20 Nisan 1929 tarihinde Artvin'de doğdu. Asıl
adı Mehmet Alptekin'dir. 5 yaşındayken babası, annesi ve iki
kardeşi ölünce kardeşiyle birlikte amcasının yanında büyüdü.
Ortaokulu bitirdikten sonra, Cılavuz Köy Enstitüsünde öğrenimini
sürdürdü. Uzun yıllar değişik yerlerde öğretmenlik yaptı.
Bu dönemde Erzurum'da yüksek öğrenimi tamamladı.
Şiire ortaokul yıllarında başladı. Özellikle o dönemdeki öğretmeni
Sami Nabi Özerdem'in etkisi ve yardımıyla kendini geliştirdi.
Yetimi mahlasını kendi yaşamıyla özdeşleştirerek kullanmaya
başladı.
1976 yılında emekli olup Bursa'ya yerleştikten sonra kendini tümüyle
edebiyata veren Yetimi, geniş arşivi ve kütüphanesi aracılığıyla
birçok araştırmacıya kaynak oldu.
Değişik araştırmalarda aktarılan şiirlerinde hemen her konuyu
işleyen ancak taşlamaları daha ağırlıkta olan Yetimi'nin yayına
hazır "Geçmiş Zaman Olur ki", "Yosma (manzum
oyun)", "Sana da Ders Var", "Alan Alır",
"Eski Hamam Eski Tas", "Kendi Düşen Ağlamaz",
"İçimden Geldiği Gibi 1", " İçimden Geldiği
Gibi 2", "Atatürk'e Şiirlerim", adlı kitapları
bulunmaktadır.
Yetimi'nin bu araştırmada yeralan tüm şiirleri ilk kez yayımlanmaktadır.
|
Belli Değildir
Mükemmel yaratık derler insana
Gerçek mi bu tanı belli değildir
Dünya denen iki kapılı hana
Geliş gidiş anı belli değildir
Bir acı gerçektir çokları bilmez
En son giysimizdir birkaç metre bez
Ak giyer her insan ömründe bir kez
Onun da zamanı belli değildir
Bugün yaşanırken bilinmez yarın
Bir işe yaramaz ahrette varın
Kayıp olur birgün taşın mezarın
Derler adı sanı belli değildir
Ömür geldi geçti yaş oldu yetmiş
Kendi dişim değil ağzımdaki diş
Yetimi'ye derler sen de bitmiş iş
Nerde çıkar canı belli değildir
Birgün
Bilmediğin yere yalınız gitme
Hasımlar çevreni sararlar birgün
Hakkında söylenir çok şey işitme
Namertler başını yararlar birgün
Hırsını yenerken sabırlı da ol
Ki selamet olsun tuttuğun her yol
Her açılan ele atarsan bol bol
Çok belini büker zararlar birgün
Her ağlayanın gözyaşına bakma
Kimseyi delilsiz ateşe yakma
Yazdığın şiirde noksan bırakma
Yetimi hatanı ararlar birgün
Değişmem
Dedim at sırtından aşk urbasını
Dedi yadigardır çula değişmem
Dedim ben alayım daha hasını
Dedi bakir kızı dula değişmem
Dedim başa gelse bela kazara
Dedi mavi boncuk çare nazara
Dedim kötü isem çıkar pazara
Dedi şen şahımsın kula değişmem
Dedim Yetimi'yle nasıldır aran
Dedi o bu derdi başıma saran
Dedim satar mısın olmasa paran
Dedi bu cevheri pula değişmem
Dostum
Bakarsın ki etmiş pireyi deve
Gözünde büyütüp olayı dostum
Kendi ayık gelmez bir defa eve
İçki diye almaz kolayı dostum
Herkesçe bilinir gerçi geçmişi
Pasta yerken ağrır kaplama dişi
Bitirdiği yoktur tuttuğu işi
Çünkü zora sokar kolayı dostum
Savunduğu bütün fikirler hurda
Varolması bile zarardır yurda
Said-i Nursi'yi bol bol okur da
Öcü gibi görür Zola'yı dostum
Kokar diye eve sokmaz sucuğu
Gavur işi diye giymez gocuğu
Sözünü dinlemez eşi çocuğu
Çok mutsuzdur bundan dolayı dostum
Yetimi sen böyle kimi taşlarsın
İğneli sözlerle yakar haşlarsın
O bugünü mutsuz yaşasın varsın
Yarın verir büyük molayı dostum
Kalmadı
Soy sopumdan öyle yıldı ki gözüm
Huzurlu bir evim barkım kalmadı
Ailem içinde geçmiyor sözüm
Kocamış bir kurttan farkım kalmadı
Yeni kuşağa bir başka hal oldu
Tatlı söz güler yüz hep hayal oldu
Yerim kapı dibi çorbam yal oldu
İsteğimce dönen çarkım kalmadı
Dostken düşman oldum kendi dölüme
Kıyıyorlar bir an önce ölüme
Serinlik bekleyen gönül gölüme
Ümit su verecek arkım kalmadı
Yiyip içtiğimden almaz oldum tat
Çekilmez hal aldı bu tatlı hayat
Hergün dert üstüne geliyor bir kat
Efkar dağıtacak şarkım kalmadı
Neylersin Yetimi geçti çağımız
Yaşayan ölüye döndü sağımız
Güle hasret bugün gülşen bağımız
Mezarlıktan başka parkım kalmadı
Kara Bahtım
İçime girmiştir bir kurt misali
Durmadan kemirir yer kara bahtım
Nice çekeceğim bilmem bu hali
Bırakmadı dizde fer kara bahtım
Ne bahar gösterir bana ne de yaz
Gam denizi oldum yine de der az
Bin vurup bir sayar asla acımaz
Döktürür alnımdan ter kara bahtım
Estirdi başımdan çok sevda yeli
Sevdim sevilmeden birçok güzeli
Sonu bir güzele ederek deli
Soktu yaşantıma şer kara bahtım
Geçidi bilinmez bir ulu setti
Senelerce beni kul köle etti
Çektiğim dert mihnet canıma yetti
Yine der murada er kara bahtım
Yetimi'yim yeter ağlattın beni
Bahar seli gibi çağlattın beni
Yabandan yabana sen attın beni
Çekemez bu yükü ser kara bahtım
Yollarını
Gittin garip koyup bizleri burda
Bil ki bekleyenin var yollarını
Büyük yolculuğa ne kaldı şurda
Kesmesin ahrette nar yollarını
Deme biteceği yok yolumuzun
Yoldur biter nice olsa da uzun
Sensiz hamur olmaz bulsam da tuz un
Gecikip gözletme yar yollarını
Bir gerçek sensizlik çaresiz bir dert
Sevginin dilinden anlamaz her fert
Mevsim sonbahardır havalar çok sert
Dön artık tutmadan kar yollarını
Sensiz yaşamamda varım servetim
Seninle doludur iliğim etim
Dön sensiz kaldı bak Yetimi yetim
Genişken eyleme dar yollarını
|
|
Geç
Dedim şükür gördüm gül yüzlüm seni
Dedi gördün bari söz atma da geç
Dedim özledin mi yar sen de beni
Dedi söz içine söz katma da geç
Dedim yar aşkından olmuşum şaşkın
Dedi hiç sorma ki dert baştan aşkın
Dedim ne olacak sonu bu aşkın
Dedi ki kalbime köz atma da geç
Dedim yüreğimi dağladı narın
Dedi ki sevdin ya bu oldu karın
Dedim şekerlenmiş al dudakların
Dedi sana hayrı yok tatma da geç
Dedim insaf et bu halime bak da
Dedi ben neyledim suç varsa hakta
Dedim yaşayamam senden uzakta
Dedi şimdi bana hiç çatma da geç
Dedim ki elinden çektiğim çoktur
Dedi aşk denilen zehirli oktur
Dedim ne olacak halim dur da dur
Dedi kes Yetimi uzatma da geç
Gurbet Ellerde
Bitmez bir sevdayı sere
Almışsın gurbet ellerde
Karanlık düşüncelere
Dalmışsın gurbet ellerde
Aldanmışsın ya bir kere
Üzülme artık boş yere
Dertsiz başını dertlere
Salmışsın gurbet ellerde
Bak alnından akan tere
Durmaz akar sanki dere
Sen kendini yerden yere
Çalmışsın gurbet ellerde
Yetimi düştün dillere
Tereciye satma tere
Kurtuluş yok sen bir kere
Kalmışsın gurbet ellerde
Güvenme
Ey fani birazcık dur beni dinle
Giydiğin o süslü çula güvenme
Hiçbiri mezara gelmez seninle
Mala mülke para pula güvenme
Boylu poslu güzel diye kandığın
Aşkı ile gece gündüz yandığın
Mutlu edecek yar budur sandığın
Bekar olsun zengin dula güvenme
Yetimi dokundun yine yarama
Nefsine hakim ol bakma harama
Yaratandan başka torpil arama
Dayı diye hiçbir kula güvenme
Güzelim
Nedir bu büyüklük nedir bu çalım
Kalmadı bu aşkın gizi güzelim
Bu resmiyet bitsin sen ben olalım
Kaldıralım bizi sizi güzelim
Önünde diz çöküp yalvarıyorum
Döktüğüm yaşlarla harç karıyorum
Başımı koyacak yer arıyorum
Özledim sıcak bir dizi güzelim
Bu aşktır besleyen yaşamımızı
Sanma ki gün gelir kesilir hızı
Genci ihtiyarı gelini kızı
Dilden düşürmesin bizi güzelim
Elele kol kola gezip tozalım
Bütün tuzakları tek tek bozalım
Aşkın kitabını bile yazalım
Kalpten silinmeden izi güzelim
Hakkı
Üç hak vardır kolay kolay ödenmez
Ana hakkı baba hakkı kul hakkı
Üç hak ise kor gibidir hiç yenmez
Yetim hakkı yoksul hakkı dul hakkı
Övünülmez bu dünyanın varıyla
Yaşamalı helal malın karıyla
Ahirette seni yakar narıyla
Kazanılan haram para pul hakkı
Bil Yetimi haksıza hak verilmez
Sahibinden izinsiz gül derilmez
Hak etmeden yüce hakka erilmez
Durma sen de ara yorul bul hakkı
Olmaz mı
İçimde bir coşku elimde kalem
Yazarım ders alan satan olmaz mı
Okurun tepkisi bir başka alem
Beğenen olur da çatan olmaz mı
Yaşıyor bir doğa kanunu burda
Aciz yem oluyor daima kurda
Eğrilerden yüze çıkan olur da
Doğrulardan dibe batan olmaz mı
İyilik etsen de kemlik edene
Zararı dokunur istersen dene
Her sorun bağlansa tek bir nedene
Bu biri binlere katan olmaz mı
İnsansın ne kadar olsan bayağı
Zamana uydurman gerek ayağı
Dostlardan yememek için dayağı
Geven gölgesinde yatan olmaz mı
Öğrenmiş olsan da ilimi Çin'den
Yararlı olanı seç al içinden
Yobaz alim gibi ilimden dinden
Bilgiççe palavra atan olmaz mı
Bazen sevdiğine bile çatarsın
Taş atan dostlara sen gül atarsın
Yorulduğun yere çöküp yatarsın
Yattığın bu mekan vatan olmaz mı
Bırak yol sormayan biraz yorulsun
Mevlayı belayı arayan bulsun
Mükemmelim deme Yetimi kulsun
Yazdıklarında hiç hatan olmaz mı
Vefasız
Kalbimde onulmaz bir yar açtın
Bir türlü gitmiyor izi vefasız
Neden beni böyle terkedip kaçtın
Herkes kıskanırken bizi vefasız
Elimde olmadan tutuldum sana
Azıcık vefayı çok görme bana
İnadı bırak gel artık imana
Kalmadı bu aşkın gizi vefasız
Önünde diz çöküp yalvarıyorum
Gözümden yaş döküp yalvarıyorum
Başımı koyacak yer arıyorum
Özledim bir sıcak dizi vefasız
|