Yrd. Doç. Dr. Zekeriya BAŞARSLAN
Kırım;
Karadeniz’in kuzeyinde neredeyse dört tarafı denizlerle çevrili
denebilecek bir yarımadadır. Kuzey Karadeniz'de yer alır.
Türkiye
ise, Güney Karadenizi oluşturur. Gerek deniz yoluyla gerekse
Romanya, Bulgaristan üzerinden ya da Kafkaslardan Türkiye ile yüzyıllarca
süren birliktelikler yaşanmıştır.
Osmanlı
arşivlerine göre 1700’lü yılların sonunda Kırım’dan
Anadolu’ya göçen 500.000 kişiden 300.000 ‘i Anadolu’ya
ulaşmıştır.
Zaten
Rus belgelerine göre; 1774-1783 yılları arasındaki 9 yılda
karışıklıklar yüzünden memleketini terkederek Türkiye’ye
sığınan halkın 200.000 ile 300.000 arasında olduğu
belirtilmektedir.
Yalnızca
218 yıl önce Türkiye’ye göç eden 300.000 Kırımlı olduğu
ve sonraki yıllarda bu göçün sürdüğü düşünülürse Türkiye’de
Kırım kökenli azımsanamayacak bir nüfus olduğu düşünülebilir.
Böylece özellikle Türkiye’deki etkileşim kaçınılmaz
olmaktadır.
1621-1707
yılları arasında yaşamış olan Âşık Ömer (Abdullahoğlu
Ömer) Kırım’ın Gözleve şehrinde doğmuştur. Genç yaşta
şöhret kazanan Ömer daha sonra Dağıstan’a, Azerbaycan’a
İran’a ve Türkiye’ye gitti.
Türkiye’de birçok şiiri bestelendi. Kırım ve Türkiye’nin
ortak benimsediği âşıklardan biri oldu.
Gevheri
Kırım’da 1650 ? Yılında doğdu 1716’da İstanbul’da
vefat etti.
Ortak halk şairleri arasında yer alır.
Ortak
çalışmaların büyük bir bölümü klasik Türk Musikisinin içinde
yer almıştır.
Klasik
Türk Müziğinin etkisi halk ezgilerini çalanlara da yansımış,
taksim ve peşrevler oluşturularak düğün(toy)lerden önce çalınmıştır.
Komalı
sesler Kırım Müziği’nde görülmemektedir. En azından nota
yazımlarında.
Türkiye’de
notalandırılan Kırım asıllı ezgilerde ise iki komalık si
bemol kullanılmıştır. TRT Repertuarına giren Boztorgay ve yayınlarda
yer alan Türkiye’deki köylerde derlenen ezgilerde bu görülmektedir.
Türkiye’de; Yıldız Ayhan, Nesrin Sipahi, Nezahat
Bayram, Zekeriya Başarslan, Ulvi Kırımlı, Rahmi Oruç Güvenç,
Müjgân Akcollu, Akbikey, Filiz Tram, Şükriye Tutkun, Yasemin,
Gurup Laçin, ve adını şu anda sayamadığımız kişiler;
plak, kaset, TV, radyo v.b. yayın yolu ile Kırım Müziği’nin
Türkiye’de yayılmasına katkıda bulunmuşlardır.
Kırım ve Türkiye halk çalgıları temelde benzer
çalgılardır. Kaval, Çubuklu Davul, Dare, Saz, Santır, dümbelek
(ikili ve çubuklu), Zurna, Tulum Zurna, Kemançe, Kırım halk çalgıları
olarak gözükmektedir. Günümüzde ise bu konu üzerinde
durulması gereken bir olgudur.
Göçler ve yaşama mücadelesi sonucu aradan geçen yıllar
Kırım halk çalgılarından uzaklaşılmasını ve batı çalgılarının
yerleşmesini sağlamıştır. Oysa bu çalgıların yanında halk
çalgılarının da işlevini yerine
getirmesi gerekmektedir. 1991 yılında Kırım’da gerçekleştirilen
İsmail Gaspıralı Konferansı’nın son gününde Akmescit
(Simferopol) Müzikal Tiyatrosu’nda düzenlenen konserde Bağlama
ve orkestra eşliğinde Kırım ezgilerini seslendirdim. Türkiye’den
getirdiğim bir bağlama’yı Kırım Ansamblı yetkililerine
sahnede takdim ettim. Bu bağlama çok uzun yıllardır Kırım’da
görülmeyen çalgımızın yeniden yeşermesinin başlangıcı
olarak Kırım Müzik Tarihi’ne geçti.
Kırım ve Türkiye’de varyantları olan ezgileri incelediğimizde:
‘Kok Koz Bayar’ adlı yır ‘Yanra Kaytarma’
kitabında 4/4 ‘lük usulde fa’dan başlıyor, re’de karar
veriyor. Hiçbir değiştirme işareti almıyor.
Eskişehir’de derlenen aynı ezgi 4/4’lük usulde ince
do’dan başlıyor, la’da karar veriyor. Si bemol 2 değiştirme
işareti alıyor.
Ezgi içinde triyole var, Kırım’daki ezgide yok. Eskişehir’de
derlenen ezgi ‘Köy Aldında Kök Saray’ başlığını alıyor.
Kırım’daki yırın son sözü başa geçmiş. Kırım Tatar Yırları kitabında Kurban Bayram
Gecesi türküsü 2/4 lük usulde fa diyez, do diyez, sol diyez,
arızalı fa diyez’de başlayıp çıkıcı-inici özellik gösteren
ve fa diyezde karar veren bir yırdır.
Elif Dedim Be Dedim adlı türkü Kırım’da, usulsüz
serbest olarak uzatmalı notalı yazılmış. Kalın si ile başlıyor,
mi ile sona eriyor. Çıkıcı-inci özellik gösteriyor. Ezgi içinde
re diyez ve sol diyez var. Son kısmında küçük notalarla bağlantı
müziği olarak yazılmış bölüm ¾’lük ölçü ile başlayıp
4/4’lük, 2/4’lük, 3/4’lük ve 4/4’lük olarak son
buluyor.
Oysa, Eskişehir’de derlenen ‘Elif Dedim Be Dedim’ türküsü
9/8’lik olarak yazılmış. Si bemol ve mi bemol değiştirme işaretlerini
almış. Si sesinden başlıyor, inici-çıkıcı-inici seyirle
‘re’de karar veriyor.
Kırım’da;
‘Elif dedim be dedim aman
Yarem sana ne dedim
Akan sular mürekeb olsa
Yazılmaz benim derdim’ olan sözler
Türkiye’de;
‘Elif dedim be dedim (aman)
Kız ben sana ne dedim?
Kuş kanadından kalem olsa(aman)
Yazılmaz benim derdim’
sözleri değişiklik gösteriyor.
Yine ortak türkülerden; Gidin Bulutlar, Konma Bülbül,
Sabahın Seher Vaktında, Osman Paşa v.b. yırlar yer almaktadır.
‘Kırım Tatar Yırları’ kitabında 79 türkü başlığı
ile ezgiler yer almaktadır. Bunlardan; Aydagül, Kınalı Parmak,
Şu Yalta’dan, Yüksek Minare, Karga, Üç Karanfil, Yazga çıksam,
Kalaylı kazan, Dagdan Endi Bir Kuzu, Çipiyim, Elmas gibi yırlar
Türkiye’de bilinmektedir.
Eskişehir Bölgesi Türküler l
adlı kitapta 5 türkü Eskişehir
il sınırları içinde yerleşmiş Kırım kökenlilerden
derlenilmiştir. Sekırıp Şıktım Bahşaga, Körünmüysün Közüme,
Al Atayım Men Bir Taş, Kıymazım, Yarimin Şapkası bu türkülerin
isimleridir.
Yine Kırım’da 6/8’lik usulde yazılmış si bemol ve
mi bemol değiştirme işaretlerini almış, fa sesinde başlayıp
sol sesinde karar vermiş olan Bostorgay isimli yırın değeri en
küçük notası sekizliktir. İlk üç notası ise fa, sol,
la’dır.
Oysa TRT repertuarında yer alan Boztorgay adlı türkü 2
komalık si bemol almakta, mi sesinden başlayıp la sesinde karar
vermekte, en küçük nota değeri onaltılık olmakta, ilk üç
notası ise; mi, mi, fa diyez olarak başlamaktadır.
Yine TRT repertuarında, Kınalı Parmak Cez Tırnak,
Kırımdan Gelirim adlı türküler de yer almaktadır. Muzaffer
Sarısözen’in Emin Bektöre’den Eskişehir’de 5.7.1949 yılında
derlediği Ağır Oyun (Ey anaylar, anaylar), Kaytarma Havası,
Horan, Varirac, Sözsüz Kaytarma,
geçen yıllar içinde gerekli şekilde yayınlarda kullanılamamıştır.
Kırım oyun havalarının çoğuna tür olarak
verilen ad olan Kaytarma ilk bölümü dokuzlu tartımı ve figürleriyle
iyiden iyiye bir zeybek oyunudur. Yedili bölüm tam bir Karadeniz
havası’dır. Üçüncü bölüm ise karşılamayı andırır.
Trakya, Giresun ve Ordu oyunlarını düşündürür.
Kırımlı kızlar İstanbul türkülerinden de öğrenerek
çalıp söyleyip oynarlardı. Robert Lach’ın Kırımlı
tutsaklardan notaya alıp Viyana’da bastırdığı defterlerde
bu İstanbul havalarından da vardır.
Kırım Halk Müziği’nde usulleri incelediğimizde:
Asan Refat’ın hazırladığı Kırım Tatar Yırları
kitabındaki notalarda birinciliği %17.92’lik bir oranla
7/8’lik ölçüler, ikinci büyük yüzdeyi ¾’lük ve değişmeli
ölçüler birlikte, üçüncü %12.90’lık yüzdeyle 4/4’lük
ve %11.82 ile 9/8’lik ezgiler yer alıyor. Böylece bu kitaptaki
notalara ve ölçülere göre; en çok 7/8’lik ezgiler kullanılmış.
En az kullanılan ölçüler ise %0.71 ile 5/8’lik ezgilerdir.
Yahya Şerfedinov’un Yanra Kaytarma kitabındaki
notalarda ise %25.08’lik yüzdeyle değişmeli ritimli 70 ezgi
bulunmaktadır. İkinci %23.65’le 6/8’lik 66 ezgi, üçüncü
%20.78’le 2/4’lük 58 ezgi sıralanmaktadır. En az kullanılan
ölçüler 2/2, 7/16, 8/8 ve 9/4’lük ezgiler %0.03’lük
oranla birer ezgi bulunmaktadır. En çok kullanılan ölçüler
değişmeli ritimlerdir. Daha sonra %23.65’le 6/8’lik ve
%20.78’le 2/4’lük ölçülerdir.
Asan Refat’ın kitabında en çok kullanılan
7/8’lik ölçü, Yahya Şerfedinov’un kitabında 4.sırada görülmektedir.
Asan Refat’ın kitabında %0.71’le en az kullanılan ölçü,
Y.Şerfedinov’da %2.86’ya yükselmektedir.
A.Refat’ta 4/8’lik, 2/2’lik, 3/8, 7/16, 9/4’lük
ezgiler bulunmamaktadır.
Türkiye’de TRT Repertuarından karışık olarak
seçilen türkülerin usulleri incelendiğinde:
123 türküden 29’unda 4/4’lük, 27’sinde
9/8’lik, 25’inde 2/4’lük usuller kullanılmıştır.
En az kullanılan usuller l’er tane ile ¾’lük,
7/4’lük, 8/8’lik, 12/8’lik ve 18/8’liktir.
Bu konuma göre en çok kullanılan usul 4/4’lük
olmaktadır.
Ardından 9/8’lik ve 2/4’lük usuller
gelmektedir.
Yüzdelerle ifade edecek olursak:
%23.57 ile 4/4’lük en büyük yüzdeyi,
%21.95 ile 9/8’lik ikinci büyük yüzdeyi,
%20.32 ile 2/4’lük üçüncü yüzdeyi
göstermektedir.
Kırım ve Türkiye Halk Müziklerinin usulleri karşılaştırıldığında:
Kırım Ezgilerinde Toplam 628 ezgiden 110 unda değişmeli
usuller görülmektedir. Bu ezgiler %17.51’lik bir yüzde elde
etmektedir.
Türkiye’de ise incelenen 123 türküde kullanılan
usullerde 6 değişmeli %4.87’lik bir pay almaktadır.
Kırım’da sıralamada l. olan değişmeli üsullü
yırlar ve kaytarmalar Türkiye’de 5.sıraya gelebilmektedir.
Kırım ezgilerinde 99 ezgiyle %15.76 pay alan ve
2.durumdaki 6/8’lik ezgiler Türkiye türkülerinde ancak 6.sırada
yer almaktadır.
Kırım Müziğinde en çok olan diye bilinen 7/8 lik
ezgiler 3.sırada ve 93 yırla veya kaytarmayla %14.80’lik bir
pay elde edebilmiştir.
Türkiye türkülerinde 7/8’lik ezgiler 5/8’lik
ezgilerle %3.25 pay elde ederek 7.sırada gözükmektedir.
Kırım müziğinde %13.05’le 4.sırada olan
2/4’lük ezgiler, Türkiye’de 3.sırada %20.32’lik pay almışlardır.
Türkiye’de halk müziğinde %23.57 ile birinci sıradaki
4/4’lük ezgiler Kırım’da %8.75 ile 7. sıradadır.
Türkiye’de %21.95’le 2. durumdaki 9/8’lik
usuller Kırım’da %10.50 ile 5. durumdadır.
Türkiye’de %11.38’lik yüzde ile 4.sırada olan
10/8’lik ezgiler Kırım’da görülmemektedir.
Böylelikle ilk 4’e giren 2/4’lük ezgiler en çok
ortak kullanılan usuller olmaktadır.
Kırım ve Türkiye’de ezgileri (Türküler-Yırlar-Kaytarmalar)
karar seslerine göre karşılaştırdığımızda:
Kırım Müziğinde %25 ile l.durumda olan re kararlı
ezgiler Türkiye’de %3.25’le
4.durumdadır.
Kırım’da %22.32 ile 2. sıradaki mi karar Türkiye’de
%1.62 ile 6.sıradadır.
Kırım’da %17.55’le 3.sırada olan sol kararlı
ezgiler Türkiye’de %2.43’le 5.sıradadır.
Türkiye’de %78.86 ile l.sıradaki la kararlı
ezgiler Kırım’da %7.14 ile 5.sıraya girebilmektedir.
Türkiye’de %7.31’le 2.sıradaki do karar Kırım’da
%6.84’le 6.sıradadır.
İki coğrafi bölgedeki ilk 5 içinde birleşen yalnızca
re ve la kararlı ezgilerdir. O da ancak sıralama farklarıyla
olabilmektedir.Bunun bir nedeni de Kırım Müziğinin farklı
tonlarda çalınma alışkanlığının yaygın olması, buna karşılık
Türkiye’deki halk ezgilerinin belirli karar seslerinde yoğunlaşması
olarak gözlemlenebilir.
Bu konular üzerindeki çalışmalarım devam
etmektedir.Ezgi sayıları daha geniş kapsamlı olarak ele alınacak
ve sonuçlar ayrıca ilgili yerlerde duyurulacaktır.
Kırım ve Türkiye müzikleri kökeninden gelen
akrabalık ve dostluk ilişkileriyle, gelişen ekonomik, kültürel
ve sanatsal yaklaşımlarıyla gelecekte daha da yakınlaşacaktır.
-------------------------
NOT: 14.05.1998 Türk Müziği Dernek ve Vakıfları
Dayanışma Konseyi’nin düzenlediği Türk Müziğinde Eğitim
Sempozyumu’nda bildiri olarak sunulmuş,Kültür Bakanlığı’nın
yayınladığı 5.İstanbul
Türk Müziği Günleri kitabında yayınlanmıştır.
|