Gaziantep ve civarı halk kültürü konusunda çalışan birçok
araştırmacıya geniş bir çalışma alanı olmuştur. Halk kültürü
konusundaki bu çalışmaların büyük bir çoğunluğu Gaziantep’in
merkezinde ve daha çok barak aşiretinin yerleştiği ilçeler olan
Nizip ve Oğuzeli bölgesinde yapılmıştır. Bölge folklorunun en çok
çalışılan konularından birisi de halk müziğidir. Fakat Gaziantep’te
yapılan müzik çalışmalarının büyük bir çoğunluğu barak bölgesi müzik
kültürü üzerine yapılmıştır. Gaziantep yöresi barak aşiretinin
türküleri, gerek çalınışları gerekse söylenişleri bakımından özel
bir tavır oluşturması nedeni ile Türk halk müziği repertuarı
içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Fakat burada
Gaziantep’in müziğinin sadece barak müziğinden ibaret olmadığını da
belirtmek gerekir. Barak müziği, Gaziantep müzik kültürü içerisinde
oldukça önemli ve etkin bir yere sahip olmakla birlikte; şehir
merkezindeki müzik kültürü tamamen farklı bir yapıya sahiptir.
Islahiye ve Nurdağı bölgesinde ise Barak müziğinin etkileri
görülmekle birlikte kültürel yapı daha farklıdır.1 Bu nedenle
Gaziantep yöresi halk müziğini şehir merkezi, Islahiye ve Nurdağı
bölgesi ile barak bölgesi olmak üzere üç coğrafi bölgeye ayırarak
incelemek doğru bir yaklaşım olacaktır.
Bunun ile birlikte Gaziantep aşıklık geleneği veya aşık müziği
bakımından da zengin bir yöredir. Fakat bu konu ile ilgili yapılmış
çeşitli çalışmalar bulunmakla birlikte aşık müziği Gaziantep müzik
kültürü içerisinde çok fazla ön plana çıkamamıştır. “Gaziantep
çevresinde üç türlü aşık göze çarpar. Bunlardan en popüleri iskân
aşıklarıdır ve çevrede çok hürmet ve itibar görürler. İskân
aşıklarının ilham kaynakları eski göçebe hayatı, göç yaşantıları,
mertlik, aşiret çarpışmaları, iki aşiret başının çeşitli
menkıbeleri, günlük hayata ait türkü vaka ve nice olaylardır. İkinci
olarak gezginci her bölgede rastlanılan ve Anadolu’da çok görülen
halk şairleridir.Gelip konakladıklarında hayli ilgi görürlerse de
bölgede çok kalmayıp giderler. Gaziantep’in kuzey bölgelerinde
rastlanılan daha çok Kahramanmaraş, Adıyaman ili hudutlarında
rastlanılan tarikat şairleri vardır ara sıra aşağı bölgelere
indikleri görülür. İlham kaynakları tasavvuftur.”2 Gaziantep’te 20.yy’ın
başına kadar olan dönemde yaşayan aşıklar; “Keleş Hasan, Kul Hasan,
Mecigin Mehmet, Şık Veli, Hafız Hapba, Kul Rıza, Şık Süleyman, Aşık
Hacı, Ali Paşa, Hacı Baba, Harda, Alu Beşe, Şık Veysi, Hacı, Mehmet,
İbrahim, İspiroğlu, Bey Haydar, Bezmi, Elbeyoğlu, Harde, Kürt Ağa,
Hasan Paşa, Mehmet Bey, Mamo Mehmet, Tahir Efendi, Kul Mustafa,
Mustafa, Berbadınoğlu, Kılıçoğlu, Beyoğlu, Deliboran, Aşık Cuma,
Sefil Ali, Derviş Ali, Gündeşoğlu, Öksüzoğlan, Hüseyin, Hacınaloğlu,
Üçgözoğlu, Miskin Ali, Derviş Hacı, Mail Bey, Sefil Molla, Daşdemir,
Kul Habeş, Kul Hüseyin, Deli Şerif, Fatma Hanım, Ulaşlıoğlu, Miskin
Ali, Kılıçoğlu, Menşuri, Nalçıoğlu, Şıh Efendi, Mehmet Bey, Bayram
Ali, Hasan Ağa, ve Şık Cuma”3 dır. Günümüzde ise; Aşık Mehmet Ekrem
Çeken(Sahî), Ökkeş Dehmenoğlu, Mehmet Yılmaz(Mızarlı Mehmet), Aşık
Yusuf Karataş, Ahmet Yiğit(Gül Ahmet), Ali Nurşani(Nurşani),Aşık
Hüseyin ve Aşık Hasan Hüseyin Gaziantep’teki tanınmış aşıklardan
bazılarıdır.
Yukarıda adını saydığımız veya adını sayamadığımız bir çok aşık
kendi yaşadıkları dönemde toplumun gören gözü, dinleyen kulağı ve
söyleyen dili olmuştur. Göreceklerini görmüşler, duyacaklarını
duymuşlar fakat dedikleri halkın hafızasına ve gönlüne kazınmış
olmalı ki dedikleri yıllardan beri dillerde türkü olup söylene
gelmiş ve anonim halk müziği eserleri arasına girmiştir. Bu
aşıklardan birisi de Antepli Aşık Hasan Hüseyin’dir. Fakat burada
şunu belirtmek yerinde olur o da; Gaziantep’te 20.yy.da yaşamış olan
ve yöre müzik kültürüne kaynaklık etmiş çağdaş olan üç tane Hüseyin
vardır. Bunlar; Aşık Hüseyin, Hüseyin Kırmızıgül ve çalışmamıza esas
olan Aşık Hasan Hüseyin’dir.
Bunlardan Aşık Hüseyin; 1920 yılında Gaziantep’in Yavuzeli’ne bağlı
eski adı Mıseyri yeni adı Büyükgöz köyünde doğmuştur. Babası ve
dedeleri hep saz şairidirler. Bir gözü çiçek hastalığından kör
olmuştur. Daha önceleri usta malı söylerken bir kıza sevdalanması
sonucu kendi türkülerini söylemeye başlamıştır. Adana, Ankara ve
İstanbul’u dolaşmıştır.Adana Halkevinde, Ankara Radyosunda ve
Konservatuarda çalmış, çaldığı eserler plaklara kaydedilmiştir.
Okuma yazma bilmeyen Aşık Hüseyin’in türküleri vezinsiz ve
kafiyesizdir. Türkülerinin bir çoğunu sevgilisi için söylemiştir.4
Görüldüğü gibi Aşık Hüseyin ile çalışmamıza konu ettiğimiz Aşık
Hasan Hüseyin arasında 20 yıl gibi bir zaman bulunmaktadır. Bunun
ile birlikte Aşık Hasan Hüseyin daha çok cem törenlerinde
deyişlerini çalıp söylemiş ve zakirlik yapmıştır. Fakat Aşık Hüseyin
alevi ozan olmasına rağmen bu tür çalışmaları olduğuna dair herhangi
bir bilgi bulunmamaktadır.
Hüseyin Kırmızıgül ise; Gaziantep’in Sarılar köyünde doğmuştur.
Ankara Devlet Konservatuarı tarafından düzenlenen derleme
çalışmaları sırasında Muzaffer Sarısözen (muhtemelen 1938 yılında)
“Gönül Gurbet Ele Varma” adlı türküyü derlemiştir.
Çalışmamıza konu olan Aşık Hasan Hüseyin; 1901 yılında Gaziantep
merkeze bağlı Çapalı köyünde doğmuştur. Herhangi bir eğitim
almamıştır. Gaziantep’te yaşadığı dönem içerisinde; Antepli Aşık
Hasan, Kel Hasan Hüseyin ve Hasan Hüseyin Dede adları ile
tanınmıştır. Geçimini aşıklık yolu ile sürdürmüştür. Herhangi bir
düğüne giderek saz çalıp türkü söylememiştir. Bununla birlikte
gittiği cem törenlerinde ihtiyaçları köy halkı tarafından
karşılandığı da edindiğimiz bilgiler arasındadır. Deyişlerini
bağlama eşliğinde söylemiştir. Yetiştiği dönem içerisinde
ustalarının kim olduğu, bağlama çalmayı kimden nasıl öğrendiği
bilinmemektedir. Fakat bazı eserlerindeki icrasından kendisi ile
çağdaş olan Aşık Veysel’den etkilendiği görülmektedir. Eserlerinin
bazılarında Hüseyni bazılarında ise Hasan mahlasını kullanmıştır.
Kendi deyişleri ile birlikte yöredeki diğer türkü ve uzun havaları
da icra etmiştir. Uzun zaman alevi-bektaşi cem törenlerinde zakirlik
de yapmıştır. Malatya, Maraş ve Antep, civarında yaşamış, 55-60
yaşlarında yerleşmiş olduğu İskenderun’da 1973 yılında ölmüştür.
Aşık Hasan Hüseyin birbirinden ayrılmadan dört evlilik yapmış ve her
evliliğinde kendi soyadını değiştirmiştir. Bu soyadlarından “Caniki”
ve “Şimşek” bazılarıdır.5
Gafil Gezme Şaşkın adlı türkü; Yavuz Top tarafından derlenerek TRT
Türk Halk Müziği Repertuarına kazandırılmış, fakat türkünün hangi
tarihte derlendiği ve kim tarafından notaya alındığı belli değildir.
Aşık Hasan Hüseyin’in 1938 li yıllarda Odeon Plak da çıkarmış olduğu
ve 3618 sıralı plâktaki icrasında; türkü kıtalarının ikinci
satırındaki “Ya Alim Ya Alim” sözlerinin yerine notaya “Leyli Leyli”
şeklinde yazılmıştır. Bu türkünün sözleri şöyledir;
Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın Ya Alim Ya Alim Ya Alim olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Sen söylersin söz içinde sözün var Hasan sözün var
Çalarsın çarparsın Ya Alim Ya Alim Ya Alim oğlun kızın var
Şu dünyada üç beş arşın bezin var
Cümle dertler senin olsa ne fayda
Kul Himmet üstadım gelse otursa
Hakkın kelamını Ya Alim Ya Alim Ya Alim dile getirse
Dünya benim deyi zapta geçirse
Karun kadar malın olsa ne fayda
Bir gün getirirler seni evinden Ozan evinden
Hakkın kelamını Ya Alim Ya Alim Ya Alim kesme dilinden
Kurtuluş yok azrailin elinden
Türlü türlü fendin olsa ne fayda
Aşık Hasan Hüseyin’in tanınmış fakat TRT Türk Halk Müziği
Repertuarında bulunmayan diğer bir türküsü ise;
Yolumuz uğradı mah-i güzele
Güzel için güzel bakmak güzeldir.
Güzelin buyruğu emri üzere
Güzel ilen yola gitmek güzeldir
Hal böyle böyle, halım arzeyle, var yare söyle
Beni mecnun etti,sen oldun Leyla
Mecnun Leyla’sını bulmaz mı dostum
Güzel ağlar güzel güler nazınan
Güzel çağlar güzel söyler sazınan
Güzel doğar güzel bahar yazınan
Baharda açılan güller güzeldir
Hal böyle böyle, halım arzeyle, var yare söyle
Beni mecnun etti,sen oldun Leyla
Mecnun Leyla’sını bulmaz mı dostum
Güzel giyer güzel şalı abayı
Güzel gezer güzel eli obayı
Güzel doğar güzel Muharrem ayı
Güzel için matem tutmak güzeldir
Hal böyle böyle, halım arzeyle, var yare söyle
Beni mecnun etti, sen oldun Leyla
Mecnun Leyla’sını bulmaz mı dostum
TRT Türk Halk Müziği Repertuarında, Aşık Hasan Hüseyin veya Hasan
Hüseyin adı ile geçen kişiler aynı kişilerdir. Aşık Hasan
Hüseyin’den; Muzaffer Sarısözen, Mehmet Özbek ve Yavuz Top
tarafından derlenerek, TRT Türk Halk Müziği Repertuarına
kazandırılmış Gaziantep yöresine ait ikisi uzun hava olmak üzere
yedi adet türkü bulunmaktadır. Bunun ile birlikte yaşadığı dönem
içerisinde “Sahibinin Sesi” plak şirketinde 52 adet plak yapmış,
fakat bu plaklardan 15 adet türkü ve uzun havanın ses kaydı elimizde
bulunmakla birlikte çoğu kaybolmuştur. En tanınmış türküleri; Bu
Kadar Cevretme, Gafil Gezme Şaşkın, Yolumuz Uğradı Mahi Güzele adlı
kırık havalar ile Diyarbekir Dolar Şimdi ve Bende Şu Dünyaya Geldim
Geleli adlı uzun havalardır.
KAYNAKÇA
EKİCİ, Savaş; “Islahiye İlçesi Düğün Adetleri Çerçevesinde Halk
Müziği”,I.Türk Halk Kültürü Araştırma Sonuçları Sempozyumu
Bildirileri II,s.68,Kültür Bakanlığı Yayınları:1800,HAGEM
Yayınları:227,Seminer Kongre Bildirileri Dizisi:46,Ankara,1996.
GÜNEYLİGİL, Erol;“Gaziantep Folklor Yaşantısı”,Gaziantep Kültür
Dergisi, C.11, s.135,Gaziantep,1969.
ÇETİN, Yrd.Doç.Dr.İsmet; “Gaziantep Aşıklık Geleneği”, Osmanlı
Döneminde Gaziantep Sempozyumu, s.347,Gaziantep,2000.
ÜNLER, Ali Nadi; “Aşık Hüseyin”, Başpınar Aylık Edebiyat ve Kültür
Mecmuası,C.3,S.56-57,s.15,Gaziantep,1944.
KAYNAK KİŞİLER:
Adı Soyadı Yaşı Doğum Yeri Mesleği Eğitimi
Hüseyin Güçyetmez(Torunu) 62 Gaziantep Serbest Ortaokul Mez.
1) Konu ile ilgili daha geniş bilgi için;
Savaş EKİCİ, “Islahiye İlçesi Düğün Adetleri Çerçevesinde Halk
Müziği”,I.Türk Halk Kültürü Araştırma Sonuçları Sempozyumu
Bildirileri II,s.68,Kültür Bakanlığı Yayınları:1800,HAGEM
Yayınları:227,Seminer Kongre Bildirileri Dizisi:46,Ankara,1996,
esere bakınız.
2) GÜNEYLİGİL,Erol; “Gaziantep Folklor
Yaşantısı”,Gaziantep Kültür Dergisi,C.11,s.135, Gaziantep,
1969.
3) ÇETİN, Yrd.Doç.Dr.İsmet; “Gaziantep
Aşıklık Geleneği”, Osmanlı Döneminde Gaziantep Sempozyumu, s.347,
Gaziantep,2000.
4) ÜNLER, Ali Nadi; “Aşık Hüseyin”,
Başpınar Aylık Edebiyat ve Kültür Mecmuası,C.3,S.56-57,
s.15,Gaziantep,1944.
5) Aşık Hasan Hüseyin hakkındaki
bilgiler, torunu Hüseyin Güçyetmez’den öğrenilmiştir. Hüseyin
Güçyetmez; 62 yaşında, Ortaokul mezunu ve Gaziantep doğumludur.
*) Gaziantep Üniversitesi,
Türk Müziği Devlet Konservatuarı, Sanatçı Öğretim Elemanı.
**) Bu çalışma; “Gaziantep Tarih Kültür
Dergisi, s.52,S.22,Gaziantep,2009.” Eserde yayınlanmıştır.
|