1928 yılında Yozgat ili merkez Deremumlu köyünde
doğdu. Sadece üçüncü sınıfa kadar olan eğitimini burada tamamladı.
İlkokul diplomasını Yozgat’ta sınava girerek aldı. Arapça
bilmekteydi. Saz çalmayı babası Ahmet Bakır’dan öğrendi. Sazı çöğür
düzeninde çaldığı gibi bağlama düzenini de çok iyi çalardı.
1959 yılında yurttan sesler programına yapımcı, hoca Muzaffer
Sarısözen zamanında yapılan imtihan sonucu, misafir olarak katıldı.
Bestesi ve güftesi kendisine ait olan "Mihrican mı değdi gülünmü
soldu" adlı ilk eserini, 1959 sonbaharında akşam saat 21:00’de
söyledi.
Bu eser TRT kayıtlarında bulunup, Turabi adında geçmektedir.
Açıklanması gereken bir hususu, biz çocukları canlı şahit olarak
bildirmek mecburiyetini duyduk. İlk söylediği eser olan "Mihrican mı
değdi gülünmü soldu" parçasını Turabi mahlasını kullanarak
söyledi. Kendi ismini kullanmayıp Turabi (toprak) adını
kullandı. Beste ve güfte de İbrahim Bakır’a aittir. 1973 yılına
kadar Ankara Radyo Evi ve TRT’de misafir olarak deyişlerini okudu.
Eserlerinden bazıları; "Bir çift turna gördüm", "Salını salını", "Mihrican
mı değdi gülünmü soldu", "Gam gasavet keder", "Cemi çiçeklerin
hası’dır".
İbrahim Bakır kendisini kültürel olarak yetiştirdi. Dede olarak
Eskişehir ve İzmir’de Hıdır Abdal Ocağı dedesi olarak cemleri
yürüttü. Yozgat mızrabını en iyi kullananlardan biriydi.
Diğer eserlerini, beste ve güftelerini 1973 yılına kadar Ankara
Radyosunda okudu. Beş çocuk babası İbrahim Bakır 6 nisan 1975
yılında trafik kazası sonucu 47 yaşında hayatını kaybetti.
Cemal Bakır
(Oğlu)
|
MİHRİCAN MI DEĞDİ GÜLÜNMÜ SOLDU
Mihrican mı değdi gülün mü soldu
Gel ağlama garip bülbül ağlama
Felek baştan başa kimi güldürdü
Gel ağlama garip bülbül ağlama
Şakı benim şeyda bülbülüm şakı
Bu dünya kimseye kalır mı baki
Sana da mı değdi feleğin oku
Gel ağlama garip bülbül ağlama
Şence gül açılır bülbül şad olur
Dost dostundan ayrılınca yad olur
Sen ağlarsan dünyanın ne tad olur
Gel ağlama garip bülbül ağlama
Şence gül açılır har ile geçer
Dertlilerin günü zar ile geçer
İBRAHİM biçare serinden geçer
Gel ağlama garip bülbül ağlama
1958 Yozgat-Deremumlu Köyü
GAM GASAVET KEDER
Gam gasavet keder yok olur gider
Sevdiğimin cemalini görünce
Perişan gönlümü şen mahmur eder
Sevdiğimin cemalini görünce
Gülistan zikr olmuş şakır bülbülü
Açılır bahçede tomurcuk gülü
Medhi Ali söyler şad olur dili
Sevdiğimin cemalini görünce
Al giyerde yeşilleri bağlanır
Yar zülfünde arşı rahman eğlenir
Derdi bende yarelerim sağlanır
Sevdiğimin cemalini görünce
Ey İSMAİL şevk’i şefaat pirden
Alem biryan olsa vazgeçmem yarden
Sanarım ki dört nur doğdu dört yandan
Gül yüzlümün cemalini görünce
Beste: İBRAHİM BAKIR
1964 Yozgat-Deremumlu Köyü |
|
BİR ÇİFT TURNA GÖRDÜM
Bir çift turna gördüm durur dallarda
Seversen Mevla'yı kalma yollarda
Sizi bekleyen var bizim ellerde
Doğru bizim köye varın turnalar
Turnam dertli öttün derdimi deştin
El vurup yaremin başını açtın
Eşinden mi ayrıldın yolun mu şaştın
Doğru bir katere gidin turnalar
Fazla gitmen DEREMUM’a varınca
Selam söylen eşe dosta sorunca
Sağ selamet menziline varınca
Benden yare selam söylen turnalar
Selama razıydım mektubun gelmez
Gurbette kalanın hiç yüzü gülmez
İBRAHİM halinden kimseler bilmez
Benden yare selam söylen turnalar
1963 Yozgat-Deremumlu Köyü
SALINI SALINI
Salını salını giden sevdiğim
Senin ile giden yol ben olaydım
Hazin hazin esen seher vaktinde,
Zülfüne dokunan yel ben olaydım
Telli turna gibi katar olmuşsun
Zülfünü gerdana döker olmuşsun
El alem derdi de ben inanmazdım
Elin dediğinden beter olmuşsun
İBRAHİM benzetti taze fidana
Dayanılmaz gurbet ele gidene
Yare mektup yazdım yine bir tane
Açıp ta okuyan dil ben olaydım
1969 Yozgat-Deremumlu Köyü
|