haberin Yok
Vefasız yar güller gibi
Solduğumdan haberin yok
Yana yana küller gibi
Olduğumdan haberin yok
Hasretin kar etti cana
Bilsen neler oldu bana
Benim sazı yalnız sana
Çaldığımdan haberin yok
Engeller çok önüm dertte
soldu gitti tenim dertte
Sen kurtuldun benim dertte
Kaldığımdan haberin yok
Gönlüm hala sana vurgun
Arıyorum yorgun yorgun
Saçlarımı hergün hergün
Yolduğumdan haberin yok
Bu Gönüllü Coşkun'u şaş
Ettin senin yüreğin taş
Günden güne yavaş yavaş
Öldüğümden haberin yok
|