| 
            Meyin tarihçesi :
 
 Türk Halk Müziği özel çalgıları olan bir ana türdür. Türk Sanat 
            Müziğinden farklı çalgıları içermektedir. Bu ayırımın bazında 
            geleneksel Halk çalgıları içerisinde mey’in çok önemli bir yeri 
            bulunmaktadır. Eşlik çalgı özelliğini taşımanın yanında, geleneksel 
            çalgı icrası sırasında da, aynı zamanda solo saz olma özelliğini 
            günümüze kadar sürdürmektedir. Orta Asya’dan günümüze intikal eden 
            nefesli Halk çalgılarından olan mey, kökeni itibarı ile, ilk kez 
            Şiraz da icat edilmiştir.
 
 Araştırmalar sırasında bu konuyla ilgili aşağıda belirtilen bilgiler 
            elde edilmiştir. Evliya Çelebi, Meyin Asya’daki adından şöyle 
            bahseder.1
 
 Belban veya Balban (Türkmen kamışlı düdüğü) Şiraz da icat 
            edilmiştir.Türklerin çok çaldığı ve hatta 17.y.yıl da yüz kadar 
            çalanı olduğunu belirtmektedir.
 
 Hazar ötesi Türkmenleri halen bu sazı severek kullanmaktadır. Elde 
            en eski yazılı metin de, Meragalı İbni Gaibi 1435 yılında Farsça 
            kitabında “Nay-i Balaban” (kamışlı düdük) diye bahsetmiştir. 
            Böylelikle en eski Anadolu yazıların da, balaban adına rastlamak 
            mümkündür. Ayrıca Anadolu da kuş türlerinde; Balaban kuşunun da, 
            sesinin yumuşak, gevrek ve güzel oluşundan dolayı, balaban sazı, 
            adını bu kuştan almış olabileceği de düşünülmektedir.
 
 M. Ragip Gazimihal 1934 yılında Bartın gazetesinde, 18.y.yıl da ve 
            daha öncesinde Mısır kabartmalarındaki resimlerde bu çalgının 
            görüldüğünü yazmıştır.2
 
 O çağlarda adının “mayıt” olduğu belirtilmektedir. Daha sonraları 
            ise bu ad unutulmuştur.
 
 Mey ve Mayıt kelimeleri arasında bir benzerlik vardır. M.Ragip 
            Gazimihal bir yazısında da, zurnaların atasının, mey olduğunu 
            belirtmektedir. Türklerin Orta Asya’dan beri kullandığı meyin, 
            Azerbaycan da ki adı ise balabandır. Bu sazı meyden ayıran özelliği 
            ise dokuz perde deliğinin oluşu ve perde deliklerinin kendi yöre 
            seslerine göre açılmış olmasıdır.
 
 Mey daha çok Erzurum, Kars, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Muş ve Artvin 
            yörelerinde çalınmakta ise de, yurdumuzun diğer bölgelerinde de 
            kullanılmaktadır.
 
 Mey yayın hayatına ilk kez 1952 yılında Ankara radyosunda girmiştir. 
            Bu çalgının Türk halk müziği programlarında kullanılmasını sağlayan 
            sanatçı ise, Seyfettin Sığmazdır. Aynı tarihler de Sadi yaver 
            Atamanın yönettiği topluluklarda çevri Altıntaş kullanmaya 
            başlamıştır. Çoruhlu olan Cevri Altıntaş meyi, Köroğlu ve Kerem ile 
            Aslı gibi destansı türkülerde mükemmel bir üslupla 
            seslendirilmiştir. Daha sonraki yıllarda Binali Selman İstanbul 
            Radyosunda, nefesli halk çalgılarımız dan olan bu çalgıyı bir 
            virtüöz ustalığıyla çalmıştır. Binali Selman bununla da kalmamış ve 
            aynı ustalıkla zurnaya da artistik ve estetik bir üslup 
            kazandırmıştır. Kardeşi Yaşar Selman, zurnaya davul ve mey’e ise 
            sallama def ile eşlik etmiştir.
 
 O yıllarda ana Meyde akort sorunu yaşandığından Seyfettin Sığmaz 
            türkülere eşlikte klarneti kullanmak isteyince Ankara radyosundaki 
            topluluğun yöneticisi Muzaffer Sarısözen meyin gelişmesine engel 
            olacak büyük bir uygulamacıya izin vermemiştir. Geleneksel 
            çalgılarımızdan olmayan klarneti yayınlarda yasaklaması üzerine 
            Seyfettin Sığmaz Halk Müziği topluluğundan ayrılmak istemiştir.
 
 Tarihsel süreç içersinde Sadi Yaver Atamanın yönettiği 
            topluluklardan sonra Ahmet Yamacının yönettiği topluluklarda Cevri 
            Altıntaş, Binali Selman ile İstanbul Radyosunda çalmaya 
            başlamışlardır. Ancak kullandıkları Ana Meyin en pes sesi Fa naturel 
            perdesi idi. Bu husus meyin türkülere eşliğinde sorun olmakta idi. 
            Bu nedenle adı geçen sanatçılar FA# sesini elde edebilmek için meye 
            bu perde deliği delmişler ve bu perdenin eksikliğini gidermeye 
            çalışarak meyin gelişiminin ilk uğraşını 
            gerçekleştirmişlerdir.nitekim geleneksel nefesli çalgılarımızın 
            ailesi orta mey ve cura meyin yapımı sonucu zenginleştirmiştir.
 
 1975 yılında kurulan İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, Ege 
            ve Gaziantep üniversiteleri devlet konservatuarlarında, meyin esas 
            meslek olarak eğitimi yapılmaktadır. Böylece mey sanatçıları ve 
            öğretmenleri günden güne çoğalmaktadır.Bu sayede bu saz sadece bir 
            yöre sazı olmanın dışına çıkarak yurdun hemen her bölgesinde 
            kullanımı sağlanmıştır.Mey ülkemiz sınırları dışında;Irak İran ve 
            Azerbaycan da halen orkestralarda kullanılmak ta olup;
 Azerbaycan’da ; Balaban – Balaman, Dağıstan da; Yasti Balaban, 
            Gürcistan da; Duduki, Ermenistan’da ; Düdük, Nay, İran’da;Balaban, 
            Özbekler’de; Balaban – balaman, Kara kalpaklarda Balaban, 
            Kırgızlar’da; Kamış , Sırnay gibi adlarla görülmektedir.
 
 1. Ana gövde:
 
 Bu sazı yapan ustalar yapı malzemesi olarak daha çok, erik, zerdali, 
            kayısı, gül ve ceviz gibi ağaç türlerini tercih ederler. Ana gövde 
            şekil olarak, yani kamışın takılacağı kısım yumurtayı andıracak 
            biçimdedir. Diğer kısım ise, iç ve dış eşit bir şekilde silindir 
            biçimindedir. Gövde üzerinde bir olmak üzere toplam sekiz perde 
            deliği bulunmaktadır. Perde delikleri diatonik olarak 
            sıralanmıştır.daha önce üç adet olan meyler, şimdi ise gerek solo 
            gerekse toplu icradaki büyük işlevleri bakımından, her sesten mey 
            yapılmaktadır.
 
 2. Kamış:
 
 Meyin yapımına yönelik yukarıdaki bilgileri aktardıktan sonra, meyde 
            icra kalitesini etkileyen kamış çeşitleri hakkında da söz etmek 
            gerekmektedir.
 
 Kamışın görevi meyde sesin oluşumunu sağlamaktır.Ana gövde den sonra 
            en önemli kısımdır. Kamış yapımında iyi bir kamış cinsinin olması 
            için;
 
 1-Kamışın iç çap ile dış çap arasındaki kalınlığın ince olması.
 2-Daha evvel yaş olarak kesilip sonra kurutulması.
 3-En iyi kamış cinsinin kendiliğinde bulunduğu yerde güneş altında 
            kuruması.
 4-Renginin bal sarısı bir renk olması.
 5-Düzgün boğumlu olması.
 
 Güzel kamış yapmak için; Akdeniz Bölgesi ve Suriye’ye yakın 
            yörelerdeki kamışlar tercih edilmelidir.
 
 3.Kıskaç : (tutturgaç veya akort çubuğu)
 
 Kıskaç, kamışın ses çıkartmasını sağlar ve kamış üzerinde bulunur. 
            Diğer bir görevi ise, kamış üzerindeki ileri geri hareketi 
            sağlayarak akort yapmasını sağlamaktır.Yapı malzemesi olarak, sepet 
            çubukları veya kamışın kendi malzemesinde de yapılır.
 
 4.Kamış koruma kıskacı :
 
 Bu kıskacın görevi ise, koruyup deforme olmamasını sağlamaktır. 
            Ayrıca kamış içerisinde kalan nefesten (tükürük) dolayı kamışın 
            etkilenmemesi ve kamış olma özelliğini kaybetmemesi için icra 
            bittikten sonra kamışın ağzına takılır.
 
 
              
                | “C” (Do) Karar Mey; Boy : 420 mm Üsten 1. Perde açkısı : 130 mm
 Üsten 2. Perde açkısı : 163 mm
 Üsten 3. Perde açkısı : 198 mm
 Üsten 4. Perde açkısı : 231 mm
 Üsten 5. Perde açkısı : 266mm
 Üsten 6. Perde açkısı : 300 mm
 Üsten 7. Perde açkısı : 333 mm
 Arka Perde açkısı : 145 mm
 Üst ağızlık iç çap : 020 mm
 (Meyin büyüklüğüne göre değişir)
 Alt iç çap: 010mm
 
 “D” (Re) Karar Mey;Boy : 375m
 Üsten 1. Perde açkısı : 112 mm
 Üsten 2. Perde açkısı : 143 mm
 Üsten 3. Perde açkısı : 174 mm
 Üsten 4. Perde açkısı : 205 mm
 Üsten 5. Perde açkısı : 238mm
 Üsten 6. Perde açkısı : 268 mm
 Üsten 7. Perde açkısı : 298 mm
 Arka Perde açkısı : 128 mm
 Üst ağızlık iç çap : 019mm
 (Meyin büyüklüğüne göre değişir)
 Alt iç çap: 010mm
 | “G” (sol) Karar Mey; Boy : 288 mm Üsten 1. Perde açkısı 078 mm
 Üsten 2. Perde açkısı 093 mm
 Üsten 3. Perde açkısı 120 mm
 Üsten 4. Perde açkısı 146 mm
 Üsten 5. Perde açkısı 172 mm
 Üsten 6. Perde açkısı 199 mm
 Üsten 7. Perde açkısı 225 mm
 Arka Perde açkısı 082 mm
 Üst ağızlık iç çap 016 mm
 (Meyin büyüklüğüne göre değişir)
 Alt iç çap 010 mm
 
 “A” (La) Karar Mey; Boy 250 mm
 Üsten 1. Perde açkısı 054 mm
 Üsten 2. Perde açkısı 079 mm
 Üsten 3. Perde açkısı 102 mm
 Üsten 4. Perde açkısı 128 mm
 Üsten 5. Perde açkısı 151 mm
 Üsten 6. Perde açkısı 175 mm
 Üsten 7. Perde açkısı 200 mm
 Arka Perde açkısı : 072 mm
 Üst ağızlık iç çap : 015 mm
 (Meyin büyüklüğüne göre değişir)
 Alt iç çap 010 mm
 |  
                | “E” (Mi) Karar Mey; Boy : 350 mm
 Üsten 1. Perde açkısı : 088 mm
 Üsten 2. Perde açkısı : 119 mm
 Üsten 3. Perde açkısı : 149 mm
 Üsten 4. Perde açkısı : 180mm
 Üsten 5. Perde açkısı : 213 mm
 Üsten 6. Perde açkısı : 243 mm
 Üsten 7. Perde açkısı : 273 mm
 Arka Perde açkısı : 103 mm
 Üst ağızlık iç çap : 018 mm
 (Meyin büyüklüğüne göre değişir)
 Alt iç çap : 010mm
 
 “F” (Fa) Karar Mey : Boy :328 mm
 Üsten 1. Perde açkısı 078 mm
 Üsten 2. Perde açkısı 108 mm
 Üsten 3. Perde açkısı 138 mm
 Üsten 4. Perde açkısı 168 mm
 Üsten 5. Perde açkısı 196 mm
 Üsten 6. Perde açkısı 223 mm
 Arka Perde açkısı 092 mm
 Üst ağızlık iç çap 017 mm
 (Meyin büyüklü güne göre değişir)
 Alt iç çap : 010 mm
 
 | “B” (Si) Karar Mey; Boy: 230 mm
 Üsten 1. Perde açkısı : 033 mm
 Üsten 2. Perde açkısı : 059 mm
 Üsten 3. Perde açkısı : 082 mm
 Üsten 4. Perde açkısı : 108 mm
 Üsten 5. Perde açkısı : 131 mm
 Üsten 6. Perde açkısı : 155 mm
 Üsten 7. Perde açkısı : 179 mm
 Arka Perde açkısı : 045 mm
 Üst ağızlık iç çap : 015 mm
 (Meyin büyüklüğüne göre değişir)
 Alt iç çap 010 mm3
 |  
                |  |  |  
            
            * İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet 
            Konservatuarı Sanatçı Öğretim Görevlisi1 Evliya Çelebi, Evliya Çelebi 
            Seyahatnamesi, C. 1 İstanbul, Dersaadet, 1314
 2 Mahmud Ragip Gazimihal, Türk Nefesli 
            Çalgıları, Ankara, 1975, s.40
 3 Ayhan Kahraman, İstanbul 1990.
 
 KAYNAKLAR
 Ataman, Sadi Yaver “Mey”, Türk Folklor Araştırmaları, c. 1. Sayı: 
            18,1951
 Çelebi, Evliya, Evliya Çelebi Seyahatnamesin C. 1. İstanbul 1314.
 Gazimihal, Mahmut Ragip, Türk Nefesli Çalgıları Ankara, 1975
 Tüfekçi, Nida, i.T.L T.M.D.K Ders Notları. (yayınlanmamış) İstanbul. 
            1978
 Paşmakçı, Yücel, l.T.Ü T.M.D.K Ders Notları. (Yayınlanmamış) 
            İstanbul 1990
 Yılmaz, Ali, i.T.Ü T.M.D.K Ders Notları. (Basıma hazır) İstanbul 
            1998
 
 
 |