|
|
Kul Şahin
Kader kurbanının ömrü az olur
Yardan haber alsa gönlü saz olur
Hasretlik çekenin bağrı köz olur
Görülmez ateşte pişersin gönül
Kul Şahin, 1952 yılında Çıldır’ın Göldalı Köyü’nde dünyaya geldi. Asıl adı Salih Şahin’dir. Küçük yaşlarda babası Şahin Kara Şahin’in yanında saz çalmayı, türkü söylemeyi öğrendi. Saz imalathanesinde yöre âşıklarını, geleneklerini tanıma imkânı buldu. Lise öğrenciliği döneminde TRT Kars Radyosu Serhattan Sesler Korosu’nda saz çalmaya, şiir yazmaya ve türkü derlemelerine başladı.
Yöresel türkülere ve derleme çalışmalarına girdi. Bir yandan da âşık havalarını araştırdı. Yüksek öğrenimini, gazetecilik ve saz imalatı çalışmalarını sürdürürken Halk müziği ve âşıklık gelenekleri çalışmalarına da devam etti. 1984 yılında “Ozanlık Gelenekleri ve Doğulu Saz Şairleri” kitabını ve “Bağlama Metodu” kitaplarını yayınladı. Bu iki kitap Milli Eğitim Gençlik ve Spor Başkanlığı Talim ve Terbiye kurulunca ilgililere ve okullara kaynak kabul edildi.
Kars’ta yapılan Türkiye Âşıklar Bayramında 4 yıl jüri üyeliği yapan Kul Şahin yayınladığı Ölçek Gazetesi’nde âşıklık geleneklerini ve yöresel âşıklar üzerine yazıların yayınlanmasını sağladı. Birçok sempozyumda konu ile ilgili bildiriler sundu, eleştirilerini ortaya koydu.
Kuzey Doğu Kültüründe Kars Manileri (Horaveller - Laylalar) ve Kars Ardahan Iğdır Türküleri ve Oyun Havaları kitabını yayınladı.
Derlediği mani ve türkülerin yanı sıra kendisinin yazdığı manileri, cinaslı bayatı ve türkü sözleri ile bestelerinin bir bölümünü de bu kitaplarda yayınladı.
Mani, bayatı, semai, koşma ve cinaslı eserlerde dikkati çeken şiirler yazan, söyleyen Kul Şahin’e Sadık Miskini tarafından Kul Şahin mahlası verildi. O tarihten sonra şiirlerinde bu mahlası kullanmaya başladı. Kul Şahin evli olup üç çocuk babasıdır.
|
GÖNÜL
Ben senin derdine derman ararım
Dere tepe demez koşarsın gönül
Kalpten kalbe giden çok ince yolda
Fersah fersah yolu aşarsın gönül
Gördüğün bahçeye hemen konarsın
Bazen neşelenir bazen bunarsın
Güzeller uğruna durmaz yanarsın
Yitirip aklını şaşarsın gönül
Kader kurbanının ömrü az olur
Yardan haber alsa gönlü saz olur
Hasretlik çekenin bağrı köz olur
Görülmez ateşte pişersin gönül
KUL ŞAHİN der seven insan şad olur
Yediği içtiği ayrı tad olur
Yardan ayrı kalsa bin feryad olur
Kanlı yaş akıtıp coşarsın gönül
BİZİM YAYLA GÜZELDİR
Çiçek açar gelin kızlar neşeli
Yaz olanda bizim yayla güzeldir
Serindir havası güzeldir suyu
Yaz olanda bizim yayla güzeldir
Koyun kuzu yamacına yayılır
Akşam olur teker teker sayılır
Misafirler kaz etine bayılır
Yaz olanda bizim yayla güzeldir
Hasret çeken mektup ile konuşur
Gurbetçiler festivalde buluşur
Ciritçiler at üstünde yarışır
Yaz olanda bizim yayla güzeldir
Çeçil, kaymak, kete orda bol olur
Kafkas Arı, çiçek toplar bal olur
KUL ŞAHİN’de konar göçer yol olur
Yaz olanda bizim yayla güzeldir
YAR GELSİN (Cinaslı Lebdeğmez)
Eğer aşığında gönlün yok ise
Sal hançeri sine üste yar gelsin
Deli gönül hastalandı dardadı
Gözden ırak, sine sine yar gelsin
Kaşı kara gözü ela güzel yar
Aşk yarası derin olur sakin sar
Çare yoksa al kılıcı derin yar
Sensiz dünya aşığına dar gelsin
Tan ağarır güneş doğar gün olur
Gün uyanır kara gün ak gün olur
Yâri gören gönüle düğün olur
Adakları, çiçekleri sar gelsin
KUL ŞAHİN der gönül yara kanıyor
Yâr dağladı içte yara kanıyor
Ateş aldı deli gönül yanıyor
Yangın sardı dolu gelsin kar gelsin
KAZ GELİR (Lebdeğmez Koşma)
Yaz olanda yaylalarda gezilir
Koyun gelir, kuzu gelir, kaz gelir
Güzellerin düzenleri yazılır
Gülüş gelir, eda gelir, naz gelir
Kış geçende güller açar, yaz güzel
Toylarında zurna halay söz güzel
Konuklara kaşar kete kaz güzel
Türkü gelir, âşık gelir, saz gelir
Şehit kanı ana yurdu yoğurdu
Nice ana ne yiğitler doğurdu
KUL ŞAHİN’ de dostlarını çağırdı
Yiğit gelir, gelin gelir, kız gelir
|
|
GÖZÜMDEN OLDUM (Çiftleme Koşma)
Ağlaya ağlaya gözümden oldum
Dertli vura vura sazımdan oldum
Sabrettim sabrettim dostum gelmedi
Yalvara yalvara dizimden oldum
Bekledim bekledim yollar tükendi
Derdim yaza yaza eller tükendi
Sarıla sarıla dallar tükendi
Hayal kura kura özümden oldum
Yaralı yaralı dağlar gezerim
Çaresiz çaresiz ağlar gezerim
KUL ŞAHİN’im, fikrim bağlar gezerim
Utana utana yüzümden oldum
SEVGİDİR
Bu gönlüme ferman koyan
Sevgidir canım sevgidir
Her yaraya derman olan
Sevgidir canım sevgidir
Yavrusuna can adayan
Geceyi gündüze katan
Her anayı ana yapan
Sevgidir canım sevgidir
Her emeğin başı sevgi
Dökülen gözyaşı sevgi
Her canlının eşi sevgi
Sevgidir canım sevgidir
Hep merhamet uyandırır
Her kötü yoldan caydırır
Ferhat’a dağı yardırır
Sevgidir canım sevgidir
Gönüllerde mekân bulmak
Secde edip Hakk’a durmak
KUL ŞAHİN der şehit olmak
Sevgidir canım sevgidir
GİDENLER GERİ GELMİYOR
Bu dünya fanidir dostum
Gidenler geri gelmiyor
Kimi kader kimi kaza
Gidenler geri gelmiyor
Bu tren yol almış gider
Sırası gelenler biner
Yanlış binen geri döner
Gidenler geri gelmiyor
Dünya bir han biz yolcuyuz
Tiyatroda oyuncuyuz
Ne ilk ne de sonuncuyuz
Gidenler geri gelmiyor
Ne yiğitler kahramanlar
Ne erenler ne sultanlar
Bağrımızdan koptu canlar
Gidenler geri gelmiyor
Çok ustalar geldi geçti
Her biri ayrı güneşti
Yüreklere ateş düştü
Gidenler geri gelmiyor
KUL ŞAHİN der sıran gizli
Söylersin sen sözlü sazlı
Bazı yavaş bazı hızlı
Gidenler geri gelmiyor
|
|
|