Çorum'un Sungurlu ilçesine bağlı Akçalı köyünde 1970 yılında
Dünyaya gelmiş olan Ozan Mehmet Ali Eröksüz İlkokul öğrenimini
köyünde tamamladıktan sonra 1982 yılında Sungurlu'ya göç etmiştir.
Çocukluk döneminden beri Ozanlığa büyük ilgi duyan Mehmet Ali
Eröksüz kendi çabası ile Saz öğrenmeye ve Şiirler yazmaya
başlamıştır. Daha sonra 1986 yılında Sungurlu'dan Ankara'ya göç
ederek bu yıllarda Ortaokul öğrenimini tamamlayıp Ankara'da çeşitli
Ozan üstatlarla tanışarak Sazını bir hayli ilerletip daha bilinçli
Şiirler yazmaya başlayan Eröksüz Ozanlık geleneğinin Usta-Çırak
ilişkisinde süregeldiğini düşünerek Aşık Emini ve Aşık Şekip
Şahadoğru ile yıllarca Usta-Çırak ilişkisinde çalışmaları olmuştur.
Ozan Mehmet Ali Eröksüz'e Sefil Eröksüz Mahlasını 1989 yılında
Üstadı Şekip Şahadoğru vermiştir ve bu tarihten itibaren şiirlerinde
Sefil Eröksüz ismini kullanmaktadır. Ozanlık yolunda bir hayli yol
alan Mehmet Ali Eröksüz 1990 – 1992 yıllarında Vatani görevini
tamamladıktan sonra tekrar Ankara'ya yerleşip çeşitli Ozan
Derneklerinde Yönetim Kurulu Üyeliği yapmıştır. Yurt genelinde
çeşitli konser, festival, Radyo ve Televizyon programlarına da
katılan Mehmet Ali Eröksüz'ün 1997 yılında İNSANCA 2002 yılında
ÇİÇEKLERİ SOLDURMAYIN 2005 yılında ÇİÇEKLERİ SOLDURMAYIN
(genişletilmiş ikinci baskı) isimlerinde şiir kitapları
yayınlanmıştır. 2006 yılında HAYAT YOLUNDA isimli ilk kaset ve CD
sini yapmış olan Mehmet Ali Eröksüz çok yetenekli ve oldukça genç
bir Ozanımızdır. Kendisini çok yakından tanıyan bir büyüğü olarak
tespitim şunlardır; Çok iyi saz çalmaktadır, Güzel bir sesi vardır,
şiirleri halk edebiyatı türüne bağlı edebi üslup ve edebi kurallara
uygunluk taşımaktadır. Sazıyla doğaçlama deyiş söyleyebilen bir
Ozanımızdır. Aşıklık geleneğinin çok önemli bir dalı olan Atışma
dalında oldukça başarılıdır. Bizzat benimle atışmaları vardır. Bu
atışma denemelerinde Mehmet Ali Eröksüz'ü oldukça başarılı buldum.
Benim dışımda başka ozanlarla olan atışmalarına da tanık oldum. Bir
çok programlarda atışmalarını biliyorum ve oldukça başarılı
buluyorum.
Ozan Mehmet Ali Eröksüz Ozanlık geleneğini sürdüren genç
ve başarılı ozanlarımızdan birisidir. Ozanlık zincirinin güçlü
halkalarından birini teşkil edeceğine inanmaktayım. Evli olan Mehmet
Ali Eröksüz Halen Ankara'da ikamet etmekte olup ozanlık geleneğini
yürütmektedir. Ozan Mehmet Ali Eröksüz'e bundan sonraki yaşamında
mutluluklar dilerken Ozanlık geleneğinde başarılarının devamını
diliyor, kendisine çok güvendiğimi ve taktir ettiğimi ifade etmek
istiyorum.
Kaynak:
Selahattin Dündar
Kültür Ajans-2005
Çiçekleri Soldurmayın
Eserlerinden bazıları:
|
Olmaz Mı
Gül olsa mermiler nefret silinse
Tüm dünyada barış olsa olmaz mı
Kardeşlik türküsü arşa duyulsa
Ağlayan insanlar gülse olmaz mı
Kök salsa dürüstlük tükense hile
Doğru söyleyenler çekmese çile
Kötü fikirleri savursak yele
İnsanlık yerini bulsa olmaz mı
Kırmasa kalpleri konuşan diller
Dört mevsim açılsa gönülde güller
Dostluk bahçesinde ötse bülbüller
Zararlı bitkiler solsa olmaz mı
Belasına teslim etsek azanı
Yuhalasak kara yazı yazanı
Halkın huzurunda halkın ozanı
Özgürce sazını çalsa olmaz mı
Eröksüz'üm birlik yoluna girsek
Muhabbet bağının gülünü dersek
Nefis belasından bir hesap sorsak
Vadesinden evvel ölse olmaz mı
İsterim
Gönlümün bağından bir demet çiçek
İnsan alemine sunmak isterim
Getir bu meydanda beraber içek
Aşkın şarabına kanmak isterim
Gel gör neler vardır dostun bağında
Ulaş hedefine gençlik çağında
Ehlibeyt’in Şah Hüseyn’in bağında
Öz benliğim ile yanmak isterim
Hakkı hakikati bildiğin zaman
Sende mevcut olur aşk ile iman
Kırkların aşkına daldığım zaman
Arş yüzünde semah dönmek isterim
Sevgiye kucak aç nefreti unut
Yaradan yaratmış balçıktan vücut
Özünü bir eyle hak sende mevcut
Nefis belasını yenmek isterim
Gerçek sende olsun sen bil gerçeği
Gizleme arıdan gülü çiçeği
Eröksüz'üm neyleyim ben yükseği
Her dem enginlere inmek isterim
Babam Bana
İt köpekle dalaşmaktan
Kaç demişti babam bana
İnsanlığın kapısını
Aç demişti babam bana
Çok çalış kalma dar günde
Kötü iz bırakma dünde
Demi alim meclisinde
İç demişti babam bana
Aşık anılır sazıyla
Kişi tanınır özüyle
Dostunu insan gözüyle
Seç demişti babam bana
Kaçma sevgi davasından
Pay al gönül gıdasından
Cehaletin edasından
Geç demişti babam bana
Eröksüz 'üm sen bil seni
Kalma gerçeklerden geri
Bu dünyadan insan gibi
Göç demişti babam bana |
|
Kadınlar
Kadınları hakir görmek ayıptır
Doğan her insanın yolu kadınlar
Eksik etek demek çok acayiptir
Sevda sahrasının yeli kadınlar
Bizlere sevgiyi aşlayan kadın
Yalan dünyamızı süsleyen kadın
Bizi ak sütüyle besleyen kadın
Gönüller gıdası balı kadınlar
Kadın olmasaydı nesil gelmezdi
Leyla Mecnununu çöle salmazdı
Bu dünyada yurdun yuvan olmazdı
Sıcak yuvamızın gülü kadınlar
Kadınlar olmasa olmazdı yarin
Pis pasak içinde kokardı yerin
Mutluluktan hiç olmazdı haberin
Aşkın sellerinin gölü kadınlar
Kadınında aydın gören gözü var
Bu hususta Atatürk'ün sözü var
Cephelerde kadınların izi var
Kara Fatmaların kolu kadınlar
Bektaşi Veli'den bir nida geldi
Kadınla erkeğe eşitlik kıldı
Ferhat Şirin için dağları deldi
Aşkın çırasının külü kadınlar
Güzelliğin doruğuna varmazdık
Sevgi bahçesinin gülün dermezdik
Ömrümüzde damatlığı görmezdik
Beyaz gelinliğin alı kadınlar
Sefil Eröksüz'üm kadından geldim
Onunla ağladım onunla güldüm
Kadınla erkeği hep eşit bildim
Sevdamızın coşan seli kadınlar
Gerek
Yirminci yüzyılda füze çağında
Gayri ileriyi görmemiz gerek
Hoyratlar kol gezen gönül bağında
Yılanı çıyanı vurmamız gerek
Has meyve yetişir sevgi dalında
Her varlık güzeldir kendi halında
Laiklik ve cumhuriyet yolunda
Atatürk izini sürmemiz gerek
Temiz tut çevreni gülmesin eller
Kınamasın seni konuşan diller
Süslesin doğayı açılsın güller
Açılan gülleri dermemiz gerek
Sefil Eröksüz'üm daim ileri
Avrupa'dan kalmayalım biz geri
Okullarla kuşatalım her yeri
Cahil zincirini kırmamız gerek |