Şiirleri
Aceb kande gitti ol âfitâbım
Aceb kande gitti ol âfitâbım Cemâlin O görmedim dün de bu gün de Büküldü kametim kalmadı tabım Ben yâri görmedim dün de bu gün de
Bağrım yanmaktadır nâr-ı iştiyaka Zaif canım dayanur mı ihrâka Nice sabr ideyim ben bu firaka Ben yâri görmedim dün de bugün de
Yüz çevirdi benden baht-ı siyahım Görünmedi gitti ol yüzü mâhım Ey felek neyledim nedir günâhım Ben yâri görmedim dün de bu gün de
Yüzümü pâyine sürerdim bulsam Yolunda can virüp kurbânı olsam Hiç bilmezim nitsem ne çâre kılsam Ben yâri görmedim dün de bu gün de
Gevheri severdi serv-i simini Çok demdir görmedim ol sim teni Dîdar ile yâ Rab sevindir beni Ben yâri görmedim dün de bu gün de...>>
Ah elinden zülf-i kemendim benim
Ah elinden zülf-i kemendim benim Müjen urdu sinem yaralandı gel Güzel başın içün ağlatma beni Dilber gam başımdan aralandı gel
Gamdan hasar oldu mekânım yurdum İşidüp âvâzım dinlemez virdim Bir değil beş değil on değil derdim Yaralar baş verdi sıralandı gel
Aceb gafil midir gelür mü Leylâ Bu gam bu kasavet kalur mu böyle Çok tuz ekmek yedik gel helâl eyle Bu garibin gönlü zârelendi gel
Gevheri yâr gelür haftada ayda Sevüp ayrılması vermeyor fayda Başım yastıktadır gözlerim yolda Gözümün beyazı karalandı gel...>>
Âhır bu derd beni sine gönderir
Âhır bu derd beni sine gönderir Onulmaz yâreler em em üstüne Figanım işiden aklın yitirir Gitti hurrem geldi gam gam üstüne
Bir dilbere meyil verdim özümden Nasihat eyledim geçmez sözümden İki ellerim gitmez oldu gözümden Âcizim silmeğe nem nem üstüne
Dilberden vefa gitti naz kaldı Yandı ciğer kebab oldu köz kaldı Zamanede asilzade az kaldı Şimdi doğmaktadır kem kem üstüne
Gevheri der şimdi zamane kemdir Dilberlerin işi dâima zemdir Bir günüm şâd ise bir günüm gamdır Görmedim âlemde dem dem üstüne...>>
Ariftir efendim hûbların şahı
Ariftir efendim hûbların şahı Mail olduğumu duyar mı bilmem Her dem kalbimde o yârimin âhı Bu tatlı canıma kıyar mı bilmem
Ana bir gün hasbıhâlim söylesem Gönül hicab ider bilmem neylesem Bir buse dileyüp niyaz eylesem Sultanım hatırım sayar mı bilmem
Bendesin hâk ile yeksan eyleyüp Bu cevr ü cefâyı her an eyleyüp Mecnun gibi sinem uryân eyleyüp Eğnimden libasım soyar mı bilmem
Akan çeşmim yaşın şileyim disem Hüsn-i devletine güleyim disem Efendim sineye sarayım disem Gevherî'nin sözüne uyar mı bilmem...>>
Ayırdın yârimden ey kanlı zâlim
Ayırdın yârimden ey kanlı zâlim Kime dâd ideyim senden ayrılık Sana yâr olalı mükedder hâlim Kandan geldin sen de kandan ayrılık
Ayırdın gönlümün ol yâr-ı garın Artırdın bülbülün feryâd ü zarın Sebeb-i vücûdum ömrümün varın Ayırdın canımı tenden ayrılık
Ben senin elinden zehirler yuttum Mecnun gibi dağlar yolunu tuttum Şimdilik ben sana acebâ nettim Bilmem ne istersin benden ayrılık
Ayrılık acısı kâr itti cana Şikâyet ideyim Ganî Subhan'a Gonce-i âmâlim irdi hazâna Var yıkıl git bu gülşenden ayrılık
Gevheri der bîkes düşürdün beni Kani ol efendim nicoldu kani Göremedim bu gün yanımda seni Yoğolmuş olaydın benden ayrılık...>>
Bâd-ı sabâ bundan doğru cânâna
Bâd-ı sabâ bundan doğru cânâna Arzıhal ile vardın ne didi Ne incinmiş aceb bu ben nâlâna Dokunup lebinden sordun ne didi
Ben niyaz eyledim ictînab itti Ne lûtf ile güldü ne hitab itti Ben gittim sen kaldın ne cevap itti Güftârın işidüp gördün ne didi
Medh ü senasını eyleyüp zahir Her an idüp tel tel o zülfü kâfir Sergüzeştnâmemi okuyup vâfir El bağlayup divâna durdun ne didi
Câmeni çâk idüp girîbânından Niyazlar iderdin geçüp yanından Çin seherde hüsn-i gülistanından Yâsemenler güller derdin ne didi
Kulundur neyleyim bir duâ idüp Dest açup niyaza bir sena idüp Garib Gevheri'yi bir rica idüp Hâkipâye yüzün sürdün ne didi...>>
Bilmem ki unuttum ya ne söyleyim
Bilmem ki unuttum ya ne söyleyim Yâre arz ider mi dil beni bilmem Ağlayı ağlayı afiyet bekler Gözlerimden akan sel beni bilmem
Ecel ardınuzca ökçemiz basar Koç yiğitlerini durmayup asar Aşkın ruzigâri serimde eser Ne canibe atar yel beni bilmem
Gevheri der didemden akıyor yaş Dilberin aşkiyle eyledim savaş Akılla muhabbet kılavuz yoldaş Sılada arz ider mi dil beni bilmem...>>
Bir dilber isterim Bari Huda'dan
Bir dilber isterim Bari Huda'dan Hiç misli cihâna gelmedik olsa Olmasa âlemde bây ü gedâda Hiç bir kimse mâlik olmadık olsa
Neylerim dünyâda narı turuncu Gönül eğlencesi dilberin genci İstediğim dürr-i yekta bir inci Anı da bir hakkak delmedik olsa
Bir dost ararım ki açsam razımı Meclis-i irfanda çalsam sazımı Bir turna gözlüye salsam bazımı Hiç avcu şahini salmadık olsa
Pek mailim hûb cemâle bakmağa Pervâne-veş derdli sinem yakmağa Gönce gül isterim alup kokmağa Hoyrat eli değüp solmadık olsa
Gevheri der gönül maildir gence Bir tıfl-i nevreste miyânı ince Dahi koculmadık lebleri gönce Cevr ü sitem nedir bilmedik olsa
Hiç misli cihâna gelmedik olsa Olmasa âlemde bây ü gedâda Hiç bir kimse mâlik olmadık olsa
Neylerim dünyâda narı turuncu Gönül eğlencesi dilberin genci İstediğim dürr-i yekta bir inci Anı da bir hakkak delmedik olsa
Bir dost ararım ki açsam razımı Meclis-i irfanda çalsam sazımı Bir turna gözlüye salsam bazımı Hiç avcu şahini salmadık olsa
Pek mailim hûb cemâle bakmağa Pervâne-veş derdli sinem yakmağa Gönce gül isterim alup kokmağa Hoyrat eli değüp solmadık olsa
Gevheri der gönül maildir gence Bir tıfl-i nevreste miyânı ince Dahi koculmadık lebleri gönce Cevr ü sitem nedir bilmedik olsa...>>
Bir garib kuş idim bakın hâlime
Bir garib kuş idim bakın hâlime Yavru şahin vurdı sinem yâreli Varamadım mekânıma elime Yavru şahin vurdu sinem yâreli
Dosta gider iken yolum döndürdü Suya verdi alçaklara endirdi Kolum kırdı kanadlarım sındırdı Yavru şahin vurdu sînem yâreli
Bağdadi turnayım vardı elimiz Yoktur gurbetlikte sora hâlimiz Dost köyüne uğrar iken yolumuz Yavru şahin vurdu sinem yâreli
Üsküfli olur böyle gözü kareler Tel tel itmiş zülüflerin tazeler Derman bulmaz bana ehil çâreler Yavru şahin vurdu sinem yâreli
Gözü kanlı sökün itti elinden Çok bülbülü ayırmıştır gülünden Gevheri der kurtuluş yok elinden Yavru şahin vurdu sînem yâreli...>>
Bir gün başım alur çıkar giderim
Bir gün başım alur çıkar giderim Bize dağlar olsun il deyi deyi Kayalar başını mesken iderim Mecnun'un gezdiği bel deyi deyi
Yâre yâr olalıdan beri nâşi Bağrıma uruldu melâmet taşı Hasret ile akar çeşmimin yaşı Umman oldu gitti sel deyi deyi
Her kaçan dildâre arz etsem halim Ah ü zâr etmeğe kalmaz mecalim Ferdalara salar beni bir zâlim Âşık isen dağları del deyi deyi
Ol benim gönlüm aldı mestâne Temellük tealluk gösterdi câne Şimdi ider yüz bin dürlü bahane Korkarım ta'n ider il deyi deyi
Çünki rahm etmezdin ah sözüme Aşkınla ateşler yaktın özüme Ya niçün evvelden güldün yüzüme Ey benim Gevherî'm gel deyi deyi...>>
Bir kaşı hilâle meyletti gönül
Bir kaşı hilâle meyletti gönül Bedir olmuş amma gene bir hoşça Yanağı gülleri yabâne değil Sehil solmuş amma gene bir hoşça
Gönül eğlencesi alnının mâhı Nâz ü istiğnasın komamış dahi Rûy ü ruhsârında hatt-ı siyahı Yeni yetmiş O amma gene bir hoşça
Rahm eyle âşıka ömrümün varı Hâliyâ güzelsin çekme sen ârı Hatâdan hıfz itsün Cenâb-ı Bâri Genç değilsin amma gene bir hoşça
Ey Gevheri kimdir vaslına eren Öğünsün âlemde zevkini süren Dermiş bizden evvel meyvesin deren Sonu kalmış amma gene bir hoşça...>>
Bülbül ne yatarsın yoz bahar oldu
Bülbül ne yatarsın yoz bahar oldu Çağrışup ötmenin zamanı geldi Serviler yeşerdi çiçekler doldu Cana can katmanın zamanı geldi
Benim yârim yanakları allıdır Ak elleri deste deste güllüdür Derdli olan bakışından bellidür Her derdi atmanın zamanı geldi
Firkatle ağlayup şevkle gülünce Gözümden dökülen yaşı silince Bir dilberin elin ele alınca Yaylaya çıkmanın zamanı geldi
Âşık Gevheri de gider dostuna Gidi rakiblerin bize kasdı ne Evvelbahar çayır çemen üstüne Sarılıp yatmanın zamanı geldi...>>
Cemâlin bağını seyrâna geldim
Cemâlin bağını seyrâna geldim Yâr koynunda nara benzer nar sesi Gûşuma dokundu ihsana geldim Ayva sesi turunç sesi nar sesi
Aşk ucundan sere gör neler geldi Sanma kim sevdiğim derdimi bildi Rûzigâr estikçe bağrımı deldi Bülbül sesi gonce sesi hâr sesi
Yâr destine almış tir ü kemanı Vücûdum boyuna attı nişanı Gördüm âşıklardan tutmuş cihanı Efgan sesi giryan sesi zâr sesi
Ne halet var sende ey peri bilmem Gönül verir sana her gören âdem Kâkülünden gelür gûşuma her dem Mânsur sesi resen sesi dâr sesi
Gevheri göz yaşım döndü ırmağa Yine minnet düştü elden ayağa Bizi Mecnun idüp düşürdü dağa Âhû sesi maral sesi yâr sesi...>>
Cihande yok iken asla günâhım
Cihande yok iken asla günâhım Bir lûtf u ihsana uğradım geldim Bir kandil içinde dururken ruhum Cennetü'l-me'vâya uğradım geldim
Geşt ittim bir zaman cenneti hayli Tâ elest bezminde eyledim meyli Cemâli ve'dduhâ saçı ve'leyli Nûr-i Kibriya'ya uğradım geldim
Gevheri tâ'birdir Mustafa ismim Bir katre meniden halk oldu cismim Levh-i mahfuz üzre yapılmış resmim Hikmet-i Huda'ya uğradım geldim...>>
Çoktan beri intizârın çekerdim
Çoktan beri intizârın çekerdim Bu gün nev-civânım geldi de gitti Gözlerimden kanlı yaşlar dökerdim Çeşmimin yaşını sildi de gitti
Cevr ile sinemi deldirmiş idim Hasretle bağrımı doldurmuş idim Âl ile gönlümü aldırmış idim Olanca aklımı aldı da gitti
Derd-i derununu bilirim deyü Tabib olup derman bulurum deyü Ahd ü aman etti gelürüm deyü Beni ferdalara saldı da gitti
Âşıka rahmi yok cefâdır işi Zülâldir lebleri incidir dişi Nergistir gözleri kemandır kaşı Gamzesi sinemi deldi de geçti
Gevheri der aceb geçer mi dilek Nazîrin görmemiş cihanda felek Bilmem hûrî midir yohsa bir melek Hayâli gözümde kaldı da gitti...>>
Dilber kâkülüne sakın bend olma
Dilber kâkülüne sakın bend olma Zülfü tuzağını öp gönül verme El aman aşka sen de kaydolma Sîne otağını öp gönül verme
Bir lahza bezminden olma âvâre Varın feda eyle hüsn-i gül-zâre Yalvar niyaz eyle ol işvekâre Gonce yanağını öp gönül verme
Hübların güftârı hûb-âvaz olsa Ol kadd-i mevzun da ser-firaz olsa Gönül vermek iyi çevri az olsa Elin ayağını öp gönül verme
Gevheri aşk ile derûnum hâmuş Zülâl-i şevkine eyle camı nûş Ol simin gerdanı eyle der-âgûş Sükker dudağını öp gönül verme...>>
Efendim sende bir özge halet var
Efendim sende bir özge halet var Nâz ile tebessüm ittügün demde Gönüller çâk olur akıl tarumar Nâz ile tebessüm ittügün demde
Yasılmış yay olur ebru kemanın Süzülür fülfüle çeşm-i mestânın Nim şügüfte olur gonce dehânın Nâz ile tebessüm ittügün demde
Kızarmış ruhlerin gülberk-i handan Hâb-ı nâza varır gamze-i müjgân Berk olur nûr gibi dürdâne dendan Nâz ile tebessüm ittügün demde
Tarholur gönülden melâmet elem Lûtf ider nigâhın oldukça hurrem Gül eyyamı gelür yaz olur âlem Nâz ile tebessüm ittügün demde
Âşıka zülfünle efsun idersin Teshîrnâme okur meftun idersin Garib Gevherî'yi Mecnun idersin Nâz ile tebessüm ittügün demde...>>
Emânet itmişsin geldi selâmın
Emânet itmişsin geldi selâmın Şevketli sultânım aleyküm selâm Aldı ta'zim ile bu ben gulâmın Ey şâh-ı hûbânım aleyküm selâm
Umarım efendim mürüvvet senden Uğruna geçmişim can ile tenden Dimişsin gedâma selâm it benden Berhudar ol canım aleyküm selâm
Geçirdin boynuma aşkın kemendin Bildim ki efendim benden usandın Yeter karar oldu bu derd ü gamın Derdime dermanım aleyküm selâm
Bilmezim bu dil-i biçâre netsün Hicr-i firakınla ya kande gitsün Selâm eylemişsin Hak selâm etsün Sana ey cananım aleyküm selâm
Aziz iltifatın râyegân ettin Âteş-i sinemi gülistan ettin Mahzun Gevheri'yi şâdüman ettin Ey gonca dehânım aleyküm selâm...>>
Ey peri cihâna sen gibi dilber
Ey peri cihâna sen gibi dilber Ne geldi ne gelür ne gelse gerek La'lin gibi Lokman tiryâk-ı ekber Ne buldu ne bulur ne bulsa gerek
Cefâya başladı kadd-i mevzunun Tâ arşa irişti âh-ı derunun Böyle gider ise çeşm-i pürhûnun Ne güldü ne güler ne gülse gerek
Ey âlem-i hüsnün sâhib-kırânı Öldür kelb rakibi virme amanı Öldürmezsen kendi elinle anı Ne öldü ne ölür ne ölse gerek
Bunca dem gözümden akarken seller Vaad etmiş iken silmeğe dilber Ahdine durmadı ol peri-peyker Ne sildi ne siler ne silse gerek
Gevheri güzelim irdi pâyâna' Bedir gibi çıktı o meh meydâna Bu cihâna benim gibi divâne Ne geldi ne gelür ne gelse gerek...>>
Gine bahar oldu donandı dağlar
Gine bahar oldu donandı dağlar Gel esperim gel gidelim dağlara Açıldı lâleler sebzezâr oldu Gel esperim gel gidelim dağlara
Andelibler bağda gülsüz olamaz Gamlı gönlüm bunda sensiz olamaz Bu yerlerde bize mesken olamaz Gel esperim gel gidelim dağlara
Tig-ı gamzen ile hasmını yokla Okunu düşmanın bağrına sapla Bir küheylan atla kargı mızrakla Gel esperim gel gidelim dağlara
Yanımızda olsa bir taze duhter Arada olmasa ol.................. ağyar Bir Gevheri bir sen bir de hizmetkâr Gel esperim gel gidelim dağlara...>>
Gine cûşa geldi umman-ı aşkım
Gine cûşa geldi umman-ı aşkım Tazelendi derdim nevbahar geldi Kurdu otağını sultân-ı aşkım Dil mülküne yeni şehriyâr geldi
Sermestim ol yârin tûtî dilinden ölünce ayrılmam aşkı yolundan Naz ü şive ile gonce gülünden Bülbüle armağan âh ü zâr geldi
Derd-i derûnumu eylesem takrir Ne ta'bir olunur ve ne hod tahrir Yâri bûs eylemiş rakib-i hınzir Bize bir kaç çürük ayva nar geldi
Bülbül oldum bâg-ı firkatte öttüm Hercâyi dilberin ahdini güttüm Güzeller adına kur'alar attım Her biri bahtıma cefakâr geldi
Gevherî'yim bıktım cevr ü cefâdan Bir eser görmedim zevk u safâdan Feragat gelürdüm şol bi-vefadan Adûlara nisbet bana âr geldi...>>
Gönül geçmez senden ey kerem kânı
Gönül geçmez senden ey kerem kânı ölünce severim seni bilmiş ol Cism-i zaîfimden Azrail canı Alınca severim seni bilmiş ol
Rahmet kapusuna tuttum yüzümü Hak için söylerim her bir sözümü Belki musallada halk namazımı Kılınca severim seni bilmiş ol
Şefi olsun Resul hem Ebûbekir Melekler yanımda eylesin zikir Kabrime suâle Münker'le Nekir Gelince severim seni bilmiş ol
Cemâlin göreli aklım oldu çâk Ne hûb yaratmış seni Yezdân-ı pâk Mezarım içinde gözlerime hâk 'i Dolunca severim seni bilmiş ol
Gevheri der ki geştettim cihanı Kişi sevdiğinden umar ihsanı Rûz-i kıyamette mahşer divânı Olunca severim seni bilmiş ol...>>
Gurbet illerinde çaresiz kaldım
Gurbet illerinde çaresiz kaldım Bir hâlimden bilür yâr-ı garım yok Gam-ı firkat ile bî-mecâl oldum Ağlamaktan gayri kisb ü kârım yok
Anınçün nûş ettim câm ile zehri Bulamadım bir yâr dolaştım dehri Kaddimi dal etti feleğin kahrı Ayaklarda kaldım itibârım yok
Bu çarhın elinden gülmedim bir dem Çeşmimin yaşını silmedim bir dem Bu derdten halâs olmadım bir dem Derd ü gamdan özge elde varım yok
Çok niyaz eyledim geçmedi dilek Âcizdir âhımdan gökteki melek Gevheri'ye bu cefa yeter ey felek Ziyâde cefâya iktidarım yok...>>
Kıyamet haşre-dek gözlerim sen
Kıyamet haşre-dek gözlerim sen Bu hasta gönlümün dermanı tez gel Yâd illerde garib eyleme beni Eğlenme hûbların sultânı tez gel
Yoluna vermişim can ile teni İnkârım yokdurur sevmişim seni Lûtfunla şad eyle ağlatma beni Eğlenme dertlerin dermanı tez gel
Murg-ı dil per açup hava eyledi Bülbüller gülşende nevâ eyledi Ayrılık dellâh nida eyledi Göçmeden muhabbet kervanı tez gel
Gevheri der sabra kalmadı takat Yok mudur imânın ey serv (i) kamet Kâfir nesli misin fitne-i âfet Var ise göğsünün imânı tez gel...>>
Kime dâd eylesem senin elinden
Kime dâd eylesem senin elinden Sevdiğimden ayrı düşürdün felek Yandı bu vücûdum hicran elinden Kebab idüp bağrım bişürdün felek
Bir hercai yâre meftun eyledin Yıktın hatırımı mahzun eyledim Düşürüp çöllere Mecnun eyledin Aklımı başımdan şaşurdun felek
Teslim olup rızâ virdim kazaya Umurumu ısmarladım Huda'ya Düşürdüm zevrakım bahr-i belâya Mevc-i aşkı baştan aşırdım felek
Arayup bulmadın Gevheri merdi Mihnet ile çektim çok germi ü serdi Râh-ı muhabbette mihnetle derdi Cem'idüp başıma üşürdün felek...>>
Bu bölümde toplam 40 adet şiiri bulunmaktadır.
1
2
|