Uzun Hava ya da düz hava, hava yakmak, yakım yakmak, ozannama
okumak, hava ekmek, hava asılmak, yüksek hava, avaz; çıkışmak,
kazındırmak, koşma koşmak (okumak), mani okumak, uzun kayda, engin
hava gibi terim ve tabirler, yurdumuzda halk musikisi
çalışmalarının başladığı ilk yıllardan itibaren kullanılmış ve
çeşitli bilim adamlarınca çok kereler tanımlanmaya çalışılmıştır.
Uzun hava için; Seyfettin ve Sezai Asaf (1926:3),”Bunları halk
şairleri terennüm ederler ki, Avrupa musikisinde mevcut olan
resitatifin1 mukabilidir. Bu uzun
havalar, usul ile çalınmaz, her sanatkarların arzusuna göre
serbestçe çalınabilir.”, Gazimihal (1982:192), “Uzun havalar:
usulsüz musikilere Anadolu’da umumiyetle bu isim verilir. Muhtelif
nevi’leri vardır…”, Saygun (1937:60) “…ritm tamamiyle serbest
olup; kelimeler “resitatif” e müşhabil bir suretle teganni
olunur.” Ataman (1953:677) ise:
“Serbest ağızlar umumiyetle iki şekil gösterir. Ya resitativ’e
yakın ağızlardır ki, muayyen kalıp ve ölçüde veya kadans halinde
icra edilen ses gösterileri yahut da parlando2
rubato3 diyebileceğimiz tamamen
serbest, yani söyleyenin kendi arzu ve zevkine göre nağmelerin
uzatılıp kısaltılması tarzında (bu tabii her okuyanın yeni bir
beste meydana getirmesi şeklinde bir başı boşluk olmayıp, yine
muayyen bir üslup ve avazı olan bir icra tarzıdır) musiki
tezahürleridir.”
demektir. Sarısözen (1962:4) uzun havayı; “Ölçü ve ritim
bakımından serbest olduğu halde, dizisi bilinen ve dizi içindeki
seyri, belli kalıplara bağlı bulunan ezgilere “uzun hava”
denilir.” Şeklinde açıklamaktadır.
Çeşitli makale kitaplarda yapılan bu tanımların dışında, Ataman ve
Yönetken uzun havaları gruplara daha ayrıntılı biçimde açıklamaya
çalışmışlardır. Ataman (1964) gruplamayı şu şekilde yapmaktadır:
“Uzun havaların tonal ve yapı özelliklerini genel olarak aşağıdaki
şekilde göstermek mümkündür.
1) Kelime Ritmine uymak suretiyle bir çeşit (Recitatif)e yakın, (parlondo
Rubato), yahut (parlondo Reçitativo) diye bileceğimiz cinsten
(okuyanın kendi zevkine bırakılmış, fakat belli tavır ve üslubuna
uyarak çağrılan (icra edilen) serbest ölçülü ağızlar.
2) Kuruluşu birinci tip gibi, fakat sonundaki müzik cümlesini
asılı bırakarak (Of), (Oy), (Vay), (Vah), gibi uzun veya kısa
süren, yahut (Oy Oy), (Vah Vah), (Of Of) gibi, fakat sesle veya
çalgı ile bağlantılı olanlar.
3) Yine birinci tip gibi, fakat sesle veya çalgı ile bağlantılı
olanlar.
4) Yine aynı tipte, başta ortada ve sonlarda kırık hava ile
bağlantıları olanlar.
5) Bu tiplere uymayan, fakat karakteristik serbest ölçülü
(okuyanın keyfine tabi olmayan ağızlar.) Bu tip ezgiler tamamen
ritm hisse vermemekle beraber, zaman zaman ritme girerler.”
Yönetken (1971), ölçüsüz musikileri şöyle gruplandırmaktadır:
“1) Tamamen ölçüsüz uzun havalar. Bunlar saz refakati olduğu zaman
da saz gene ölçüsüz çalar.
2) Aralarında, baş ve sonlarında başta orada usulsüz pasajlar olan
ezgiler.”
Halk müziğinin araştırması geliştikçe, konu hakkında daha geniş,
bilgi ve yaklaşımların ortaya çıktığını, ancak buna rağmen yapılan
lamaların, tek başına uzun hava konusunu açıklamaya yetmediğini
yen Şenel (1991) tüm söylenenlerden bir bütünlük sağlamaya
çalışarak havaları şu şekilde açıklamıştır:
“1) Serbest ritmlidir (Ölçüsüz, usulsüz, serbest ölçülü, serbest
tartımlı tabirleri yerine…)
2) Dizi ve dizi içindeki seyri belli kalıplara bağlıdır.
3) Kelime ritmine uygun veya bir heceye bir not isabet eden
Resitatif (Parloando Reçitative) veya Parlando Rubato tarzdadır.
4) Ritmli ezgilerle iç içe görülebilir: a) Aralarında, baş ve
sonlarında ölçülü saz kısımları pasajlar olabilir, b) Esasta
kırık, fakat başta, orada usulsüz pasajlar olabilir.
5) Kuruluşu 2. maddeye uymakla birlikte, sonraki müzik cümlesini
asılı bırakan ve tekrarlanan (of, vah, oy oy) gibi terennüm
katmalı olabilir vs.”
Araştırmacıların, uzun hava adı altında verdikleri bu örnekler,
yaratıldıkları ve icra edildikleri bölgelerde değişik isimlerle
anılmaktadır. Bunlar genellikle ezgi, aşık, olay, olayla ilgili
şahıs, mahalli ağız, yer, ya da yöre, edebi tür, özel terimler,
aşiret, vb. gibi adlarla belirtilmektedir. Yapılan çalışmalarda
uzun hava örneklerinin isimlerinin verildiği, çeşit, şekil, biçim
(form), ezgi, dizi ve konu gibi birbirinden farklı yaklaşımlarla
değerlendirilip, ancak yeterli açıklama ve sınıflandırılmanın
yapılmadığı görülmektedir. Markoff (1986) ise doktora tezinde
topladığı ezgileri iki gruba ayırmıştır.
“1. Vokal melodiler;
a) Bölgesel isimlere bağlı. Maya, Bozlak (Türkmen ve Afşar),
Hoyrat, Barak, Yol Havası, Gurbet Havası, Yayla Havası,
b) Etnik ve kabile isimlerine bağlı: Türkmeni. Varsağı, Afşar,
c) Ağıtlar: Ağıt, Mersiye,
d) Aşıkların adlarıyla ilgili Garip, Kerem, Emralı,
e) İslami- Tasavvufi Tarikatlarla bağlı: Kalanderi,
f) Divan edebiyatından alınmış terimler: Divan Müstezat, Semai
2. Instrumental Melodiler;
a) Solo Instrumental: Köroğlu, Kerem, Gazel, Lavik, Karakoyun,
b) Vokal ve Instrumental Melodiler için giriş (prelüd)ve ara saz (unterlüd)
melodiler.: Ayak, Açış, Gezinti.”
Görüldüğü gibi uzun havalarla ilgili yapılan çalışmalarda “tür
unsurlarını tam olarak tespit edememiş biçim ve kuruluş
hususiyetleri, tematik hususiyetler yeterince tespit edilerek
ortaya çıkarılamamıştır.” (Şenel 1991). Bu çalışmada uzun hava
çeşitli bir gruplama yapılmaksızın şu başlıklar altında
incelenerek, açıklanmaya çalışılmıştır:
1) Resitatif: Melodi, ritim ve ölçü
kurallarından çok, hitabetteki ses değişimlerini taklit etmeye
özenen vokal müzik türüne resitatif müzik adı verilir. (Müzik
Ansiklopedisi 1985:1084).
2) Parlando: Konuşurcasına, ifade
ederek. (Müzik Ansiklopedisi 1985:1025).
3) Rubato: Bu terim, genelde tempo ve
ritimde esnek davranmak olarak tanımlanabilir... (Müzik
Ansiklopedisi 1985:1095)
Uzun Havalar
Aylin Evin (Küçükçelebi)
Kültür Bakanlığı-Ankara 2002
|