Ege
denilince akla Zeybek
gelir. Mert, cesur, atılgan, mazluma dost, haksızlığa düşman
olarak tanınırlar. Türk köylüsünün tipik bir örneğidir.
Kurtuluş savaşında gösterdikleri başarılar ünlerine
ün katmıştır. Bugün Zeybeklik tarihi bir anı olarak yaşatılmaktadır.
Bölgenin oyun türü Zeybektir. Batı Anadolu'nun
hemen hemen her, yerinde ''Zeybek'' türündeki oyunlar,görülür.
Afyon, Antalya, Isparta, Burdur, Sakarya çizgisinin batı tarafında
kalan illerimizde bu tür oyunun büyük etkileri vardır.
Yörede kadınların oynadığı oyunlara
''Kadın Zeybek'', erkeklerin oynadığı oyunlara ''Erkek
Zeybek" denilmektedir. Kadınların oynadığı oyunlar
erkeklerin oynadığı oyunlara göre daha yürüktür. Erkek
oyunlarının yöredeki bir diğer adı da "Ağır
Zeybek" tir. Ege nin bir çok yerinde oynanan bu tür oyunların
en ağırlarına İzmir, Aydın, Muğla, Manisa illerinde
rastlamak mümkündür. Zeybek oyunlarının diğer oyunlara (Bar,
Halay, Horon v.b.) göre en büyük özelliği tek olarak serbest
oynanmasıdır. Toplu olarak oynanan Zeybek oyunlarında oyuncular
arasında müzik ve ritim hariç hiçbir bağ bulunmaz.
Oyunu oynayan kişi hiçbir kurala bağlı kalmadan tamamen
içinden geldiği gibi oynar.Zeybek oyunları toplu olarak
oynandığında, yöresel olarak daire formu kullanılır.
Zeybek
Sözü ve Kökeni
Zeybek
sözcüğünün kökeni hakkında
bugüne kadar çok çeşitli ve birbirinden
farklı görüşler ortaya atılmıştır.
Halikarnas Balıkçısı
Zeybek Sözcüğünü Mitolojiye
şu şekilde dayandırıyor;
''Homeros
bu sözü ''olaks'' diye Omeqa ile yazar. Omeqa
ise, ona tanrıçanın
ilkbaharda doğurduğu yumurtasının, ilkbaharda bölünerek
iki ayrı "o" olmasıdır. Ayrılan bu yumurtalardan tüm
yaratıklar ve bitkiler çıkmıştır. Böylece de ''Obekkos'',
''Tobekkos'' ve ''İbakki'' sözleri ''Zeybek'' olmuştur.
Mahmut Ragıp Gazimihal, sözün Grekler tarafından kullanıldığını da belirtiyor.
''Yunanca'da ''b'' sesi olmadığı için, onların dilinde Sayvakikos , Zaypapikos şeklinde Rodos 'ta ise Turkikos'un aynı anlamda kullanıldığı ve kelimelerin aslının Saybak olup bizde kelimenin incelenip ve özleşerek Zeybek haline geldiği de açıklanır.
Divanı Lügatı Türk'te Zeybek hakkında şu bilgiler verilmiştir:
Divanı Lügatı Türk, Cilt I, sayfa 333 de Bekneg kelimesindeki Bek sözünün sağlam olduğu yazılmaktadır. Yine Divanı Lügatı Türk, cilt III. Sayfa 154 de Sağ sözünün Zeybeklik, anlayışlılık anlamında olduğu kaydedilmektedir. Divanı Lügatı Türk, Cilt I. S. 80'de s harfinin bazen Türk dilinde z okunduğu söylenmektedir. Zeybek sözünde sağlam anlamında bir (Bek) sözünün bulunması anlamı olan sağlam sözünü doğrulayacak ek ad olması şarttır. Bek sözcüğü bir insan için kullanıldığına göre ek sözü, insanın niteliğini iyi yönünden anlatan söz, olması gerekir. Yani Bek sözü ile ancak anlayışlılık ve akıllılık anlatan Zag sözü ile birleşik ad olabilir ve şeklini alır. Bunu Türk dilinin yapısı zorunlu kılmaktadır. Türkçemiz ses uyumu kuralı burada da, karşımıza çıkmaktadır. Başta gelen kalın fakat hafif sesli hece, sonda gelen ince fakat sert heceye uydurularak okunur, kuralına göre Zag hecesi kendisinden sonra gelen sert, ince Bek hecesine uydurulmuş, Zeg olmuş Bek ile beraber anlayışlı, akıllı, sağlam, zeybek olarak Avrupa tarih kitaplarına geçmiş ve çağımıza değil Bozdağ, Dalgalı dağ köylerinde yaşamıştır.
Efe
Sözü ve Kökeni
Efe
sözü Rumca 'dan alınan
"Efendi" sözünün
kısaltılması sonucu geldiğini savunanlar olmakla
birlikte "Efe" kelimesi efendinin tam karşılığı değildir.
Efe genç, diğer anlamda
delikanlı demektir.
Örnegin; Efendimiz Sultan Alayhi Vesselam denir, Efemiz
denmez. Efendi Bizans dilinde sahip, okuma-yazma bilir
demektir. Hoca Efendi, Kalem
Efendisi, Hoca Efe,
Kalem Efesi denmez.
Fakat Efelerin Efesi denir (silah taşır yiğit).
"Efe'' sözcüğü
"EFEB" den gelir. Efeb; genç delikanlı yani silah taşıyan
yiğit demektir. Efeb teşkilatı Yunanistan'dan önce Anadolu da
kurulmuştur. Bunlar tıpkı Zeybekler gibi dağ başında talim
ederler ve daha sonra kente gelerek tiyatroda silah oyunları
yaparlardı. Tiyatro yuvarlak olduğu için dansları da
daireseldi. Bu dans aynı zamanda dinseldi.
Celal
Esad Arseven tarafından düzenlenen Sanat Ansiklopedisinde
''Eskiden asayişin korunmasına memur hafif silahlı bir sınıf
askere verilen addır." Selçuklular zamanında Aydın ve
Teke taraflarında böyle bir askeri sınıf oluşturulmuştu ki
bunlara Efe denirdi.
Efe-Zeybek ve Kızan Arasındaki Bağıntı
Efe, Zeybek gruplarının başıdır.
Zeybekler
arasında kahramanlık yapmış cesur ve mert kişiler arasından
seçilir. Efe olmak için Zeybekler arasında yaşça büyük
olmak önemli değildir.
Zeybek, Kızanlara göre daha çok kahramanlık
yapmış cesur kişilerdir. Zeybekler efenin Emriyle kızanları
yetiştirirler. Zeybekler, efelerin yanında birer kol beyi görevi
görürlerdi. Zeybekler iyi silah kullanan cesur kişilerdir.
Zeybeklerin maiyetindeki gençlere ''Kızan''
denilir. Kızan çocuk anlamına gelse gerek. Çünkü Anadolu'da
kimi oyunlarda kızlar delikanlı, delikanlılar da kız giysilerini
giyerler. Kızan belki de önceleri başka anlam taşırdı.
Günümüzde akıllarda kalan bazı Efeler ve
Zeybekler şunlardır;
Çakıcı Mehmet
Efe, Yörük Ali Efe, Çakırcalı Efe, Saçlı Efe, Mestan Efe, Gökçen
Efe, Sarı Zeybek, Kamalı Zeybek, Pepe Efe, Kıllıoğlu Hüseyin
Efe, Demirci Mehmet Efe.
|