Bir müzik eserinin “Halk Müziği” olarak değerlendirilebilmesi
için:
a) Sözlerinin; mani, koşma, varsağı, semai gibi Türk Halk
Edebiyatının nazım biçimlerinden birine uygun olması ; halkın
duygu ve düşüncelerini, sosyal yaşamlarını, doğa ve insan
ilişkilerini konu alması,
b) Ezgisinin ise anonim özellik taşıması; ait olduğu yörenin usul,
ağız ve tavır özelliklerini yansıtması gerekir.
Burada türkünün ezgisinin anonim olması en önemli ayırt edici bir
özelliktir. Herhangi bir yörenin bilinen bir ezgi kalıbı üzerine
söz döşemek ya da kendi yazdığı bir şiiri var olan ezgi eşliğinde
seslendirmek yeni bir eser yaratmak, bir başka deyişle kendisine
ait bir beste yapmak anlamına gelmemektedir. Bazı kişiler kitap ve
dergilerde basılı olan şiirlerini birer kanıt gibi sunarak
geleneksel bir halk ezgisi eşliğinde bu sözlerle okudukları
türkülerin sahipleri oldukları iddiasında
bulunabilmektedirler.Üzülerek ifade etmeliyim ki konu ile ilgili
meslek kuruluşları ciddi bir araştırma yapmadan bu iddialara
itibar etmektedirler.
Bir türkünün anonim olup olmadığı; önceki yıllarda bu ezgilerin
kayıtlara geçip geçmediği konusunda en kapsamlı ve doğru bilgilere
sahip bulunan TRT’nin görüşlerinin alınması sanırım bir takım
yanlışlıkların ve haksızlıkların önüne geçilmesi bakımından
yararlı olacaktır. Kültürel değerleri dünden bugüne ve bugünden
geleceğe taşımayı bir görev edinmiş olan TRT’nin Türk Halk Müziği
eserlerinin yörelerinin, kaynak kişilerinin ve derleyenlerinin
doğru bir şekilde tespiti ve yayınlarımızda kullanmak suretiyle
değerlendirilmesi konusunda yıllardır titiz bir çalışma yürüttüğü
sanırım hepinizin malumudur.
THM Repertuarına alınması isteğiyle TRT’ye gönderilen eserlerin
değerlendirilmeye alınabilmesi için, söz konusu eserlerin: “anonim
olması”, “röportajlı ses kaydının bulunması (istisnalar hariç)
gibi ön koşullar aranmaktadır. Bu koşullara uygun görülen eserler
daha sonra THM Repertuar Kurulu tarafından:
1) Kaynak kişinin yeterli olması,
2) Ait olduğu yörenin ağız, üslup ve tavır özelliklerini taşıması,
3) Daha önce repertuara kabul edilmemiş olması,
4) Repertuarda bulunan eserlerle (varyantlar hariç) benzerlik
göstermemesi
5) Notasının ses kaydına uygun olarak yazılmış olması
gibi hususlar çerçevesinde değerlendirildikten sonra uygun
görülenler repertuara alınarak icra edilmek üzere radyolarımıza
gönderilmektedir.
Burada özellikle Kaynak Kişi konusuna açıklık getirmek gerekir.
Kaynak Kişi denildiğinde genel bir tanımlamayla “sağlam,
güvenilir, doğru bilgi edinilen kişi”; halk müziği penceresinden
baktığımızda da geçmiş yıllarda o bölgede çalınıp söylenmiş ve
kimileri tarafından unutulmuş olan ezgileri hafızasında çok iyi
saklayabilen ve (belli ölçülerde kendi okuyuş özelliklerini ve
üsluplarını da ekleyerek) çok iyi icra edebilen kişi ya da kişiler
anlaşılmalıdır. Kendileri birer bestekar olmayıp var olan ezgileri
derleyiciye ulaştırmakta aracılık eden kişilerdir.
Halk Aşıkları da kendi yörelerinin müzikleri ile beslenen ve var
olan ezgiler üzerine bazen “usta malı” dediğimiz, kendilerinden
önce yaşamış ozanların sözlerini; çoğu zaman da kendi yazdıkları
sözleri döşeyen sanatçılardır. Gerek kullandıkları ezgiler,
gerekse icralarındaki ağız ve tavır itibariyle de mahalli bir
özellik sergilediklerinden Kaynak Kişi olarak kabul edilebilirler.
TRT olarak Halk Aşıklarına elbette büyük önem veriyoruz. Onları,
halk müziğimizin yüzyıllardır süregelen geleneksel bir icra
biçimini gelecek kuşaklara bozulmadan aktaracak birer
“taşıyıcılar” olarak görüyoruz. Bu nedenledir ki “THM Repertuar
Değerlendirme Kriterleri”ne konu ile ilgili olarak şöyle bir madde
ekledik.
“Halk Aşıklarının ürettiği eserler de;
A) Söz açısından :
1.Anayasa’ya, Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununa, diğer
Kanunlara ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun Özel ve Genel
Yayın Esaslarına, İlgili Yönetmelik, Genelge ve Talimatlarına ve
Türk halk şiirinin yapısal özelliklerine uygun olmaları,
2.Özel ve yerel sözcüklerin açıklamaları yapılmış olmaları
B) Müzik açısından:
Türk Halk Müziğinin geleneksel ezgi yapısına uygun olmaları
kaydıyla değerlendirmeye alınabilecektir.
Ancak yukarıda da ifade ettiğim gibi son yıllarda müzikle ilgili
meslek birliklerinin kurulmasıyla birlikte TRT THM Repertuar
kayıtlarında Kaynak Kişi sıfatıyla yer alan mahalli sanatçı ya da
Halk Aşıklarından bazılarının (sözlerinin kendilerine ait
olmasından yola çıkarak) yaygın bir şekilde yörelerinin türküleri
konusunda hak sahipliği iddiasında bulundukları görülmektedir. Bir
türkünün, yörenin ağız, üslup ve tavır özelliklerini en iyi, en
doğru yansıttığına kanaat getirilen bir kişinin okuyuşundan
derlenerek notaya alınmış olması o kişiye türkünün mülkiyet
hakkını vermez. Bahse konu olan ezgi ve türkülerin yüzlerce yıldır
o coğrafyada çalınıp söylendiği zaten bilinmektedir. Ayrıca yine
son yıllarda TRT Repertuarında kaynak kişisi ve derleyeni belli
bazı eserlerin (bugüne kadar Kurumumuza herhangi bir değişiklik ya
da düzeltme talepleri olmamasına rağmen) MESAM’ da çok farklı
kişilerin adına kayıtlı olduğu görülmektedir.
Burada konu ile ilgili olarak yakın tarihte yaşadığım iki örneği
sizlerle paylaşmak istiyorum. TRT Kurumu olarak “arşivlerimizde
bulunan basılı, görüntülü ve sesli materyali halka sunmak”
projesi çerçevesinde yakında piyasaya çıkartmayı amaçladığımız
toplam 42 eserden oluşan 3CD lik “Uzun Havalardan Seçmeler” adlı
bir çalışmamız bulunmaktadır.. Bu CD’lerde, geçmiş yıllarda
radyolarımız stüdyolarında gerçekleştirilmiş ses kayıtlarından
örnekler yer almaktadır. Repertuarı belirlerken, tespit edilen
uzun havalarla, onları okuyan sanatçıların birbirleriyle
özdeşleşmiş isimlerden oluşmasına özellikle dikkat ettik. Daha
sonra bu eserlerin TRT kayıtlarında yer alan; yöresi, kaynak
kişisi, derleyeni gibi kimlik bilgilerini, prosedür gereği kendi
kayıtlarındaki bilgilerle karşılaştırmaları için MESAM’a ilettik.
Bu eserlerle ilgili olarak MESAM’ dan gelen bilgiler ilginçti.
Birincisi; İstanbul Radyosu THM ses sanatçılarımızdan rahmetli
Ramazan Şenses’in bundan 40-45 sene evvel radyolarımızda okuduğu
Gaziantep yöresine ait “Şeftaliyi Şitil Eyledim” adlı barak havası
MESAM’ın verdiği bilgiye göre kendilerinde Mahmut Tuncer adına
kayıtlı bulunmaktaydı.Yani yaklaşık yarım asır önce radyolarımızda
icra edilen bu uzun havayı sayın Mahmut Tuncer eser sahibi olarak
kendi adına kayıt ettirmiş , MESAM’da hiç itiraz etmeden bunu
onaylamıştı. Ramazan Şenses-Uzun Havanın kayıt edildiği tarihler ve
Mahmut Tuncer!. İtirazımız fayda etmedi. Sonuçta biz o uzun havayı
repertuardan çıkartmak zorunda kaldık.
İkincisine gelince; yine bu CD’lerden birinde İstanbul Radyosu
sanatçılarından Ümit Tokcan’ın sesinden “Akşamdan mı Geçtin
Kayalık Özü” adlı bir bozlağı kullanmak istemiştik. Kayıtlarımıza
göre bu eserin yöresi:Kırıkkale/Keskin , kaynak kişisi de Hacı Taşan’dı. Yine MESAM’dan bize iletilen bilgide, bu uzun havanın
Kamil Abalıoğlu adına kayıtlı bulunduğu belirtilerek telefon
numarası veriliyor ve eser sahibi olarak da kendisinin onayını
almamız gerektiği ifade ediliyordu. Kamil Abalıoğlu’nu
aradığımızda
aldığımız cevap daha da ilginçti. Kendisi bize söz konusu eserin
sahibi olmadığı gibi hiçbir kişi ya da kuruluşa böyle bir bilgi
vermediğini ve bu yanlışlığın düzeltilmesi için derhal MESAM’a
faks
çekeceğini bildirdi. Nitekim bir iki saat sonra aradığımızda
MESAM’daki ilgili arkadaş bir yanlışlık olduğunu ve az önce bunun
düzeltildiğini bildirdi.
Dikkat buyurun! Bir beyanla eser sahipliği belirleniyor yine bir
başka beyanla kayıtlar düzeltilebiliyor.Bu tür konularda çok daha
titiz olunması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum. 1960’lı
yıllardan itibaren Radyolarımızda yapılan THM solo veya koro ses
kayıtlarının çoğunda eserin kimlik bilgileri ile ilgili anonslar
bulunmaktadır. Her iki örnek de göstermektedir ki benzer
durumlarda daha gerçekçi bir tespit yapılabilmesi için eserler
üzerinde hak sahibi iddiaları karşısında TRT ‘nin arşiv
bilgilerinin öncelikle dikkate alınması gerekmektedir.
ESKİ TÜRKÜLERİN YENİ KAYNAK KİŞİLERİ! ve ANKARA DEVLET
KONSERVATUARI DERLEME HEYETİNİN TESPİTLERİ:
Ankara Devlet Konservatuarı Derleme Heyeti’nin 1937-1952 yılları
arasında ülke genelinde yapmış olduğu derleme çalışmalarından elde
edilen ses kayıtlarının bir örneği TRT Müzik Dairesi arşivinde
mevcuttur. Orijinal plak kayıtlarından Muzaffer Sarısözen
tarafından notaya alınanların haricinde bugün itibariyle
repertuarımızda “derleyen” hanesinde Ankara Devlet
Konservatuarının adının yer aldığı,notaya alınmış 448 türkü
bulunmaktadır. Bunlardan 155 adedi tarafımdan notalanmış olup,
konu ile ilgili çalışmalarım halen devam etmektedir.
Bu çalışmalarım sırasında gördüm ki; şimdiye kadar sınırlı
imkanlar nedeniyle, derlenen ezgilerin tümü zamanında
değerlendirilemediğinden, mevcut kayıtlarda yer alan türkülerin
benzerleri, değişik tarihlerde farklı yörelerden, farklı kaynak
kişilerin adlarıyla repertuara alınmış bulunmaktadır.
Bu noktada, konuya açıklık getireceği düşüncesiyle Ankara Devlet
Konservatuarı Derleme Heyeti tarafından tespit edilen bazı türkü
örneklerini orijinal ses kayıtlarından dinletmek istiyorum.
1) Eser Adı: ALLI DURNAM (Salmanlı Halayının Sıktırması)
Yöresi: ÇORUM
Kaynak Kişi: Veli AYAŞ
Derleyen: Ank. Devl.Kons.
Derleme Tarihi: 4.7.1939
2) Eser Adı: ALLI DURNAM
Yöresi: ÇORUM
Kaynak Kişi: Ali HÜYÜK
Derleyen: Ank. Devl.Kons.
Derleme Tarihi: 6.7.1939
3) Aynı türkü TRT THM Repertuarında :
Eser Adı: ALLI DURNAM
Yöresi: KIRIKKALE/Keskin
Kaynak Kişi: Salman ÇOKER/Hacı TAŞAN
Derleyen: Muzaffer SARISÖZEN
4) Eser Adı. Ben Bir Gümüş Kazmayım
Yöresi: K. MARAŞ
Kaynak Kişi: Ömer AVŞAROĞLU
Derleyen: Ank.Devl.Kons
Derleme Tarihi: 28.7.1938
Aynı türkü TRT THM Repertuarında :
Eser Adı: Ay Doğar Aşar Gider
Yöresi: Adıyaman
Kaynak Kişi: Mehmet SESKE
Derleyen: Mehmet SESKE
5) Eser Adı: Sabahın Seher Vaktinde
Yöresi: KAYSERİ
Kaynak Kişi: Mehmet
Derleyen: Ank.Devl.Kons
Derleme Tarihi: 25.6.1941
6) Eser Adı:Seherin Sabah Vaktinde
Yöresi: Ş.URFA
Kaynak Kişi: Mehmet Toptan
Derleyen: Ank.Devl.Kons
Derleme Tarihi: 10.7.1938
Aynı türkü TRT THM Repertuarında :
Eser Adı: Sabahın Seher Vaktinde
Yöresi: ERZİNCAN/Kemaliye(Eğin)
Kaynak Kişi: Refik Aktan/Zeki Oğuz
Derleyen: Muzaffer Sarısözen
7) Eser Adı: Hekimoğlu İbrahim Taştan Bakıyor
Yöresi: ORDU/Fatsa
Kaynak Kişi: Şükrü Senses
Derleyen: Ank.Devl.Kons
Derleme Tarihi: 20.7.1943
Aynı türkü TRT THM Repertuarında :
Eser Adı: Hekimoğlu Derler Benim Aslıma
Yöresi: ORDU/Fatsa
Kaynak Kişi: Kadir İnanır
Derleyen: Ümit Tokcan
8) Eser Adı: Cihan Var Olmadan Kepni Ademde
Yöresi: ÇORUM/Alaca
Kaynak Kişi: Ali CİYEZ
Derleyen: Ank.Devl.Kons
Derleme Tarihi: 5.7.1939
Aynı türkü TRT THM Repertuarında :
Eser Adı: Derdim Çoktur Hangisine Yanayım
Yöresi: ERZİNCAN
Kaynak Kişi: Ali Ekber Çiçek
Derleyen: Ali Ekber Çiçek
9) Eser Adı: Güzeller Gidiyor Yayla Düzüne
Yöresi: AMASYA
Kaynak Kişi: Cemal ALTINİŞLER
Derleyen: Ank.Devl.Kons
Derleme Tarihi: 4.7.1939
10) Eser Adı: Üç Güzel Oturmuş Karaya Bakmaz
Yöresi: AMASYA
Kaynak Kişi: Zekeriya DEMİRAY
Derleyen: Ank.Devl.Kons
Derleme Tarihi: 4.7.1939
Aynı türkü TRT THM Repertuarında :
Eser Adı: Karadır Kaşların Ferman Yazdırır
Yöresi: ZONGULDAK
Kaynak Kişi: İsmet YEŞİLGÜL
Derleyen:: Ahmet YAMACI
11) Eser Adı: Dün Gece Yar Eşiğinde (Tatyan-Kadın Oy. Havası)
Yöresi: ERZİNCAN
Kaynak Kişi: Mustafa ŞEKEROĞLU
Derleyen: Ank.Devl.Kons
Derleme Tarihi: 4.9.1937
Aynı türkü TRT THM Repertuarında :
Eser Adı: Gah Çıkarım Gök Yüzüne
Yöresi: SİVAS
Kaynak Kişi: Yöre Ekibi
Derleyen:: Talip ÖZKAN
12)Eser Adı: Sarı Gelin
Yöresi: ERZİNCAN
Kaynak Kişi: ERZİNCAN’lı Naciye
Derleyen: Ank Devl. Kons.
Derleme Tarihi: 5.9.1937
Aynı türkü TRT THM Repertuarında
Eser Adı: Erzurum Çarşı Pazar
Yöresi:ERZURUM
Kaynak Kişi: Faruk KALELİ
Derleyen: Muzaffer Sarısözen
13)Eser Adı: Pınarın Başında Yatmış Uyumuş
Yöresi: URFA
Kaynak Kişi: Mehmet BARDAKÇI
Derleyen: Ank Devl. Kons.
Derleme Tarihi: 9.7.1938
Aynı türkü TRT THM Repertuarında
Eser Adı: Pınarın Başında Ben Gördüm Oni
Yöresi:Ş.URFA
Kaynak Kişi: Kazancı BEDİH
Derleyen: Banttan yazıldı
14) Eser Adı: Ölümden Kaçarken Tuttular Beni
Yöresi: TEKİRDAĞ
Kaynak Kişi: H. Nuri/Mehmet/Hakim ERCAN
Derleyen: Ank Devl. Kons.
Derleme Tarihi: 10.7.1938
Aynı türkü TRT THM Repertuarında
Eser Adı: Çalın Davulları Çaydan Aşağı
Yöresi:RUMELİ
Kaynak Kişi: Hüseyin YALTIRIK
Derleyen: Nihat KAYA
Bilgileriyle yer almaktadır.
Yukarıdaki türkülerden bazıları eğer daha önceden değerlendirilip
notaya alınabilmiş olsaydı bugün aynı yörelerde ikinci üçüncü
ağızdan tespit edilen benzerleri büyük bir ihtimalle repertuarda
bulunmayacaktı.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak bütün bunları söylerken
amacım hiçbir kişi ya da kurumu ihmallikle suçlamak
değildir. Yapılan çalışmalar da göstermektedir ki halk müziği de
diğer folklor ürünleri gibi dinamik bir yapıya sahiptir. Halkın
ortak ürünü olarak geniş bir halk kitlesi tarafından benimsenmiş,
kabul görmüş ve bu özellikleri ile “anonim” olma vasfı kazanarak
bir yöreye mal olmuş türküler, bireysel bir sahiplenme duygusunun
ötesinde birbirine yakın değişik yörelerde, birçok kişi tarafından
bilinmekte; çeşitli vesilelerle yapılan toplantılarda bir arada
çalınıp söylenmektedir.
Sözlerimi şöyle bitirmek istiyorum. Halk türkülerinin gerçek
sahipleri; sevgilerini, özlemlerini, ayrılıklarını, acılarını...
özetle bütün yaşamlarını hiçbir sanat kaygısı taşımadan manilerle,
koşmalarla, semahlarla, halaylarla dile ve tele döken halkın
bizzat kendisidir.
Ancak, bu türküler her ne kadar halkın ortak ürünü ise de onların
bugünlere ulaşmasında, kaynak kişilerin, derleyen ve notaya
alanların büyük emeği vardır. Üretici firmalar tarafından bu
kişilere, her eser için makul ölçüler çerçevesinde ödenecek olan
gerek maddi, gerekse kartonetlerde adlarının belirtilmesi
suretiyle yapılacak manevi katkılar, gönül alıcı ve teşvik edici
bir davranış olacaktır.
* TRT Müzik Dairesi Başkanlığı
Türk Halk Müziği ve Oy. Uzmanı
|