Y
Yad ölke: Yabancı ülke, yabancı diyar.
Yadet: Hatırla.
Yad-yad: Yabancı.
Yağı: Düşman, hasım.
Yağlık: Büyük mendil, çevre.
Yahşı: İyi güzel, çok güzel.
Yakaram: Yakarım, yandırırım.
Yalçın: Laçin, benekli doğan.
Yaldak: Yalancı, aldatıcı.
Yalguz: Yalnız, tek başına.
Yan vermek: Arka çıkmak, desteklemek.
Yanağın zencirlenmesi: Yanağın kızarması, al al olması.
Yanah: Yanak.
Yanaknan: Yanak ile.
Yapalağ[yapalak]: Puhu kuşu, baykuş.
Yar vasfı: Sevgilinin nitelikleri.
Yara: Yare, sevgiliye.
Yaran: Yaren, arkadaş, dost.
Yaratan usta: Tanrı.
Yarı: Yari, sevgiliyi.
Yarım: Yarim, sevgilim.
Yarıma: Yarime, sevgilime.
Yarımdır: Yarimdir, sevgilimdir.
Yarın: Yarin, sevgilinin.
Yarından: Yarinden, sevgilisinden.
Yarısan: Yarisin, sevgilisisin.
Yaslanıp: Yaslanmış.
Yaşınan: Yaş ile.
Yaşmak: Kadınların başörtüsüyle gözlerini açıkta bırakacak biçimde alınlarını ve ağızlarını
örtmeleri.
Yatam: Yatayım.
Yaylık: Yağlık, büyük mendil.
Yazan: Kader yazıcı, Tanrı.
Yedmek: Bir kimseyi elinden tutarak götürmek.
Yedullah: Allah'ın eli.
Yeğ: Yeğin, üstün.
Yek: Bir
Yeksan: Yerle bir. Beraber.
Yel: Rüzgar.
Yelmek: Dolaşmak, gezmek.
Yerağ : Silah, öldüren alet.
Yeren: Yaren, arkadaş. Dost.
Yeri: Yürü.
Yeşilbaş: Tüyleri kızıla çalgın kahverengi, beyaz, kara, mavi; başı ve kanat ucu telekleri
yeşil renkli erkek ördek. Erkek yaban ördeği.
Yığılmak: Toplanmak, birikmek.
Yoh: Yok.
Yolu tutmak: Yola çıkmak, yola koyulmak, yola düşmek.
Yoluz: Yolunuz.
Yosma: Şen, güzel, fettan (genç kadın).
Yoz: Dava.
Yöğrük: Hızlı gitmek.
Yuca: Yüce, yüksek.
Yulduz: Yıldız.
Yunmak: Yıkanmak, arınmak.
Yusuf: İbrani Peygamberi. Yakup peygamberin oğlu, Yusuf'un serüveni Tevrat'ta, Tekvin bölümündedir. Yusuf, Kur'an'ı Kerim'de de yer alır [Yusuf Suresi]. İslami edebiyatlarda ''Ahsen'ül Kısas'' -Hikayenin en güzeli diye anılan Yusuf hikayesinin etkileri Türk Edebiyatı'nda da yaygındır. Yusuf ile Züleyha- Zeliha arasında geçen olaylar birçok mesneviye konu oldu, Yusuf ile Züleyha adını taşıyan bir çok hikaye yazıldı.
Yuvasın: Yuvasını.
Yügrük: Yüğrük. İyi yürüyen, iyi koşan, çevik.
Yükünen: Yüküyle, yükü ile.
|