Salim Solmazgül, 1975 yılında Tokat ili Artova ilçesi Aktaş
köyünde dünyaya geldi. Ortaokul yıllarında şiirle tanıştı.
1994 yılında halk şiirine yöneldi ve soyadını kendine mahlas olarak
seçti. Küçük yaşta şiirlerini duyduğu Pir Sultan Abdal, Şah Hatayi, Kul Himmet, Nesimi, Yemini, Virani
ve Fuzuli gibi büyük ozanların şiirleri onu etkiledi.
Halk şiiri ve ozanlarla ilgili araştırmalar yaparak bu konulardaki
bilgisini artırdı ve kendisini
geliştirdi. 1998 yılında ilk şiir kitabı olan "Kimse Hancı Değil" i,
2000 yılında ikinci şiir kitabı olan "İnsanın Zencisi Beyazı Olmaz" ı
yayınladı. Şiirleri aralarında Cem, Müdafaa-i Hukuk gibi dergilerinde
bulunduğu bazı dergi ve gazetelerde yayınlandı.
Halk şairleri arasında başta Everekli Seyrani olmak üzere Aşık
Mahzuni ve Aşık Hüdai'nin onun için ayrı bir yeri ve önemi vardır.
Üçüncü şiir kitabının hazırlıklarını yapmakta olan Solmazgül, halk şiirini
sevdirmeyi amaçlamaktadır.
E-mail Adresi:
solmazgul@yandex.com
|
DÖKMEYE GELDİM
Dünyaya oturup yatmaya değil
Bir nehir misali akmaya geldim
Efendi pozunda sömürücünün
Pis çamaşırını dökmeye geldim
Zalimin yanında ah der miyim ben
Asılsam kesilsem inler miyim ben
Hoca rahip haham dinler miyim ben
Zalimin zulmünü yıkmaya geldim
İnsan olan bana kabahat bulmaz
Yoksulluk biterse ikilik kalmaz
İnsanın zencisi beyazı olmaz
Asaleti kökten sökmeye geldim
Korkarsam namerdim kısa ömürden
Asla hoşlanmadım beyden emirden
Zalimin bileği olsa demirden
Solmazgül ben onu bükmeye geldim.
BİR KAMİLE VARAMADAN
Bülbül kesmez figanını
Gidip gülü saramadan
Cahil bilmez kendisini
Bir kamile varamadan
Kimse beni duymaz sağır
İstediğin kadar bağır
Yıllar geçer ağır ağır
Bir gün yüzü göremeden
Ben alıştım ağlamaya
Ciğerimi dağlamaya
Dert dökerim bağlamaya
Tellerine vuramadan
Söylesemde cahil bilmez
Beden ölür aşık ölmez
Her Kays olan mecnun olmaz
Canana can veremeden
Solmazgül ne söyler dilin
Bütün dertler bana gelin
Yiğit olan ölmez bilin
İkrarında duramadan
BİLMESİN DİYE
Suskun olanlara efendi derler
Hiç aklı başına gelmesin diye
Yüzüne bakıp da bir de överler
Aptal olduğunu bilmesin diye
Dünya nimetinden mahrum kalanlar
Hakkını aramaz suskun olanlar
Onları avutur türlü yalanlar
Şaşırıp yolunu bulmasın diye
Ah şu yoksulluğa kader diyenler
Sabah akşam yavan ekmek yiyenler
Bilin artık kimdir sizi soyanlar
Hakkımızı kimse çalmasın diye
Ey Solmazgül nedir bizdeki haller
İsterim susmasın konuşsun diller
Açın gözünüzü açın yoksullar
Davamız mahşere kalmasın diye |
|
İNSAN-I KAMİLLER ANLAR HALİNDEN
Sakın umudunu yitirme gönül
Mecnun isen Leyla geçer çölünden
İnsan gibi yaşa insan gibi öl
İnsan-ı kamiller anlar halinden
Bilirsin bu dünya fanidir fani
Var mı hiç ölmeyen var ise hani
Gel boş yere üzme bu garip canı
Ağlasan da gülmek gelir elinden
Bir sen misin dertli elde neler var
İnsan hep gülmez ki bazen de ağlar
Akşam batan güneş sabaha doğar
Anla artık Solmazgül’ün dilinden
KUL NEYLER BANA
Mana aleminde Mecnun olmuşum
Gayrı bundan sonra çöl neyler bana
Bana benden yakın dostu bulmuşum
Dağ başından geçen yol neyler bana
Arif olan anlar heyecanımı
Dosta kurban edem şirin canımı
Aşk ile yaşarım her bir anımı
Bir anda geçse de yıl neyler bana
Aşk öğretmen oldu dersimi aldım
Bendeki ben ile ummana daldım
Yokluk alemine Süleyman oldum
Bu saatten sonra mal neyler bana
Solmazgül aşk açtı bu kör gözümü
İnsan sevgisinde buldum özümü
Çekinmeden söyler oldum sözümü
Enelhak diyorsam kul neyler bana
KEL GÖRÜNÜR
İnsanadır benim sevdam
Diken bana gül görünür
Hor bakamam hiç kimseye
Her çiçekte bal görünür
İçtiğim aşkın şerbeti
Sevgi yenecek nefreti
Budur dünya adaleti
Takke düşer kel görünür
Aşk deryasına dalınca
Yüreğe sevgi dolunca
Aslı gibi yar bulunca
Kerem yanar kül görünür
Solmazgül hallerim böyle
Sen dertleri derman eyle
Alıp verdiğim nefesle
Zaman geçer yol görünür
|