Muzaffer SARISÖZEN
Bu
kitabı muhtelif mıntıkaların halk türkülerinden temiz ve güzel örnekler vermek ve
bir halk müzik kitabı örneği meydana getirmek maksadıyla yazmaya çalıştım. Kitap,
en geniş halk tabakasını teşkil eden köylülerimizin çocuklarını içlerinde
toplayan köy enstitülerimizin talebesi için de faydalı olabilirse maksadına iki
yoldan varmış olur.
Çocuklarımızın, tahsil çağında iken hep beraber memleket
türküleri söylemeye alışmalarının, muhtelif bakımlardan, güzelliğini
düşünerek seçtiğim otuz sekiz köy türküsünü bastırmak üzere matbaaya
vermiştim. Basım işinin tamamlanacağı sırada, bu türkülerin pürüzsüzce
söylettirilebilmesi hususundaki şahsi düşüncelerimi kıymetli meslektaşlara arz
etmek için birkaç satır yazı yazmayı tasavvur ettiğim zaman, bu sahada söylenilecek
sözlerin birkaç satırla değil birkaç sayfa ile de bitmeyeceğini anladım. Bunun
yerine -maksada uygun- bir ''Solfej'' hazırlamak daha kolay ve daha faydalı olacaktı.
Bu suretle kitabın baş tarafına sonradan ilave etmek,
mevkiinde kaldığım ''Solfej'' kısmında şimdiye kadar takip edilen metodun
değişmesine beni mecbur eden terbiyevi sebepleri iki nokta etrafında toplayabiliriz:
1- Bugünkü solfej tedrisatında tatbik edilen metot majör
bir gamın icaplarına göre düzenlenmiştir. Halbuki çocuklarımızın muhitinden
aldıkları müzik kültürü ekseriyetle inici ve minör bir tonaliteye uygun
melodilerden teşekkül etmektedir. Onları hedefe götürürken tanıdıkları ve
benimsedikleri yolu seçmek ve mevcut bilgilerinden istifadeyi düşünmek elbette daha
uygun olacaktı
2- Solfej kitaplarımızda bugün halk türkülerine de yer verilmiş
fakat bu, melodilerin farklı olan usullerine ait temrinler konulmamıştır. Usulleri
garp musikisinden daha hassas olan türkülerimizi yüzlerce talebeye falsosuz söyletmek,
mevkiinde bulunan bir öğretmenin, hiç şüphe yok ki; bu hususta kendisine yardımcı
olacak bir solfeje ihtiyacı vardı
Yukarıdaki iki esasa göre tertip edilen solfej kısmına ilk
giriş, halk musikisinde ehemmiyetli yer tutmuş olan beşli, dörtlü, ikili aralıklarla
yapıldığı gibi yeni notalar daima inici olarak verildi ve bir oktav içindeki sesler
tamamlanıncaya kadar ifade bakımından birbirine çok yakın melodiler kullanıldı.
Bundan başka toplu okuyuşta beraberliğin ruhu demek olan tempoya ve not kıymetleri
kadar sükut kıymetlerine de ehemmiyet
verildi.
Solfej dersinin cazibeli olması, mutlak surette söylenebilir
ki talebenin mana çıkarabileceği melodilerle karşılaşması demektir. Bu itibarla,
çocukları ezberciliğe alıştıracağı düşünülmeye bile lüzum görülmeden, hece
şeklindeki ifadesiz temrinlerin yerine ekserisi halkın kendi malı olan melodiler
konuldu. Ve nazari bilgilerden ancak pek lüzumlu olanları kısa notlar halinde ilave
edildi.
Başta ifade edildiği gibi bu solfej bir konuşma mahiyetinde
öğretmen arkadaşlara hitap edecek yazı yerine pek kısa bir zamanda hazırlandı.
Tatbik mevkiine girdiği vakit belki teferruata ait bazı noktaların tashihi icap
edecektir. Yani talebe bir kısım temrinleri noksan bulacak, bazılarını tamamıyla
atacak ve yeniden bazı temrinlerin konmasına ihtiyaç gösterecektir. Kıymetli
meslektaşların bu cihetleri not etmeleri metodun düzelmesine doğrudan doğruya
müessir olacağı gibi müzisyenlerimizin yüksek tenkitleri de mükemmelleşmesini temin
edecektir. Yeter ki bu yardımlar esirgenilmesin... |